Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan anayasa mesajı
Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen ve 20 Temmuz'da başlayan adli tatil sona erdi. 2024-2025 adli yılı bugün başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, yeni anayasa mesajı vererek "Bu konuda samimiyiz, kararlıyız. Diğer siyasi partilerin de aynı niyeti sergilemesini umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Yeni adli yıl bugün başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığı'nda 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'ne konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Adliyenin kapısını sonuna kadar adalete açmak için iş başı yaptığınız bu günde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Yeni adli yıl, ülkemiz, milletimiz, avukatlarımız, hakimlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat Depremlerinde hayatını kaybeden 206 yargı çalışanını buradan rahmetle anıyorum. Malumunuz bu sene Yargıtay'ın bu sene seçim yılıydı. Seçimlerde Ömer Kerkez beyefendi Yargıtay başkanı olarak seçildi. Kerkez'i canı gönülden tebrik ediyorum. Görevi devreden Mehmet Akarca'ya gayretleri için teşekkür ediyorum.
Seçim atmosferinin geride bırakılmasını, yargımızın etkin işleyişi bakımından önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde tüm yargı organların milletimizin adalet arayışına daha hızlı cevap verebilecek. Uyumun güçlendirilmesi için atılması gereken hukuki adımlar varsa Meclisimizle birlikte bunları yerine getireceğiz.
Toplumun huzuru, refahı ve güvenliği için vazgeçilmez kavramlar vardır. Bunların en başında adalet yer alır. Mahkeme salonlarımızın duvarında yazan "Adalet mülkün temelidir" sözü devletin adaletle ayakta durduğunun delilidir. Bizim milletimizin ayırıcı vasfı adalettir.
Farabi ise insanın biyolojik varlığının denge içierisinde yaratıldığını ifade etmektedir. Devlet ve toplum hayatında adaletin yerine dair benzer tespitlere rastlıyoruz. Özeti şudur; Devletin temel direği, varlık sebebi adalettir. Toplumda huzuru sağlamanın, insanı barış içinde yaşatmanın yolu yine adaletten geçer. Kanun, hukuk ve adalet birbiri ile bağlantılı kavramlar olamkla birlikte aynı manaya gelmez. Hukuk toplumun değerlerini koruyan klavuzken adalet ise toplumun doğru tatbikinin ödülüdür.
Aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenirken 4 sütundan birini adalet olarak belirledik. Bir yandan milletin sofrasındaki ekmeği büyütüp refahı artırırken diğer yandan devlet ile vatandaş arasındaki bağı güçlendirdik. Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olması için her alanda tarihi nitelikte adımlar attık. Son 22 yılda attığımız yatırımlara, reformlara sizler yakinen biliyorsunuz.
"2 yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz"
Bu yıl 2 yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Hukuk mesleklerine
giriş sınavıdır. Hakim, savcı noter olacak kişilerin meslek ve
niteliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. Diğer uygulama ise hakim
ve savcı yardımcılığı kurumudur. 3 yıllık bir modeli devreye
alıyoruz. 1 yılı adalet akademisinde, diğer 2 yılı deneyimli hakim
ve savcıların yanında olmak üzere hakim ve savcılarımız çok daha
deneyimli olarak yetişecek. Müspet etkilerini pratikte de
göreceğine inandığım sisteminin şimdiden hayırlı olmasını
diliyorum.
2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yargı Reformu belgemizi önümüzdeki süreçte milletimizle paylaşacağız. Her iki belgenin hazırlığında milletimizin insan hakları, adaletini göz önüne aldık. Makul süre öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet olacak. Gerek kanun değişikiliiği, kolaylaştırılmış, verimliliği esas alan süreçler oluşturacağız.
Yeni anayasa mesajı
Hukuk eğitimini daha da geliştirecek, buna yönelik adımları
atacağız. Yeni bir sivil anayasa. Türk demokrasisinini bunu
yapabilecek imkan ve olgunluğa sahip olduğunu görüyoruz.
Toplumumuzun farklı kesimlerinin bilgisini alarak ortak akılla
süreci yürütme gayreti içindeyiz. Türkiye yeni bir anayasaya
hazırdır. Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ise
önyargılardır.
Biz yeni anayasaya sadece kuru bir hukuki belge olarak değil, haklarımızı, sorumluluklarımızı yer aldığı bir toplu sözleşme olarak bakıyoruz. Bu sürecin her adımında milletimizin iradesi yegane rehberimiz olacaktır. Ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek ülkemizi ileriye taşıyacak bir anayasa hazırlıyız. Bu konuda samimiyiz, kararlıyız. Diğer siyasi partilerin de aynı niyeti sergilemesini umuyoruz. Sorunlarımızı tartışarak değil konuşarak çözebiliriz.
"Adalete karşı olan husumet kabul edilemez bir
durum"
Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Hukuk devleti
olmak bunu gerektirir. Demokrasilerde hukukun çizdiği çerçevede,
yargı kararları hakkında düşünceler söylenebilir, kararlar
tartışılabilir. Geçtiğimiz dönem mahkemelerde 12 milyon dosyayla
ilgili karar verildi. İnsanın olduğu her yerde hata olur yanlış
olur. Önemli olan telafisi imkansız hasarlar oluşmadan bunun
giderilmesidir. Ancak adalete karşı olan husumet kabul edilemez bir
durumdur. Çoğu zaman hukuk bilgisi olmayan, ya da sınırlı kişiler
tarafından koskoca bir camia örseleniyor. Hemen her gün bir kişi
linç ediliyor ya da itibar suikastına uğruyor. Kimi zaman vergi
rekortmeni şirketlerimiz, kimi zaman hakim savcılarımız oluyor.
Hukuki yollar tüketilmeden, karar kesinleşmeden yapılan haksız eleştiriler adalet toplumuna zarar vermektedir. Eksiklerimizi tabii ki söyleyeceğiz ama bunları yaparken adaletin tecellisi için yıpratmamaya dikkat edeceğiz. Bundan sonra da görevini bu yüksek şuurla sürdüreceğinden şüphemiz yoktur. Yargı mensuplarına da önemli sorumluluklar düşüyor. Yargımızın verdiği kararlarla yeni tartışmaları alevlendirmek yerine bunları söndürmesi gerektiğine inanıyoruz."
Kaynak: Dünya Gazetesi