Böyle mülk sahibini kim istemez? Sadece 1150 TL
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, sözleşme süresi dolmuş işletmelerle ilgili konuştu. Hürriyet, İzmit Yahya Kaptan’ın lüks mekanlarından biri olan Sukra Gurme’nin aylık sadece bin 150 TL kira verdiğini söyledi
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, sözleşmesi sona ermiş işletmelerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Başkan Hürriyet, süresi dolduğu halde arazi ve binaları belediyeye teslim etmeyen kiracılara yönelik uyarılarda bulunarak, bu kişilere tazminat davası açacaklarını belirtti. Hürriyet’in açıklamalarında Yahya Kaptan Mahallesi’nde bulunan Sukra Gurme adlı işletmenin 2027 yılında sözleşmesinin biteceğini, bu işletmenin sadece bin 150 TL kira verdiğini söyledi. AKP’ye yakın bir isim olan Murat Tandoğan’a bu işletme 10 yıllığına verilmişti.
“2019’DAN BU YANA SÖYLÜYORUZ”
Başkan Hürriyet açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 2019’dan bu
yana ısrarla herkesin duyabileceği şekilde söyledik: Her kent bir
rant üretir ve belediye başkanları bir karar verir. Bu rantı bir
kişinin cebine mi sokacak yoksa halka geri mi döndürecek? Sahip
olduğumuz birçok arazi, tesis, işletme, bina gibi ne kadar yerimiz
varsa birçoğunu geri alıp o geri aldığımız tesislerde kamu
hizmetini sunmakla ilgili çok ciddi projeler geliştirdik.
“YAHYA KAPTAN’DAN BAŞLADIK”
İlk olarak Yahya Kaptan Gülümse Kafe’den başlamıştık. Göreve
geldiğimizde orası işletmedeydi. Aylık 4 bin lira gibi bir kira
alıyorduk. İhale süresi bitti. Bizden önce bu kira süreleri o kadar
uzun verilmişti ki; 10, 5, 25 yıl gibi. Yahya Kaptan Gülümse
Kafe’den başlarken herkese anlattık. Bu tür yerleri zamanı
geldiğinde, ihale süreleri dolduğunda tekrar ihaleye çıkmayacağız,
bu yerleri kendi uhdemize geri alacağız ve kendimiz işleteceğiz
dedik. Biz buralarda kamu hizmeti sunacağız dedik.
FEVZİYE İŞLETMESİ
Fevziye çay bahçesinde de işletmeci vardı. Oranın da ihalesinin
bitmesini bekledik ve geri aldık. Bugün orada 4 çeşit yemeğin 40
liraya sunulduğu, herkesin dua ettiği Kent Lokantasına dönüştürdük.
Sosyal demokrat projenin uygulanmasına alan açmış olduk. İsteseydik
biz de birilerine 3 kuruşa kiraya verebilirdik. Ama bunu yapmadık.
1 kişi kazanacağına binlerce insan kazanmış oldu. Şu an günlük çok
ciddi insana hizmet eden bir tesis haline geldi.
“BİZDEN ÖNCE UZUN SÜRELİ KİRAYA VERİLMİŞ”
En çok teşekkür aldığımız umumi tuvaletler. Fevziye Camii ile Yeni
Cuma Camii tuvaletleri bize aitti. Bizden önce çok uzun süreli
kiraya verilmişti. Fevziye’nin tuvaleti tam 8 yıllığına kiraya
verilmiş. 2017’de ihaleye çıkılmış ve 2025 yılında kira süresi
doluyor. 6 bin lira kira bedeli var. Bizden önceki dönemde de 8
yıllık paraları peşin alınmış. 6 bin lira gibi bir kirayla Fevziye
Camii tuvaletinde işletmeci var.
“FEVZİYE’DEKİ WC DE ÜCRETSİZ OLACAKTI”
Yeni Cuma tuvaletinin kiralama ihalesi biz göreve geldikten kısa
bir süre sonra bitmişti. Orada ücretsiz hizmet sunacağız dedik.
Kiracıya tebligat gönderdik, bir daha ihaleye çıkmayacağımızı
söyledik. Orayı boşalttılar. Yıktık, yeniden yaptık. İçine de
personelimizi koyduk. Şu anda temiz, pak ve ücretsiz bir şekilde
halka hizmet ediyor. Bugün Fevziye’de kira süresi bu kadar uzun
yapılmasaydı ya da geri alabilseydik orası da ücretsiz hizmet
verecekti.
“BU ARAZİLER KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİL”
Bu araziler, işletmeler kimsenin babasının malı değil. Bizim de
değil. Kamu malı, belediyenin malı. Birileri bu belediyenin malına
çökmüş. Bu belediyenin malından gerçekten rant elde ediyor, haksız
para kazanıyor. Hem kamu zarar görüyor hem halk zarar görüyor. İşte
bu davalarla uğraşıyoruz. Eninde sonunda çıkarıyoruz ama bu
davalarla zaman uzuyor, sezonu kaçırıyoruz. Halka daha fazla hizmet
verebilecekken daha kısa süre hizmet veriyoruz. Fevziye daha
öncesinde bizde olsaydı belki de Kent Lokantasını çok daha önce
açacaktık.
“DÜRÜSTÇE ÖNCEDEN SÖYLÜYORUZ”
Biz kiracılara bunca şeye rağmen pandemi döneminde hem uzatma
hakları verdik. 6-9 aylık süreçlerle kira almadık ki bu kadar cüzi
rakamlar olmasına rağmen. Bir de üzerine sürelerini uzattık. Bu
kadar iyilik göstermemize rağmen ve en başında süreleri dolduğunda
tekrar ihaleye çıkmayacağımızı, önlem almalarını söylememize rağmen
sorun yaşamadığımız yer neredeyse yok. Dürüstçe söylüyoruz, kimseyi
kandırmıyoruz. Kimseye sana vereceğiz de demiyoruz. Biz kendimiz
işleteceğimizi her seferinde söylüyoruz.
“BELEDİYENİN MALINI SAHİPLENİYORLAR”
Fakat ne yazık ki şu anda da dahil belediyeye ait olan işletmeci
varsa süresi dolduğunda orayı terk etmemek için belediyenin malını
sahiplenenlerin davalarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Livadi Kafe
bunun bir örneği. Cephanelik gibi merkezi bir noktada, yeşil alanın
içerisinde 2014 yılında bir işletmeciye 10 yıllığına ihale edilmiş.
Kira süresi 2024 yılında; yani bu yılın Haziran ayında dolmuş.
Zaten ihale bittiğinde burayı geri alacağımızı söyledik.
“TAAHHÜTNAME İMZALAMIŞ”
Kiralama ihalesinin bitmesine bir ay kala tebligat yapılır. Şu
tarihte bize boş olarak teslim edin diye tebligat çekmişiz. 6 Mayıs
2024 tarihinde yazmışız. Ardından 11 Haziran 2024 tarihinde
işletmeci belediyeye gelmiş ve kendi rızasıyla taahhütname
imzalamış. Şu yazıyor: Kafeterya faaliyetini yapmakta olduğumuz
işletmemizden bayram sonundaki ilk resmi iş günü olan 24 Haziran
2024 Pazartesi gününde mesai saatleri içinde kiracısı olduğum İzmit
Belediyesi Emlak istimlak Müdürlüğü’ne boş bir şekilde anahtarı
teslim edeceğimin bilgisini beyan ve taahhüt ederiz.
“HAKKIMIZDA YALAN HABER YAPIYORLAR”
Bu kiracının kendi el yazısıyla yazdığı yazı. Peki biz şimdi ne
yaşıyoruz? Kira süresi doldu. Taahhütte belirttiği 24 Haziran 2024
tarihini de geçtik. Biz bütün resmi işlemleri de yapmışız. Tüm
bunlara rağmen bize dava açılıyor. Sanki devletin malı üstlerine
yapılmış gibi. Sanki mal kendilerininmiş gibi. Üstüne bir de
hakkımızda haberler yaptırıyorlar. Müşteri varken baskın yapmışız,
İzmit’in çocuğuna zulmediyormuşuz, ekmeğiyle oynuyormuşuz.
“250 LİRA GİBİ KOMİK BİR RAKAM”
Ben bu taahhütname ve sözleşmeye dayalı olarak İzmit’in çocuğu
olduğunu iddia eden insanlara sesleniyorum. Daha da ötesi kamu
malına çökenlere, İzmit’in çocuğuyum diyerek İzmitlilerin hakkına
çökenlere sesleniyorum: Bu mal sizin değil. Bu yerler sizin malınız
değil. Buralar kamunun malı. Buralarda bütün halkın hakkı var.
Zaten yeterinde kullanmışsınız. Tam 10 yıl boyunca böylesine tesis
250 liraya kiraya verilmiş. Ne kadar acı.
“SÜRESİNİN BİTMESİNİ BEKLEDİK”
Şu an bir kişinin bir öğün yemeği 250 liradan fazla. Çok komik bir
rakam. Bu kadar cüzi bir rakam üzerinden kiracılar kakmış biz
haksızlık yapıyormuşuz gibi algı yaratıyorlar. İzmitlinin hakkını
yemektir. İzmit’in çocuğuyum diyenler İzmitlilerin hakkına giriyor.
Biz sözleşmeye saygı duyduk, bitmesini bekledik. Süre bitmeden
hiçbir şey yapmadık. Yüzsüzce açıklama yapıyorlar, dürüst
değiller.
“TEK AMACIMIZ RANTI HALKA DÖNDÜRMEK”
Bütün halkımız bilsin: Bizim tek amacımız bu rantı halka döndürmek.
Bizim tek amacımız kamu hizmeti sunmak. Bir kişiye değil bütün
halka kazandırmak istiyoruz. Buradan herkese sesleniyorum: Biz,
belediyeye ait olan ama şu anda kirada olan birçok yeri kira
süreleri bittiğinde geri alacağız. Biz işleteceğiz. Devamı da
gelecek. Sanki o araziler üstlerine yapılmış gibi davranmasınlar.
250 lira gibi komik bir rakamla yıllardır orada duruyorlar.
“HAKLI BİR GEREKÇE DEĞİL”
Buna karşı savunma gelecek eminim. Oraya yatırım yaptık, bina
yaptık, restore yaptık diyecekler. Bugün herhangi bir kişiden
böylesine bir arazi ya da yapıyı kiralayın ben buraya yapı
yapacağım deyin size burayı 3 kuruşa kiraya vermez. Tam tersi
istediğiniz kadar yatırım yapın, milyonluk yatırım yapın sizden hem
hava parası alırlar hem de o yerin ederinde kira alırlar. Bu, haklı
bir savunma değil. Hep önümüze bu savunma geldi. Bu haklı bir
gerekçe değil.
“YAHYA KAPTAN SUKRA GURME ”
Bir diğer örnek: Sukra Gurme. Orası da 10 yıllığına verilmiş. Kira
sözleşmesinde sadece 18 metrekare kapalı alan görünüyor. Ama şu
anda 526 metrekare yerinde kapalı alan var. 1150 lira kira
ödüyorlar. Kira süreleri de 2027 yılında bitecek. Saygı
gösteriyoruz, bekliyoruz. Herkes elini vicdanına koysun. Bugün
Yahya Kaptan gibi bir yerde böylesine büyük bir araziye 1150 lira
kira. Çok komik bir rakam. Ben utanıyorum açıkçası. Bu, milletin
hakkına girmek oluyor. Kirası bittiğine boşaltın biz işleteceğiz
diyoruz. Bu sefer davayla uğraşıyoruz, gecikiyoruz. Kamu hizmeti
sunmakta zorlanıyoruz. Bir sürü mahkemeyle cebelleşiyoruz. Yetmemiş
gibi sürekli bizi suçlayan, halka yalan yanlış bilgi veren
insanlarla cebelleşiyoruz.
“YURT İÇİN MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR”
TÜGVA’ya verilen ve geri aldığımız öğrenci yurdu. Meclis kararı
aldık. Meclis kararına rağmen hala davalarla uğraşıyoruz. Hakları
olmadığı halde, resmi yollarla tebliğ ettiğimiz halde hala
davalarla uğraşıyoruz. Okullar açılacak ve biz hala öğrenci kabul
edemiyoruz. Ve ücretsiz hizmet sunacağımızı söylediğimiz halde hala
ücretli hizmet sunan kişilerin elinden davalar nedeniyle
alamıyoruz. Bunlar bizim kamu hizmetimizi aksatan ve halkın hakkına
giren bir anlayış.
“İZMİTLİNİN HAKKINA ÇÖKMEYİN”
Yalan yanlış, iftira dolu bilgilerle bizi karalamaya kalkanlar
olursa bunları aynen millete ifşa edeceğim. İsim vererek ifşa
edeceğim. Gerekirse halkı örgütleyeceğim. Bu bir tehdit değil biz
milletin hakkını savunuyoruz. İzmitliyim diyerek bize ahkam kesmeye
çalışanlar, İzmitlinin hakkına çökmesin. İzmitlinin hakkını 3
kuruşa kendilerine rant alanı yaratmasınlar. Ve devletin arazisini,
işletmeleri geri versinler. Biz de orada kamu hizmeti
sunabilelim.
“KENDİMİZİ EZDİRECEK DEĞİLİZ”
Susuyoruz, kanun yoluyla mücadele edelim diyoruz. Ama sürekli
hakkımızda atılan iftiraları okuyoruz. Kendimizi ezdirecek değiliz.
Sessiz kalmayacağız. Tüm kiracılara sesleniyorum: Kira sözleşmesi
dolan tüm kiracılar yerlerini İzmit Belediyesine teslim ediniz”
Kaynak: HABER MERKEZİ