İzmit Belediyesi içeride müşteri varken restoran mühürledi!
İçeride müşteri varken restoranı mühürlediler. İzmit Belediyesi, kiracısıyla mahkemelik oldu: "Haneye tecavüz eder gibi baskın yedik"
İzmit Belediyesi'nden 10 yıl önce kiraladığı restoranı içeride
müşteriler varken mühürlenen Selçuk Özdöl, hakkını aramak için
davacı oldu. Mühürleme işlemi saniye saniye güvenlik kamerasına
yansırken, ticari faaliyetinin baltalandığını söyleyen Özdöl,
"Bahçede ve terasta müşteri varken, 15 zabıta ve 5 sivil memurla
haneye tecavüz eder gibi baskın yedik. Neye uğradığımızı şaşırdık.
Gelen memurlara neye istinaden bu şekilde geldiklerini, ellerinde
resmi evrak olup olmadığını sordum. Benimle muhatap olmadılar.
Personeli huzursuz ettiler" dedi.
İzmit Belediyesi'nin sorumluluk bölgesindeki Cephanelik Mesire
Alanında bulunan restoranı 10 yıl önce kiralayan Selçuk Özdöl,
mağdur edildiği iddiasıyla Belediyeden şikayetçi oldu. İddiaya
göre, geçtiğimiz aylarda İzmit Belediyesi, sözleşme bitiminin
ardından işletmeyi Gülümse Kafe'ye dönüştürmek için Selçuk Özdöl
ile temasta bulundu. Yetkililerle görüşen Özdöl ise yeniden ihaleye
girip, işletmesini kiralayarak ticari faaliyetine devam etmek
istediğini söyledi.
5 Eylül'e kadar yürütmeyi durdurma kararı
verildi
Sözleşmesi devam ettiği halde bir süre sonra işletmesine tahliye
evrakı gönderilen Özdöl, Kaymakamlığa başvuruda bulundu. İşletme
sahibinin başvurusunun ardından 5 Eylül'e kadar yürütmeyi durdurma
kararı verildi. Bu süre zarfında ihale için belediye yetkilileriyle
görüşmek isteyen Özdöl muhatap bulamadı.
İçeride müşteriler varken mühürlendi
14 Ağustos'ta ise İzmit Belediyesi zabıta ekipleri, polisler
eşliğinde müşterilerin bulunduğu restorana gelerek, işletmeyi
mühürledi. Mühürleme gerekçesi ise Özdöl'ün 10 yıl önce restoranın
arka bahçesine yaptırdığı sundurma gösterildi. Selçuk Özdöl ise bu
sundurmayı 2013 yılında işletmesine haşere gelmemesi için
yaptırdığını, belediye ekiplerinin de her sene geldikleri rutin
kontrolde sundurmayı gördükleri halde herhangi bir işlem
yapmadığını ifade etti.
Ticari faaliyetlerine devam edemeyen Selçuk Özdöl, İzmit Belediyesi
hakkında dava açtı. İzmit Belediyesi yetkilileriyle iletişim
kuramadığını öne süren Özdöl, mağdur edildiğini söyledi.
"Hiçbir şey yokken mekanın 4 hafta içinde boşaltılmasına
dair tebligat gönderildi"
İzmit Belediyesi ile son günlerde çeşitli problemler yaşadığını
söyleyen Özdöl, "Bununla alakalı hukuki sürecimiz başladı. Hukuki
süreçten sonra her geçen gün problem yaşar olduk. Ticaret
hayatımızda hiçbir şekilde siyasi bakmadık. Bu işin çekirdeğinden
geldim. Garsonluktan gelip işletmeci oldum. 10 yıldır buradan
ekmeğimi kazanıyorum. Hiçbir şey yokken mekanın 4 hafta içinde
boşaltılmasına dair tebligat gönderildi. Bunun üzerine belediye
yetkilileriyle görüşmeye gittim, herhangi bir sonuç alamadım.
Sıkıntılı sürece girince avukat tutup dava sürecini başlattık.
İzmit Belediyesi bizi kaymakamlığa şikayet etti. Kaymakamlıktan da
işletmemizin mühürlenmesiyle ilgili telefon geldi. Sonrasında
tebligat gönderdiler. Biz de kaymakamlığa dilekçemizi yazdık;
hukuki sürecin yaşandığını, süreç bitmeden çıkmamızın uygun ve etik
olmayacağını dile getirdik. 3 hakimin imzasıyla karar açıklandı.
Eylül'ün 5'ine kadar ticari faaliyetlerimizin devam edeceğini
belirten resmi karar çıktı" dedi.
"15 zabıta ve 5 sivil memurla haneye tecavüz eder gibi
baskın yedik"
Selçuk Özdöl, sözlerine şöyle devam etti:
"Zabıta ekiplerine ve İzmit Belediyesine iletmemize rağmen aynı gün
restoranımız aktifken, bahçede ve terasta müşteri varken, 15 zabıta
ve 5 sivil memurla haneye tecavüz eder gibi baskın yedik. Neye
uğradığımızı şaşırdık. Gelen memurlara neye istinaden bu şekilde
geldiklerini, ellerinde resmi evrak olup olmadığını sordum. Benimle
muhatap olmadılar. Personeli huzursuz ettiler. Mutfak restoranın
mahremidir. Hijyen olmadan girilmez. Mutfağa bile giren çıkanın
haddi hesabı olmadı. Müşterilerimiz masadan kalkmak zorunda kaldı.
2 gün sonra da ellerinde derme çatma evrak hazırlamışlar. Önceki
gelişlerinde çektikleri fotoğraflarla. 10 yıldır açık olan
işletmemizin arka tarafında sundurma bahane edilerek bin 200
metrekare restoranımız, resmi karar olmasına rağmen mühürlendi.
Hakkımızı aramak istiyoruz" diye konuştu.
" Destek beklerken ticaretimiz baltalandı"
Siyasi çıkarlar gütmediğinin altını çizen Selçuk Özdöl, "Doğma
büyüme İzmitliyim. Hizmet verme amaçlı sektöre girdim. Hiçbir
şekilde insan ayırt etmedim. Merdivenden çıkan her insana rızkımıza
vesile gözüyle baktık. Koskoca İzmit Belediyesinin başkanının,
vekillerinin, kısmi amirlerinin bir işletmeyle uğraşması, işletmeyi
bu derece mağdur etmesi hiç hoş bir şey değil. Genç işletmeciyim.
Destek beklerken bu şekilde ticaretimizin baltalanması hiç hoş
olmadı. 6 aydır çevremizdeki sıkıntıları dile getirdiğimiz halde
hiçbir çözüm getirilmedi. Cephanelik Mesire Alanı, Livadi Kafe'den
ibaret değildir. Bay-bayan tuvaletler, mescitler, piknik alanları
var. Sırf restoran işletmecisi buradan çıkmadan hiçbir şekilde
yatırım yapılmamakta. İşletmemizin önündeki aydınlatma bile 6 aydır
kapalı. İşletmemizin çevresinde alkol tüketimi çok arttı. Lavabolar
çok kötü durumda. Gereksiz su kullanımı yapılıyor, karton
yıkıyorlar. Cephanelikte tek esnafım. Gelen vatandaşın
şikayetleriyle de ben muhatap oluyorum. Belediyeye ilettiğim için
suçlu ben ilan ediliyorum" şeklinde konuştu.
"Biz önümüzü göremediğimiz için toparlanma sürecine
girdik"
Özdöl, şuanda ticari faaliyet yürütemediklerini belirterek,
"İşletmemiz mühürlü. Burası askeriyeden kalan atıl bir bölgeydi. O
zamanın belediye başkanından burayı sosyal tesis haline getirmek
için başvuruda bulunduk. Geldiğimiz noktada verdiğimiz emekler,
mekanın eski- yeni fotoğraflarıyla ortada. Haziran ayında
sözleşmemizin süresi doldu. Belediyeye ihaleye başvuracağımızı
söyledik, SARBAŞ'a (belediye şirketi) yönlendirdiler. 3 müdür
geldi, burayı fotoğraflamaları konusunda ve tüm konularda yardımcı
oldum. Zaman istediler, dönüş sağlanmadı. Sonra emlak istimlak
bölümünden telefonla arandık, 'Ne zaman anahtarı teslim
edeceksiniz?' diye söylenmeye başlandı. Biz önümüzü göremediğimiz
için toparlanma sürecine girdik, kameraları falan söktük. Biz
aralarda kaldık. Bir yandan SARBAŞ 'Biz almak istemiyoruz' dedi,
diğer taraftan da, 'Selçuk Bey siz çıkın, Gülümse Kafe yapılacak'
diye baskı yapıldı. Sonra Gülümse Kafe yapılmayacağı dile
getirildi. İhale yapılacaksa ihaleye gireceğimizi söyledik. Sonra
ne olduysa bir cumartesi günü apar topar toplantı yapıldı. Yeniden
çıkmamız istendi, İzmit Belediyesinin süreci devam ettireceği
söylendi" ifadelerini kullandı.
"İzmit'in çocuğu olarak bunları yaşadığım için çok
üzgünüm"
Mağdur edildiğini vurgulayan Selçuk Özdöl, "Önümüzü göremedik.
Anlaşamadığımız için hukuki mercilere taşıdık. Sonra telefonla
tacizde bulunuldu, 'Bizi niye dava ediyorsun?' denildi. Süreci
avukatımın takip ettiğini söyledim. Resmi işlemler başladığında;
kaymakamlık süreci, lehimize olan kararı çiğnemeleri olsun,
yaptıkları usulsüzlükler olsun, affedersiniz çatının üstünde niye
kuş uçuyor diye mekanımızın mühürlenmesi olsun, bu şekilde olay
farklı yerlere gelerek mekanımız mühürlendi. Biz ticaret yapıyoruz,
ekmek yemenin peşindeyiz. Siyasi bir hamle içinde bulunmuyoruz. Ama
farklı şeylerin içinde tutulmak hoş olmadı. Bu şekilde hakkımızı
aramak durumunda kalmak istemezdim. İzmit'in çocuğu olarak bunlarla
karşı karşıya kaldığım için çok üzgünüm. Mühürleme esnasında
kelepçelenme durumuna kadar geldim, karakola götürüldüm, hastaneye
götürülüp darp raporu alındı, yeniden karakola götürüldüm. Bu
şekilde mağduriyetleri yaşayacak insanlar değildik. Hakkımı sonuna
kadar arayacağım. Süreç nereye varır bilmiyorum" dedi.
"Sosyal medyada gençlere destek verdiğini izliyoruz ama
gerçekte bunu göremedik"
Selçuk Özdöl, sözlerini şöyle noktaladı:
"Bir Selçuk gider, başka Selçuk gelir. Ticaret yapan insanların önü
kesilmemeli. Gerçekten iyi niyetli insanlara yardımcı olunmalı.
İnsanlar bu şekilde ticaretten uzaklaştırılmamalı. Başkanımızı
böyle tanımadık. Sosyal medyada gençlere destek verdiğini
izliyoruz. Gerçekte hiçbir şekilde bunu göremedik. 10 yıldır
buradayım. Başkanımızın ikinci dönemi. Defalarca buradan geçti ama
bir kere mekanımıza gelmedi. Sonuç olarak, 10 yıldır verdiğimiz
emek var ve ticari anlamda değer kaybettik. Misafirlerimiz mühürlü
olduğumuzu görüp gidiyor. Haklarımız sonuna kadar aramak istiyorum.
Kiracı olarak devam edip etmemek önemli değil. Bu saatten sonra
bende İzmit Belediyesinin kiracısı olmak istemiyorum. Bu şekilde
ilerleyemeyiz, uzlaşamayız ama hakkım yeniyor"
Kaynak: İHA