“Bu kanun, öğretmen emeğini değersizleştiriyor”
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanılan “Öğretmenlik Meslek Kanunu” üzerine gazetemize açıklamalarda bulunan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Kocaeli Şube Sekreteri Dr. Ömer Furkan Özdemir; “Bu kanun, öğretmen emeğini değersizleştirilmesini ve tamamen AKP’ye biat eden öğretmen olmayı vaat ediyor” dedi
Eğitim iş koluna bağlı birçok sendikanın aylardır protesto ettiği Öğretmenlik Meslek Kanun’un 22 maddesi bugün (12 Temmuz) Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Eğitim Sen Kocaeli Şube Sekreteri Dr. Ömer Furkan Özdemir, bu kanunun bir meslek kanunu olmadığını, tamamen AKP’nin siyasal ihtiyacına göre eğitimi şekillendiren ucube bir metin olduğunu ifade etti. Özdemir; “Bu kanun taslağında öğretmenlerin itibarı yoktur, meslek onuru yoktur, liyakat yoktur, adalet ve eşitlik yoktur, can güvenliği yoktur, eğitim emekçilerinin uğradığı şiddet ve mobbinge çözüm yoktur, toplumsal cinsiyet eşitliği yoktur, iş güvencesi yoktur. Eğitim bir ekip işi olmasına rağmen idari, teknik ve yardımcı personeller yoktur, engelli öğretmenler yoktur, taban maaş talebiyle 2 aya yakın bir süredir nöbette olan özel sektör öğretmenleri yoktur, özel okul ve kurslarda çalışan öğretmenlerin hakları ve çalışma koşulları konusunda hiçbir düzenleme yoktur” dedi.
“BU KANUN HİÇBİR ŞEY İÇERMİYOR”
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanun’un eğitim emekçilerine hiçbir şey vaat etmediğini, kamusal eğitimin daha da niteliksizleştirildiğini vurgulayan Özdemir; “Milyonlarca emekçi ailelerin çocukları, devlet okullarında yetersiz altyapı, niteliksizleştirilmiş bir müfredat ve geleceği belirsiz bir maratona mahkum edilen bir sistemde sadece ve sadece öğretmenlerin özverili çalışmalarıyla ilerleyen bir eğitim sisteminin bu kanun ile öğretmenlik mesleğinin de aslında bir anlamda ortadan kaldırılmasıyla çok daha karanlık bir sürece gireceği açıktır” ifadelerini kullandı. Özdemir, ayrıca bu meslek kanunun; ırkçı, cinsiyetçi, gerici, siyasal iktidarın ideolojik ihtiyacına uygun öğretmenlerin istihdam edilmesinin hedeflendiğini belirtti.
“MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ ADI ALTINDA SÖZDE EĞİTİM”
Eğitimciler ve sendikalar tarafından çokça tartışılan “Milli Eğitim Akademisi” üzerine görüşlerini aktaran Eğitim Sen Kocaeli Şube Sekreteri Dr. Ömer Furkan Özdemir; “Öğretmen olarak atanacaklar “Milli Eğitim Akademisi” adı altında sözde bir eğitim sürecine tabi tutulacaklar. Öğretmen olarak “atanmak” isteyenler, mülakat süreçlerinden geçtikten sonra başarılı bulunsalar dahi hemen atamaları yapılmayacak. Milli Eğitim Akademisi tarafından verilecek üç ya da dört dönemlik hazırlık eğitimine tabi tutulacak ve bu eğitimi başarıyla tamamlayanlar öğretmen olarak göreve başlayacak. Ancak hemen kadrolu öğretmen de olamayacaklar. Önce sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilecekler. Üstelik, “hazırlık eğitimi” sürecinde kendilerine ödenecek ücret, bugünkü tutarla sadece 23 bin 310 TL olarak belirlenmiştir” ifadesini kullandı. Asgari ücretin 6 bin TL üstü bir ücretle nitelikli öğretmen yetiştirme iddiasının tutarsızca olduğunu belirten Özdemir; “Bu bir kanun değil, öğretmenleri köle gibi çalıştırmaktır” dedi.
“ÖĞRETMENLER AYRIŞTIRILIYOR”
Öğretmenlik Meslek Kanun’u içinde öğretmenlik mesleğinin “öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen” olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Özdemir; “Yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışan ve aynı işi yapan tüm öğretmenlere maaş artışı yapılması gerekirken bu tür yapay sıfatlandırmalarla öğretmenler ayrıştırılıyor. Öğretmenlik mesleğinin kendisi zaten bir uzmanlık mesleğidir. Oysa AKP, öğretmen emeğini değersizleştirmekle kalmıyor, mesleğin kendisini de itibarsızlaştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ HAK ETTİĞİ KAMUSAL SAYGINLIĞI GÖRMELİ”
Eğitim Sen Kocaeli Şube Sekreteri Dr. Ömer Furkan Özdemir, meslek kanunun Türkiye’nin de imzaladığı 1966 tarihli ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) – UNESCO (Birleşmiş̧ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) ortak belgesi olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’nda belirlenen evrensel kriterlere uygun bir kanun olması gerektiğini ifade etti. Özdemir; “Öğretmenlerin statüsü, eğitim alanında ulaşılacak amaç̧ ve hedefler göz önüne alınarak, bu konudaki gereksinimlere yakışır (uygun) olmalıdır; bu amaç̧ ve hedeflere ulaşılması için, öğretmenler hakça bir statüden yararlanmalı ve öğretmenlik mesleği, hak ettiği kamusal saygınlığı görmelidir” dedi.