Sinan Ateş davası Kocaeli'ye uzandı
Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonrası öldürülen Sinan Ateş davasında ilk duruşma başlıyor. Mahkemede konuşan sanık Vedat Balkaya, "Beni Kocaeli’nde bir ormana götürdüler. Fena dövdüler, ismini bilmediğim bir adamın ismimi vermemi istediler. Çırılçıplak kaldım" dedi
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da suikast sonrası öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması başladı. 22 tutuklu sanık 19 ay sonra hakim karşısına çıkıyor. Duruşma Ayhan Bora Kaplan davasına da bakan 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Duruşmanın yapıldığı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmayı izlemek için gelen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “Suçluların yargılanmasından başka bir şey istemiyoruz” dedi.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ
Sinan Ateş cinayeti davası öncesinde Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi kampüsüne giden yolda trafik ve çevik kuvvet polisleri tarafından bazı araçlara arama işlemi uygulandı. Cezaevine giden yolda trafik yoğunluğu yaşanırken, yol kenarında TOMA araçları bekletildi. Cezaevi kampüsünde 10 kilometre çapında güvenlik önlemleri alındı. Kampüs önünde onlarca çevik kuvvet aracı ve çevik kuvvet polisleri beklerken, basın için ayrı bir alan hazırlandı.
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş adliyeye korumalarıyla geldi.
KILIÇDAROĞLU VE ÖZEL SALONDA
Duruşmaya yarım saat kala CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’da duruşma salonuna geldi.
“HALA GELMEYEN DELİLLER VAR”
Duruşmayı izlemek için gelen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, gazetecilere “Eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kuruldu. Bizim isteğimiz ayrılan dosyanın hızlıca tamamlanması ve eklenerek, eksiklikler giderilerek yargılamanın yapılması. Suçluların yargılanmasından başka bir şey istemiyoruz. Hala gelmeyen deliller var. Mahkemede tüm bunları talep edeceğim. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum, gerekli haller dışında evden çıkmıyorum. Siyasi parti genel başkanları sağ olsunlar bizi yalnız bırakmayacaklarını açıkladılar” açıklamasında bulundu.
“AYŞE HANIM'IN YANI BAŞINDAYIZ”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel dava ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş suikasti davasını Sincan’da takip ediyoruz. Adalet tecelli edene, suikast üzerindeki sis perdesi aralanana kadar bu davanın takipçisi olacağız.Yanı başında olacağız demiştik, Ayşe Hanım adalet tecelli etmiştir diyene kadar yanı başındayız…” ifadelerini kullandı.
DOĞUKAN ÇEP SALONDAN ÇIKARTILDI
Salona en son, cinayeti planlayan ve organize eden Doğukan Çep ile eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş getirildi. Doğukan Çep, “Bay Kemal nerede” diye bağırınca, jandarma eşliğinde salondan çıkarıldı. Mahkeme başkanı, salondakileri ve sanıkları “sakin olacaksınız, tahriklere kapılmayacaksınız” diye uyardı, Doğukan Çep’in salona getirilmesini istedi. Çep, jandarma eşliğinde salona yeniden getirildi
MHP DAVAYA KATILMAK İSTEDİ, MAHKEME HEYETİ REDDETTİ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) iddianamede yer almamasına rağmen davaya katılma talebinde bulundu. Sanıklara soruldu, sanıklar MHP avukatlarının davaya katılma talebini kabul etti, sanık müdafileri ‘takdir mahkemenindir’ dedi. MHP avukatlarının dilekçesi ve dilekçedeki 1 adet flash bellek dosyaya eklendi. Savcı, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle MHP avukatlarının katılma talebinin reddedilmesini talep etti. MHP’nin suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığından, katılma talebinin reddine oybirliğiyle karar verildi. Karar, salonda alkışlarla karşılandı.
İŞTE SANIKLARIN İFADELERİ
Duruşmada ilk olarak tetikçisi sanık Eray Özyağcı, ifade vermeye başladı. Özyağcı, ‘Ağabey’ diye hitap ettiği Doğukan Çep’in anlaşmazlık nedeniyle kendisini Sinan Ateş’i vurmak için Ankara’ya gönderdiğini, kendisini de olay yerine Vedat Balkaya’nın götürdüğünü söyleyerek, “Aradım aradım ulaşamadım, bir dosya için bana söz vermişti, sözünü tutmadı. Bir para göndermiştim” dedi. “Ben senin için Sinan Ateş’i gider ayaklarından vururum’ dediğini söyleyen Özyağcı, “Sonra Suat Abi’yi (Kurt) aradım, ‘Kalacak yer lazım’ dedik. Doğukan Abi ile beraber otoparka gittik. Otururken bana ‘Her şeyi ayarladım, Ankara’ya gitmem kaldı’ dedi” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı Özyağcı’ya, ifadesi ile savunması arasındaki çelişkileri sordu. Sanık Özyağcı, söylemediği şeylerin ifadeye yazıldığını öne sürdü.
Tetikçi Özyağcı, olay anını anlatırken, “Doğukan, Sinan’ın yanında iki kişi var, sadece ayaklarından vur uzaklaş dedi. Ben sadece Sinan Ateş’in sağlı sollu ayaklarına ateş ettim efendim. Bana yanındakiler ateş etti. En son şöyle bir ses duydum: ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diyorlardı” diye savunma yaptı.
Mahkeme başkanı ise “Kamera kayıtlarını izledim, sana doğru koşuyorlardı. Kim reisi vurduk diye bağıracak sana” diye sordu. Özyağcı, “Ben duyduklarımı söylüyorum vallahi efendim” dedi.
“'BEN SİZE SADECE AYAKLARINA SIKIN DEMEDİM Mİ?' DEDİ”
Özyağcı, savunmasına şöyle devam etti:
“Doğukan Abi’yi aradım, ben ayaklarından vurdum ama ‘Reisi vurduk’ diye arkadan ses geldiğini söyledim. ‘Bu işin içinde iş olmasın’ dedim. Sonra Doğukan Abi beni arayıp, ‘Oğlum Sinan Ateş ölmüş, ben size ayaklarından vurun demedim mi’ diye kızdı. Ben öldürmedim, ben yapmadım abi dedim. Kızdı, bağırdı, çağırdı.
İfadelerimde Doğukan Abi’yi (Doğukan Çep) korumak için yalan söyledim. Üç tane savcı benim ifademi almaya başladı. ‘Bize hikaye anlatma, biz bu işin siyasi olduğunu biliyoruz. Sana Devlet Bahçeli talimat verdiyse söyle, bize iki üç MHP’linin adını ver, içeride de dışarıda da seni koruyacağız. Sana birkaç araç fotoları göstereceğim, bunları onayla yeter’ dedi. ‘Ben bunlara alet olmam, bunlar yalan dolan’ dedim. ‘Ben hiç tanımadığım insanlara iftira atamam’ dedim. Bana fotoğraflar göstermeye başladılar. ‘Ben bu dosyanın kalemşörüyüm, sana göstereceğim’ dedi. Öyle bir ifade alıyor ki, abimi korumak için ne yazıyorsa yazsın dedim. Şunları imzala dediler, imzaladım. Sonra da cezaevine gönderdiler. Bana gösterilen araç ve insan fotoğraflarını televizyonlarda gördüm, meğer onlar Ülkü Ocakları’na aitmiş. Allah’a şükrettim beni bunlara alet etmedin diye. Doğukan Çep, benim abimdir, ben sadece abimle Sinan Ateş arasındaki anlaşmazlık yüzünden ayaklarından vurdum. Ben kimseyi öldürmedim.”
Özyağcı, ‘tahliye talebin var mı’ sorusuna da ‘hayır’ yanıtı verdi.
“DOĞUKAN ABİNİN PARASIYLA ALDIK”
Mahkeme Başkanı avukatlara söz vererek, Özyağcı’yla ilişkin soruları aldı. Özyağcı, “Ben yalnızca Doğukan Abi’mi korumak istedim” dedi. Özyağcı’ya, yakalandığı Ankara’daki evde kimin karşıladığı soruldu. ‘Suat abi karşıladı’ dedi. Adresi ve konumu kimden aldınız sorusuna ise ‘Doğukan Çep’ yanıtı verdi.
Vedat Balkaya’nın motoru nereden temin ettiğine dair bilgisi olup olmadığı sorusuna, ‘Doğukan Abi’nin parasıyla aldık’ dedi.
Özyağcı, kendisini kaçtığı yerden alan kişinin “Mustafa Kemal”’ adında bir kişi olduğunu öne sürdü. Ancak iddianameye göre, Özyağcı’yı alan kişi Tolgahan Demirbaş. Özyağcı, Tolgahan Demirbaş yerine “Mustafa Kemal” dediği bir şahıstan bahsederek, kendisini kaçıran ve Gölbaşı’ndan İzmir’e götüren kişinin de bu kişi olduğunu iddia etti. Demirbaş’ın adını asla vermeyen Özyağcı, Mustafa Kemal isimli kişinin kimlik ve adres bilgilerine sahip olmadığını öne sürdü.
Ancak iddianameye göre, Ateş’i öldüren tetikçi Eray Özyağcı, kendisini bekleyen Vedat Balkaya’nın kullanımındaki motosikletle, Gölbaşı’nda atıl durumda bulunan bir benzin istasyonuna bırakıldı. Bu esnada benzinlikte kendisini Citroen C-5 marka bir araç bekliyordu. Bu araca binen Özyağcı, daha sonra yine Gölbaşı’nda bir noktaya bırakıldı. Daha sonra buradan alınarak önce Bolu’ya, ertesi gün de İstanbul’a götürülen Özyağcı, 6 Şubat depremlerine kadar kayıplara karıştı. Özyağcı’yı benzinlikten alarak kameraların bulunmadığı bir noktaya bırakan aracın Tolgahan Demirbaş’a ait olduğu belirlendi. Yapılan araştırmalarda Demirbaş’ın cinayetten dakikalar önce tetikçinin kaçırılacağı konumu Emre Yüksel’e gönderdiği ortaya çıktı.
“DAVANIN BAŞ AKTÖRÜYÜM, AZMETTİRİCİYİM”
Özyağcı’nın ifadelerinden sonra sanık Doğukan Çep’e söz verildi. “Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiriciyim. İfade vermek istiyorum” dedi. Mahkeme başkanı, “Sıranı bekleyeceksin” uyarısında bulundu
VEDAT BALKAYA'NIN İFADESİNDE KOCAELİ DETAYI
Özyağcı’dan sonra sanık Vedat Balkaya’nın savunması başladı. İddianameye göre, Ateş’i öldüren tetikçi Eray Özyağcı, kendisini bekleyen motokurye Vedat Balkaya’nın kullanımındaki motosikletle, Gölbaşı’nda atıl durumda bulunan bir benzin istasyonuna bırakılmıştı.
Balkaya ifadesinde şu ifadeleri kullandı:
“Beni Kocaeli’nde bir ormana götürdüler. Fena dövdüler, ismini bilmediğim bir adamın ismimi vermemi istediler. Çırılçıplak kaldım. Aynı üç gün boyunca Ankara Emniyet’te yaşadım. Ben işin aslını ilk Kocaeli Emniyeti’ne götürülünce öğrendim. Ben böyle bir şey olacağını, birinin vurulacağını bilseydim asla girmezdim. Ben kandırılarak getirildim, alet edildim. Ben bir alacak davası olduğunu, araç gerektiğini söyledikleri için yardım ettim”
“POLİS ÇARPITTI”
Mahkeme başkanı, “İfadende vurulma olayından haberdar olduğunu, hazırlık aşamasından haberdar olduğunu söylemişsin” deyince motorkurye Balkaya, emniyetteki ifadesini reddederek işkence altında ifade verdiğini iddia etti. “Bunlar benim cümlelerim değil, polis çarpıttı, çoğu çarpıtma” diyen Balkaya, tahliyesini talep etti.
Kaynak: Tele1