Halaysız 1 Mayıs, Emekçiler depremzedeleri unutmadı
6 Şubat’ta yaşadığımız depremi unutmayan emekçiler bugün 1 Mayıs’ı halaysız geçirdi. Sendika Başkanları 1 Mayıs alanında ortak metni okuyarak emekçilere seslendi
1 Mayıs İşçi Bayramı bugün Yahya Kaptan Gross Marketin önünde başlayan yürüyüşle kutlandı. Arasta Park’ın yanında bulunan Pazar Alanına kadar süren yürüyüşe DİSK, Halkevleri, Eğitim Sen, Lastik İş Sendikası CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı, CHP Kocaeli Milletvekili Adayları Muhip Kanko, Nail Çiler, Hülya Yolcubal, CHP’li yöneticiler, Yeşil Sol Parti, EMEP ve çok sayıda emekçi katıldı.
EN AĞIR SÜRECİ YAŞIYORUZ
Programda ortak metin için sözü alan Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük “1 mayısa hepiniz hoşgeldiniz bayramımız kutlu olsun dostlar bugün bizim günümüz emeğin alın terinin günü. Bugün sarayların lüks içinde yaşayanların ve onların iş birlikçilerinin değil evine ekmek götüren milyonların günü. Bugün akrabalık ilişkileriyle makam şahini olanların değil onuruyla kendi ayakları üzerinde duranların günü. Bugün yalan satan yandaş medya patronlarının değil hapse atılan gazetecilerin günü. Bugün devrimcilerin yurtseverleri günü bugün sevginin günü. Bugün bu meydanda toplanan kalabalık bizlerin içindeki kardeşliği daha da büyütüyor. Gelecek güzel günlere olan inancımızı daha da artırıyor. İyi ki vardınız iyi ki bir aradayız. Tüm dünyada işçi sınıfı daha da büyürken biz üretenlerin toplumsal zenginlikten aldığı pay azalıyor. Doğa sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor.Kapitalizm ve onun en vahşi biçimi olan Neo-Liberalizm daha fazla otoriter rejim vaat ediyor. Bu sürecin en ağır sürecini de ülkemizde yaşıyoruz” dedi.
KALDIĞIMIZ DURUM ORTADA
Ardından sözü alan TMMOB İKK İl Temsilcisi Mehmet Ali Elma “En hüzünlü bir mayısı yaşıyoruz. Depremin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Kapitalizmin rant hırsı nedeniyle büyük depremde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Doğal bir olay olan depremi insanlık trajedilerine dönüştürenleri asla affetmeyeceğiz. Andolsun yaşamını yitiren tek bir canlının hesabını soracağız. Her gün yaptıkları sahte açılış töreniyle, savaş sahneleriyle bize depremin acılarını unutturmazlar. Hiçbir şey kamusal sistemin çöktüğü gerçeğini değiştirmez. Zamlar yaşanılamaz hale getirdi, işsizlik aldı başını gidiyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar beyin göçü yaşanıyor. Türkiye ekonomisi 20 yılda bir arpa yol alamadı özellikle masallarla uyutulmaya çalışılan yoksul halkın mecali kalmadı. Mızrak çuvala sığmıyor Türkiye toplumunun sabır taşı çatlayalı çok oldu. Başkanlık rejimi sonrası pandemide, depremde kaldığımız durum ortada. Bereket fışkıran topraklarımızda besicilik adım adım bitirildi. Dış sermayeye bağlı hale getirildik. Artık rantın değil halkın kentlerini inşa etmeliyiz. Rantla gözü dönmüş olanların değil halka endüstri yaratmalıyız. Mimarlar ve şehir planlayıcıları olarak mücadele vereceğimize söz veriyoruz.
HALKI TEHDİT EDİYORLAR
Ardından sözü alan TÜMBELSEN Kocaeli Şube Başkanı Erdal Karakuş
“Bizden alınan vergiler silahlanmaya, teşvik-vergi affı olarak
sermayeye, patronlara
harcanıyor. Kürt sorununda çözümsüzlük ve imha siyasetiyle kendi
bekalarını garantiye almayı hedefliyorlar. Rant ve sömürü düzeni
devam etsin istiyorlar. Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi
politikaları, kadın karşıtlığını, gericiliği, savaşın devamını ve
baskıları savunan ittifak halinde halkı tehdit ediyorlar.
Bunların bize reva gördüğü Kayyum düzenidir, ihraçlardır,
adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir,
cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır.
BÜYÜK KALABALIKLARIN SESİ YÜKSELİYOR
Yargı eliyle siyasi gözaltı operasyonlarıdır.
Yoldaşlar, Dostlar, Emekçiler,
Sürekli tekrarladığımız bir gerçek var: bizler gücümüzü
emeğimizden, alın
terimizden, üretimden alıyoruz.
Ama bir gerçek daha var: bizler gücümüzü birlikteliğimizden, yan
yana gelmemizden alıyoruz. Bu büyük kalabalıkla bir arada olmak,
Türkiye'nin dört bir yanında bugün toplanan büyük kalabalıklarla
aynı sesi yükseltiyor olmak hepimize büyük bir güç veriyor. Kamu
emekçileri açlık sınırına doğru sürükleniyor, yüz binlercesi,
ödemesi
imkansız kira fiyatları nedeniyle büyükşehirlerden taşraya tayin
istiyor.
SÖZLEŞME TALEP EDİYORLAR
Gerici kadrolaşma ve liyakatsiz atamalar hız kesmiyor. Bilimsel
laik ücretsiz eğitim ve
sağlık talep ederken piyasacı rantçı kamu talanı devam ediyor. Kamu
emekçileri
sarı sendika ile kirli pazarlık değil, gerçek grevli toplu sözleşme
talep ediyor. Kamu
emekçileri haklarını istiyor. İktidar sahipleri işte bu büyük
güçten, birleşen halkın bu büyük gücünden korkuyorlar. Yan yana
gelmemizden korkuyorlar, bir olmamızdan, birlik olmamızdan
korkuyorlar. Korkuyorlar çünkü kaybedecek çok şeyleri var.
Sarayları, saltanatları çökecek diye korkuyorlar” dedi.