Bankalardan kredi çekenler dikkat! Yargıtay'dan emsal karar
Adana’da ev almak için bankadan kredi çeken bekçi, kredi ödemelerini yaptığında kendisinden ‘full paket ücret tahsilatı’ adı altında ekstra para kesildiğini fark etmesi üzerine avukatı aracığıyla bankaya icra takibi başlattı. Bankanın icra takibini iptal ettirmesinin ardından bekçinin avukatı Nazan Akça Subaşı konuyu, Adalet Bakanlığına taşıdı. Bakanlık üzerinden Yargıtay'a taşınan konuda emsal bir karar çıktı
Adana'da İl Emniyet Müdürlüğü'nde bekçi olan V.A., ev almak için bir bankadan konut kredisi aldı. Ödemelerini yapan V.A., bir süre sonra bankanın kendisinden ‘full paket ücret tahsilatı' adı altında 260 TL ek bir kesinti yaptığını fark etti. Bunun üzerine avukat Nazan Akça Subaşı'na giden bekçi V.A., banka hakkında icra takibi başlattı. Banka, mahkeme kararıyla icra takibini durdurdu. Avukat Subaşı ise konuyu Adalet Bakanlığına taşıdı. Bakanlık ise, taraflar arasında bir sözleşme olmadığını iddiasını dikkat çekerek davalı bankanın ürünün satışına yönelik tüketicinin onayını ispat edemediğini vurguladı. Kararın, kanun yararına bozulması talebiyle dosya Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'ne gönderildi. Yargıtay da konuya ilgili emsal bir karar verdi. Yargıtay'ın kararında, tüketici ile aralarında yazılı bir sözleşmenin yapıldığı, kesintinin de hukuka uygun olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle tüketicinin, banka hakkındaki haciz işlemini haklı buldu.
"BANKA İCRA TAKİBİNİ İPTAL ETTİRDİ"
Müvekkilinden yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğunu belirten
Avukat Nazan Akça Subaşı, "Müvekkilimiz bir konut kredisi çekiyor,
çektiği bu kredisinin ödemesi devam ederken kendinden bir takım
kesintiler yapıldığını fark ediyor. Yani kredi ödemeleri dışında
bir takım farklı kesintilerin yapıldığını fark ediyor. Bunun
üzerine bankayla görüşüyor, bankada konut kredisi yapılırken başka
paket ücretlerini, full paket ücreti adı altında kendisinden
kesileceğini söylüyor. Bunun üzerine müvekkilimiz bize geldi.
Hukuka aykırı olup olmadığını sordu, biz de aykırı olduğunu
söyledik. Bankaya 'aldığınız bu full paket ücreti hukuka aykırıdır
siz bu söyleşmeyi yaparken müvekkile bunu paylaşmadınız, sonradan
kesinti yaptınız hukuka aykırıdır' diyerek bir icra takibi
başlattık. Bizim icra takibimize banka itiraz etti. Banka itiraz
edince, biz de itirazın iptali davası açtık. İtizarın iptali davası
Adana 4'üncü Tüketici Mahkemesine düştü. Adana 4'üncü Tüketici
Mahkemesi de 'Bankalar kar amacı güden ticari kuruluşlardır.
Dolayısıyla kredi verirken bir kısım paket ücretleri almaları
hukuka uygundur' diyerek davamızı reddetti" dedi.
“TÜKETİCİLERE VE YARGI CAMİASINA EMSAL ÖRNEK BİR KARAR OLDU”
Hukukta bütün kararlara karşı üst kanun yollarına gitmenin mümkün
olmadığına dikkat çeken Subaşı, "Adana 4'üncü Tüketici
Mahkemesi'nin verdiği karar kesin nitelikte olduğu için olağan
kanun yolları tüketilmişti. Biz de olağanüstü kanun yollarına
gidelim dedik. Çünkü emsal olması gereken bir karar vardı burada.
Hukuka aykırı bir karar vardı. Adalet Bakanlığına kanun yararına
bozma talepli dilekçemizi yazdık. Adalet Bakanlığına bu dilekçeyi
biz Adana 4'üncü Tüketici Mahkemesi vasıtasıyla gönderdik. Kanun
yararına bozma talepli dilekçemiz bakanlık tarafından Yargıtay'a
gönderildi. Yargıtay'ın 3'üncü hukuk dairesi 13 Aralık 2022
tarihinde resmi gazetede yayınlayarak bizim talebimizi uygun
bulduğunu bankaların sözleşmeleri yaparken her bir sözleşme için
ayrı ayrı tüketiciyle bunu onaylatması gerektiğin, kaldı ki
masrafın hukuka aykırı olduğunu tüketicinin ispatlaması gerekmiyor.
Burada ispat kuralları da tersine çevriliyor. Banka kestiği
kesintinin hukuka uygun olduğunu kendisi ispatlamak zorundadır diye
kanun yararına bozma kararını verdi. Bu şekilde tüketicilere ve
yargı camiasına emsal örnek bir karar oldu" şeklinde konuştu.
“YARGITAY'IN VERDİĞİ KARAR BAĞLAYICI BİR KARAR HALİNE GELDİ”
Kararın resmi gazetede yayımlandıktan sonra artık bağlayıcı bir
karar haline geldiğini vurgulayan Subaşı, "Bundan sonrası için
tüketici bu masrafın hukuka aykırı olduğunu ispatlaması gerekmiyor.
Yargıtay'ın kanun yararına bozma kararına göre davalının sözleşme
çerçevesinde alınan masrafın hukuka uygun masraf olduğunu
ispatlaması gerekiyor şeklindeki kararlarda ispat külfeti de
tersine dönüyor. Yani masrafın hukuka uygun olduğunu banka
ispatlamak zorunda, bu masraflar bir daha tüketiciden alınamaz
haline geliyor. Bu karar emsal niteliğinde bir karar" diye bilgi
verdi.