Bahçeli, AKP'nin HDP'yi ziyaretini değerlendirdi: Doğru bir adım
AKP'nin HDP'yi ziyaretiyle ilgili herkes MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den tepki beklerken Bahçeli, yaptığı açıklamada, “AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son derece doğal ve doğru bir adımdır” dedi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
“AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla
Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son
derece doğal ve doğru bir adımdır. AK Parti heyetinin CHP’yle
kurduğu temasa ses çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP’yi
dillerine dolamaları müflis ve müfsit bir tavırdır” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde (TBMM) gerçekleşen grup toplantısında konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun
yurtdışına yaptığı ziyaretleri eleştiren Bahçeli, AKP heyetinin
anayasa değişikliği için HDP’yi ziyaret etmesini de değerlendirerek
“AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla
Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son
derece doğal ve doğru bir adımdır” ifadelerine yer verdi.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda konuşan Devlet
Bahçeli, “NATO’nun Madrid Zirvesi’nde imza altına alınan üçlü
muhtıra gereğince İsveç ve Finlandiya’nın hangi somut adımları
attıkları, terörle aralarına nasıl bir sınır koydukları bize göre
etraflıca ve titizlikle incelenmesi gereken bir husustur. İsveç
Dışişleri Bakanı’nın, ülkesinin terör örgütü PKK/YPG ile arasına
mesafe koyacağını söylemesi yalnızca bir vaattir. Henüz ikna edici
ve Türkiye’nin taleplerini bihakkın karşılayan bir sonuç alınmış
veya görülmüş değildir. İsveç’in yeni hükümetinin PKK/YPG’yle
köprüleri atma tasavvurunun mesela bu ülkedeki Sosyal Demokrat
Partili eski adalet bakanı tarafından ‘endişe verici ve çirkin’
bulunması oldukça düşündürücü ve düşüklüktür. Anlaşıldığı kadarıyla
İsveç iç muhalefeti PKK/YPG’nin gıyaben ve fiilen denetim ve
kontrolündedir” diye konuştu.
Geçtiğimiz hafta Türkiye’yi ziyaret eden NATO Genel Sekreteri,
İsveç ve Finlandiya’nın üçlü muhtıranın gereklerini yerine
getirdiğini, artık tam üyelik zamanının geldiğini, üyeliklerinin de
Türkiye tarafından en kısa sürede onaylanmasını beklediğini
açıklamıştı. NATO Genel Sekreterinin bu ifadelerini değerlendiren
Bahçeli, “NATO Genel Sekreteri’nin bu dili buyurgan bir dildir ve
yaralayıcıdır. NATO Genel Sekreteri’nin TBMM’ne ne yapacağını,
nasıl bir karar alacağını dikte etmesi, talimat verir gibi
konuşması bize göre edepsizliktir. Her defasında ifade ettiğimiz
gibi, hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti adına
vekalet görevini üstlenen muhterem milletvekillerinin NATO Genel
Sekreteri’nin beyanatıyla hareket etmesi milli iradenin yok
sayılmasıdır. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur. NATO, TBMM’nin
üzerindeki bir organ değildir. Biz kararımızı alırken sadece ve
sadece Türkiye’mizin çıkarlarına bakarız, Türk milleti ne diyor ona
kulak veririz. NATO Genel Sekreteri boyunu aşan sularda kulaç
atmaktan vazgeçmeli, TBMM’ne ödev verme densizliğinden derhal geri
dönmelidir. Şayet İsveç ve Finlandiya’nın geçen Haziran ayında
imzalanmış Madrid Muhtırası çerçevesinde sahici ve somut adımları
varsa, hükümetimiz bunu tespit ve teşhis etmişse o halde mesele
yoktur. Bu iki ülkenin NATO üyelikleriyle ilgili onay sürecinin
önünde herhangi bir engel de kalmayacaktır. Yok hala kuşkular yakın
ve yoğunsa, Türkiye kurnazca oyalanıyorsa, bilinsin ki, İsveç ve
Finlandiya’nın NATO üyeliği önünde aşılamayacak bir millet iradesi
duracak, bu tarihi irade de asla teslim olmayacaktır. Türk milleti
bildiği ayranı, bilmediği yoğurda değişmeyecektir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ve
İngiltere ziyaretleri hakkında eleştirilerde bulunan Bahçeli,
“Kılıçdaroğlu CHP’nin başına paraşütle indirilmiş ve özel görevle
yetkilendirilmiş taşeron bir siyasetçidir. Bu görev Atatürk’ü
itibarsızlaştırma ve CHP’yi silme görevidir. Bu görevin temelinde
Dersim isyanının rövanşını almak yatmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun
hiçbir söz ve eylemi CHP’nin önceki genel başkanlarıyla
bağdaşmamaktadır. Bu tavizkar zihniyetin siyaseti hasım ve hezimet
siyasetidir. Kılıçdaroğlu zihnen tutsak, siyaseten de zincirlidir.
Kendisi zalimlerin balmumundan mührü olduğunu, yalan ve iftiralarla
bezenmiş parşömen kağıda basıldığını göremeyecek kadar şaşkın ve
şuursuzdur. ABD’den sonra Birleşik Krallık’ta soluğu alan
Kılıçdaroğlu eşik bekleyip ışık bulacağını sanacak kadar hezeyan
nöbetine girmiştir. Kayıp sekiz saatin ve hamburgerli gezinin hemen
ardından Birleşik Krallığın sokaklarında kendisini ve partisini de
rezil etmiştir. Biz bundan üzüldük, ama kendisi üzülmemiştir. Biz
bundan hicap duyduk, ama kendisi duymamıştır. Bir ara Londra
tefecilerine ağzına geleni söyleyen Kılıçdaroğlu bu kez tefecilerin
kafesine kanadı kırık bir kuş gibi girmiş ve yemlenmek için el avuç
açmıştır” ifadelerini kullandı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de kara para aklandığı
iddialarını değerlendiren Devlet Bahçeli, “Türkiye’yi sağda solda,
ülke içinde ülke dışında, parti odalarında veya grup kürsülerinde
kara parayla itham edenler, Türk askerine, Türk polisine uyuşturucu
ticaretiyle ilgili çamur atan kim olursa olsun, bizim gözümüzde
tescilli vatan hainidir. Cari açığı kapatmak için uyuşturucu
ticaretine göz yumulduğunu iddia etmek çok kirli bir FETÖ ağzıdır.
Bu ağız kanlı bir terör ağzıdır. Bu ağız Kılıçdaroğlu’yla
bütünleşmiş bir ağızdır. Kılıçdaroğlu’nun söylediği söze bakın,
girdiği ilişki ağlarına bakın. Çömleğine göre turşu kurmuyor,
müfterilikte sınır tanımıyor. Kılıçdaroğlu kara para görmek
istiyorsa HDP’yi incelesin, bölücü terör örgütünün hunhar ve
karanlık servetiyle ilgilensin. Türkiye’yi suçlamak şerefli bir
tavır değildir. Kaldı ki doğru değildir, meşru değildir, adil
değildir, haklı değildir. Kılıçdaroğlu, sandık Londra’da,
Washington’da, Berlin’de kurulmayacak. Oylar Brüksel’de
sayılmayacak. Demokrasinin er meydanı Türkiye düşmanlarının
nezaretinde açılmayacak” ifadelerine yer verdi.
Başörtüsü konusunda yasal güvence için CHP’ye çağrıda bulunan
Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak başörtüsünü güvenceye
alan ve ailenin korunmasını hedefleyen anayasa değişikliğini sonuna
kadar destekliyoruz. Bizim görüşümüz bellidir. Karar ve irademizde
bir değişiklik yoktur. Bu anayasa değişiklik teklifini ya geniş bir
mutabakat halinde TBMM’de ele alıp sonuca gidelim ya da
halkoylamasıyla milletimizin takdirine sunalım. Biz iki seçeneğe de
varız ve hazırız. CHP dürüstse, sözünün arkasındaysa, başörtüsüne
bez parçası demekten pişmansa buyursun, hep birlikte bu meseleyi
köklü çözümle buluşturalım” diye konuştu.
Anayasa değişikliği için mecliste grubu olan partileri ziyaret eden
AK Parti heyetinin HDP’yi ziyaretini de değerlendiren Bahçeli, “AK
Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te
grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son derece doğal
ve doğru bir adımdır. HDP’yle niye görüşülmüş? Biz buna ne diyecek,
nasıl bir tepki gösterecekmişiz? Günlerdir cevabı aranan marazi
sorular bunlardır. HDP’ye nasıl baktığımızı tekrar etmeye lüzum
bile duymuyorum. AK Parti heyetinin CHP’yle kurduğu temasa ses
çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP’yi dillerine dolamaları
müflis ve müfsit bir tavırdır. Zira bizim gözümüzde HDP neyse,
CHP’de odur ve aynısıdır. Biz kiminle görüşüldüğüne değil, makul ve
demokratik çözümün nasıl olacağına bakıyoruz. Zarfla değil mazrufla
ilgileniyoruz. Kabuğa değil öze odaklanıyoruz” ifadelerine yer
verdi.