İktidara yakın sendika, kanunu beğenmedi! İşte talepleri
İktidara yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir- Sen bugün İzmit MTAL önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Eğitim Bir Sen Kocaeli Şube Başkanı Şahin Yaşlık, meslek kanununun mevcut hakları koruyacak, kariyer basamaklarında hizmet süresini önceleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi
İktidara yakınlığı ile bilinen ve bu nedenle diğer sendikalar
tarafından eleştirilen Eğitim-Bir-Sen, 7354 sayılı Öğretmenlik
Meslek Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair taleplerinin dikkate
alınmadığı gerekçesiyle kazan kaldırdı. Eğitim-Bir-Sen, bugün tüm
Türkiye’de eş zamanlı olarak eylem yaparak ilk derse girmedi. Daha
sonra İzmit MTAL önünde toplanan sendika üyeleri basın açıklaması
düzenledi. Açıklamada sözü alan Eğitim Bir Sen Kocaeli 1 No’lu Şube
Başkanı Şahin Yaşlık şunları söyledi: “Bugün, ülkemizin 81 ilinden
Millî Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz. ‘Meslek kanunu mevcut
haklarımızı koruyacak, kariyer basamaklarında hizmet süresini
önceleyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir…’ Eğitimin verimliliği
ve niteliği, eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi, özlük
hakları boyutuyla da emeklerinin karşılığının verilmesiyle
mümkündür.
BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI
Meslek kanununun
beklentileri yeterince karşılamaması üzerine talep ve önerilerimizi
yetkililerle ve kamuoyuyla paylaşmak için bugün burada toplanmış
bulunmaktayız. Hep birlikte ses vermemizin, ortak iradeyle söz
söylememizin nedeni; önemi büyük, değeri yüksek, tarihsel rolü
güçlü öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin meslek kanunundaki
değişiklik ve revizyon talebini ve ihtiyacını haykırmaktır.
BAŞÖĞRETMENLERE ÜCRET VE İLAVE DERECE ARTIŞI
7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olmanın ötesine geçememiş, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamamıştır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu kanunun kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva ettiğini, bu yönüyle öğretmenlerimizin bir kısım beklenti ve taleplerini karşıladığını, bu anlamda olumlu bir ilk adım olduğunu dile getirdik.
İLAVE DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR
Ancak hemen ardından, kanunun bu hâliyle öğretmenlerimizin beklentilerini ve toplu sözleşme masasına taşıdığımız talepleri karşılamadığı, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğu uyarısını yaptık. Devam eden süreçte sorumlular ve yetkililerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, kanunun, bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğunu, özellikle sınava dayalı bir kariyer basamakları sistemi yerine toplu sözleşmede dile getirdiğimiz öğretmenlikteki hizmet süresini esas alan bir kariyer sistemi ihtiyacını vurguladık.
KANUN ÖNERİSİNİ SUNDUK
Son olarak,
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini
karşılayacak bir içerikle yeniden düzenlenmesi amacıyla
Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız kanun taslağı/önerisini Millî
Eğitim Bakanlığı’nın, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim
Politikaları Kurulu’nun ve kamuoyunun dikkatine sunduk. Kanun
taslağımızda, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak
öğretmenliğin resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında
öğretmen kadro unvanındaki kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi;
kariyer basamaklarında ilerlemede öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış
olanlar yönünde uzman öğretmenlik, 12 yılını tamamlamış olanlar
yönünden başöğretmenlik unvanı alınabilmesi; eğitim kurumu
yöneticiliğinin özlük hakları, atama ve terfi yönünden yeniden
düzenlenerek iyileştirilmesi; öğretmenlerin ek ödeme,
eğitim-öğretim tazminatı, hazırlık ödeneği ve ek ders ücretlerinde
artış yapılması, zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara ilave
tazminat ödenmesi; öğretmenlerin görev, hak, yetki ve
sorumlulukları mesleki özerklik ve akademik özgürlük ekseninde
kurgulanarak ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi; şiddete karşı
caydırıcı hükümler getirilmesi gibi somut ve açık öneriler yer
almaktadır.
DAHA FAZLA GEÇ KALINMAMALIDIR
Gelinen noktada
öğretmenlerimizin talep ve haklı beklentilerini karşılayacak somut
bir adımın hâlâ atılmamış olması, belirsizliğin eğitim çalışanları
ve öğretmenlerimiz üzerinde oluşturduğu moral ve motivasyon kaybı,
yerinde ve gerekli düzenleme öneri ve çağrılarına duyarsız
kalınması üzerine Eğitim-Bir-Sen olarak eylem kararı aldık.
Öğretmenlerin ve öğretmenliğin hayattaki karşılığının, mesleğin
bütün boyutları ve öğretmenlerin beklentileri yönüyle meslek kanunu
içerisinde olması noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır.
Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde
öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması,
yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat
noktasındaki hüküm dağınıklığının giderilmesi için meslek kanununda
ivedi olarak değişikliklerin yapılarak hayata geçirilmesi
gerektiğini bir defa daha hatırlatıyoruz.
ÖZLÜK HAKLARININ TANIMLANMASINI
İSTİYORUZ
Ülkemizde fiilen görev yapan 1 milyonu aşkın
öğretmen var iken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin
yetiştirilmesinden emekliliğine kadar mesleğin bütün olarak ele
alınmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur.
Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının
tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. Sözleşmeli ve ücretli
öğretmenlik gibi uygulamalar yerine kadrolu istihdamın esas
alınmasını istiyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini
sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının sınav yerine
öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olarak kurgulanmasının
meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz.
MESLEĞİ YÜRÜTENLERİ GÜÇLENDİRMEYE
ÖNŞART
İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak
üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni
motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla
ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği
yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.
Öğretmenlerin atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye,
eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her
konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından
kurtarmaya dönük hükümleri olmazsa olmaz addediyoruz. Eğitim ve
öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim
kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliğinin meslek kanunu kapsamında
düzenlenmesini, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu
pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakların da mutlaka kanuni
bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmasını istiyoruz.
ÖĞRETMENLİK KANUNU BEKLENTİLERİ
KARŞILAMALIDIR
Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve
gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran bir kanun
içeriğinin oluşmasının mümkün, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye
hem de korumaya garantör vasfı taşıyan hükümlerin elzem olduğuna
inanıyoruz. Öğretmenin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek
olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti
karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve
destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor;
siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı meslek
kanununda beklentileri karşılayan değişikliklerin ve dönüşümün bir
an evvel hayata geçirilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz.”