"Hangi hastaya cerrahi müdahale gerektiğini netleştirmek istiyoruz"
Obezite tedavisinde yeni uygulamalar ve etik konuların ele alındığı 3. Kocaeli Bariatrik Cerrahi Çalıştayı'nda, konuşan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Nuh Zafer Cantürk, “Cerrahi tedaviler ile ilgili bir takım etik problemler ile zaman zaman karşılaşılabiliyor. Dolayısıyla meslektaşlarımızın eğitimine katkıda bulunmak istiyoruz" dedi
Kocaeli Üniversitesi ve Türk Obezite Cerrahisi Derneği
ortaklığıyla 3. Kocaeli Bariatrik Cerrahi Çalıştayı
gerçekleştirildi. Kocaeli Üniversitesi Hastanesi konferans
salonunda gerçekleştirilen çalıştaya ülkenin dört bir yanından
gelen alanında uzman doktorlar katıldı. Çalıştayda, Obezite ve
Metabolik cerrahi arasındaki farklılıklar, son dönemlerde
hastalığın tedavisinde kullanılan uygulamalar ve alandaki etik
konuları ele alındı.
“Hem kendi bilgilerimizi hem de meslektaşlarımızın bilgilerini
yenilemek amacıyla Türkiye’de konuyla ilgili duayen ve doktor
arkadaşlarımızı toplantıya davet ettik”
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr.
Nuh Zafer Cantürk, "Obezite tam beslenme ve egzersizler ile kontrol
etmeye çalışıyoruz ama bazen bunda başarılı olunamıyor. Başarılı
olunamayan vakalarda cerrahi tedavi uygulamak gerekiyor. Cerrahi
tedavi tedaviler ile ilgili bir takım etik problemler ile zaman
zaman karşılaşılabiliyor. Dolayısıyla meslektaşlarımızın eğitimine
katkıda bulunmak istiyoruz. Etik konuları masaya yatırmak istiyoruz
hangi hastaya cerrahi müdahale yapılması gerektiğini netleştirmek
istiyoruz. Bu tür sempozyumlar bunlara vesile oluyor. Bizim
üniversitemizde sevgili Doç. Dr. Ata Güler bu ameliyatları yapıyor
ama biz 3’üncüsünü düzenlediğimiz bu sempozyumla hem kendi
bilgilerimizi hem de meslektaşlarımızın bilgilerini yenilemek
amacıyla Türkiye’de konuyla ilgili duayen ve doktor arkadaşlarımızı
toplantıya davet ettik. Tecrübelerini bizimle paylaşıyorlar aynı
zamanda da 2 tane yabancı konuğumuz var bize internet üzerinden
canlı bağlanıyor. Bir tanesi İspanya diğeri de Mısır’dan kendi
tekniklerini ve yaptıkları işleri bizimle paylaşıyorlar. Bu
vesileyle onlarda yapılanlar ile bizimkileri karşılaştırıyoruz
”dedi.
“Bizim işimiz tecrübe ile sabit”
Obezitenin önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu ifade eden
Cantürk, “Bu tür çalıştaylar ile obezite konusuna dikkat çekmek
farkındalığı arttırmak, obezite cerrahisinin her zaman
uygulanmayacağını, uygulanması gereken hastaların iyi seçilmesi
gerektiğini vatandaşımıza duyuruyoruz. Bizim işimiz tecrübe ile
sabit, tecrübe ile her geçen gün daha iyi ve başarılı çalışmalar
yapma imkanımız oluyor, tecrübeli kişilerin tecrübelerine hürmet
etmek gerekiyor ve onları da böyle sempozyumlar ile bir araya
getiriyoruz” diye konuştu.
“Vücut kitle endeksinin yüksek olması birçok hastalığı
beraberinde taşımaktadır”
Obezite ve Metabolik cerrahinin farklı konular olduğunu belirten
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Şahin,“Obezite ve metabolik
cerrahi aslında 70 yıllık bir konu fakat halkımızın gündemine son
20 yıl içerisinde girdi. Obeziteyi, vücut kitle endeksinin yüzde
30’un üzerinde olması veya vücut için zarar verecek oranda yağ
birikintisi olarak ifade ediyoruz. Metabolik cerrahi ise tamamen
obez olup da diyabeti olan yahut obez olmaksızın diyabeti olan
hastaları içermektedir. Bu 2 grubu birbirinden ayırmak lazım.
Obezite cerrahisi için genelde bugüne kadar uyguladığımız yaş grubu
18 yaş ve üzeri olup vücut kitle endeksi yüzde 30’un üzerinde olan
hastalarda ameliyatları yapıyorduk. Ancak çeşitli konseylerde
verilen kararlarla tip2 diyabeti olan ya da ileri derecede kilosu
olan çocuk yaş grubunda da yaptığımız ameliyatlar oluyor. Fakat
bunun kararını bir psikiyatrist, bir pediyatrist, bir endokrinci ve
bir genel cerrah vermektedir. Vücut kitle endeksinin yüksek olması
birçok hastalığı beraberinde taşımaktadır. Bunların başında da tip2
diyabet, hipertansiyon, eklemlerdeki artrozlar ve dejenerasyonlar
gelmektedir. Bu hastalıkların tedavisi için de çeşitli girişimler
yapılıyor. Ülkemiz, bu konuda dünyada en başarılı uygulamaların
yapıldığı ülkelerden birisidir. Hatta başında gelmektedir” şeklinde
konuştu.
“Kilo, tek başına bir karar değil
Bir hastaya obezite teşhisinin konulması için tek birçok faktör
olduğunu belirten Şahin, “Kilo, tek başına bir karar değil.
Hastanın boyu da önemli. Boy-kilo oranı 30’un üzerinde olduktan
sonra biz buna obez diyoruz. Ancak ameliyat için vücut kitle
endeksinin yüzde 35’in üzerine geçmesi gerekiyor ve beraberinde
yandaş hastalığın olması gerekiyor. Yahut herhangi bir yandaş
hastalık olmaksızın vücut kitle endeksinin yüzde 40’ın üzerine
çıktığı durumlar var. Bu konuda Sağlık Bakanlığı gerçekten çok
önleyici tedbirler aldı. Obezite cerrahisine ve metabolik cerrahiye
büyük destekler veriliyor. Ödemeleri artırdı ve bu anlamda
ameliyatları teşvik ediyor. 100 kilo, 150 santimetre boyundaki bir
insan için çok yüksek bir kilodur fakat 190 santimetre boyundaki
bir insan için normal bir kilodur. Şunu örnek verelim; ortalama
1.70 veya 1.75 boylarında olan ve 105 kiloyu aşan herkes aşağı
yukarı cerrahi sınıra girmiş oluyor. Tabii, hastalarımız genellikle
130 - 140 kilo bandında oluyor. Ben 289 kiloya kadar ağırlıklı
hastaları ameliyat ettim. Çok da etkili ve güzel sonuçlar aldım.
Yani, 105-110 kilodan sonrası cerrahi için uygun bir endikasyon
oluşturuyor. Genellikle 18 yaş ve üzeri hastalara bakıyoruz fakat
bugüne kadar az sayıda da olsa 12 yaş üstü hasta aldığımız da oldu.
Fakat bunların komisyonlar ve konseyler tarafından kararlaştırılmış
olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Bugün için dünyada yapılan ameliyatların yüzde 60’ı tüp
mide ameliyatıdır”
Obezite tedavisinde uygulanan yöntemlere değinen Şahin, “Günümüzde
en yaygın olarak tüp mide ameliyatı yapılıyor. Çok kolay ve kısa
süren bir ameliyattır. Vücut için çok kalıcı olumsuz etkileri
olmamaktadır. Artı olarak geri döndürülebilmekte ve başka ameliyat
tekniklerine de çevrilebilmektedir. Bugün için dünyada yapılan
ameliyatların yüzde 60’ı tüp mide ameliyatıdır. Fakat şunu da ifade
edeyim, uygun hastaya uygun tekniğin seçilmesi gerekiyor. By-pass,
kelepçe, balon, botoks gibi teknik ve uygulamaları da başarılı
şekilde uygulamaktayız. Bu noktada hasta seçimi önemli” dedi.
“Türkiye’de yapılan ameliyatlar Avrupa’yı geçmiş
durumda”
Türkiye Obezite Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Taşkın,
“Türkiye’de şuanda yapılan ameliyatlar Avrupa’yı geçmiş durumda,
ucuzluk ve hastanelerimiz Avrupa’ya göre daha iyi olduğumuz için
Avrupa’dan pek çok hasta Türkiye’ye geliyor. Sağlık sektörümüzün
bel kemiği şişmanlık ameliyatları yapan cerrahlar ile plastik
cerrahlar” diye konuştu.