Hürriyet: Dünyanın gözü burada olacak
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, çöplüğünden Herkül, evlerin altından tünel çıkan İzmit’in tarihini ortaya çıkaracak projeyi anlattı. Hürriyet, "Dünyanın gözü burada olacak" dedi
Uzun yıllar başkentlik yaptığı Roma İmparatorluğu'nun ilk
metropol şehirlerinden olan İzmit (Nikomedia), kazı çalışmalarıyla
tekrar hayat buluyor. Dünya üzerindeki 7 Herkül heykelinden birinin
"çöp döküm sahasından" çıktığı, 4 katlı bir binanın altında Roma
Dönemi'nden kalma tünelin bulunduğu İzmit'te Çukurbağ Mahallesi'nde
başlatılan kazı çalışmaları da devam ediyor. Kazı çalışmalarının
ardından Arkeopark Projesi başlatılacağını söyleyen İzmit Belediye
Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, "Efes gibi bir yer oluşursa bu çok
kıymetli olacak. Dünyanın gözü burada olacak" dedi.
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Anadolu'da İstanbul dışında Roma İmparatorluğu'na 45 yıl başkentlik yapan tek şehir olma özelliği taşıyan İzmit'te yürütülen kazı çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çukurbağ Mahallesi'nin İzmit'te uzun zamandır konuşulan bir bölge olduğunu söyleyen Hürriyet, “1999 yılında yaşanan deprem sırasında eserler ortaya çıkınca bir çalışma başlatılmış. Daha sonra bu çalışmalar durmuş. Biz göreve geldiğimizde çalışma yoktu. Burası kentimiz için önemli bir nokta. O dönemde Çukurbağ’da ortaya çıkan Herkül heykeli dünya üzerinde bulunan 7 Herkül heykelinden bir tanesidir. Bu başlı başına tüm dünyada ses getiren bir olaydır. İlk önce ne olduğunu anlayamıyorlar. Bir inşaatın temelinden bir heykel parçası çıkıyor. Bulan işçiler ne olduğunu anlamıyor. Çöpe atacaklar, kamyona sığdıramıyorlar. Ayaklarını kesip, kamyona sığdırıp, çöpe atıyorlar. Sonra müzeye gelen ihbar üzerine bu heykelin ne olduğu anlaşılıyor” dedi.
"DÜNYA ÜZERİNDE ÖRNEĞİ YOK"
Çukurbağ Mahallesi’nde kazılar devam ettikçe bölgede bir saray
kompleksinin de var olduğunun anlaşıldığını kaydeden Hürriyet,
"Doğu Roma’nın başkenti Nikomedia’da imparatorların kendileri için
yaptırdığı bir saray bu. Bu saray kompleksinden çıkan rölyefler,
heykeller, eşyalar o dönemin sosyokültürel yapısına ışık tutuyor.
Başka bir önemli ayrıntıda şu; oradan çıkan rölyeflerin renkli
oluşu. Aslında yapıldıkları dönemde bu eserlerin hepsi renkliymiş.
Sonra bunlar yok olmuş. İşte Çukurbağ’dan çıkan bu rölyefler dünya
üzerinde örneği olmayan renkli rölyeflerdir. Renklerini en iyi
korumuş rölyeflerdir. Pigmentlerini kaybetmemiş dünya üzerindeki
tek örnektir bu rölyefler" diye konuştu.
"YERİN ALTINDA ÇOK CİDDİ ESERLER OLDUĞUNU
SÖYLEDİLER"
Hürriyet, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, 'Bu duran çalışmaları
nasıl harekete geçiririz? Harekete geçirirsek bundan sonrasını
nasıl yapmalıyız?' diyerek önce kurtarma kazıları başlatmayı
kendimize hedef koyduk. Kurtarma kazıları bittikten sonra da bir
Arkeopark Projesi başlatalım dedik. Tüm bunların projesini
oluşturduk, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yolunu tuttuk. Defalarca
gittik anlattık, sunum yaptık. 'Biz bu kurtarma kazılarına sponsor
olmak istiyoruz' dedik. Bu süreç iki senemizi aldı. Marka patent
çalışmalarına da başladık. Birçok ilgili ismi İzmit Belediyesi
adına patentledik. Başka bir adımımız ise bir vakıf kurma oldu.
Nikomedia Kazıları İzmit Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nı kurduk.
Biz bunları yaparken bakanlıktan da protokol onayı geldi ve İzmit
Belediyesi, Kültür Bakanlığı ile protokol yaptı. Kazı başkanlığının
Müze Müdürlüğü olması kaydıyla kazı danışmanı Prof. Dr. Tuna Şare
Ağtürk ve kazının da sponsoru İzmit Belediyesi. Yürütücüsü de
bakanlık. Her şey tamam olunca aktif kazılara da bu yaz itibarıyla
başladık. Alan güvenliğini aldık, bölgede kamulaştırılan bir evi
yıktık, ardından da bir jeoradar (yer altı radarı) taraması
yaptırdık. Jeoradar taramasını yapan hocalarımız yerin altında çok
ciddi eserler olduğunu söylediler. Yani kazıldıkça gelecek olan
eserler. Bu yaz başlanan kazılarda da yeni yeni eserler geldi. Bazı
rölyeflerin tamamlayıcı parçaları ortaya çıktı.”
"DÜNYANIN GÖZÜ BURADA OLACAK"
Yıllardır konuşulan ama adım atılmayan bir işin temelini
attıklarını vurgulayan Hürriyet, "Somut bir adım attık. Şimdi bu
aktif kazı bittikten sonra burada bir Arkeopark Projesi oluşursa,
insanlar geldiğinde gezip göreceği bir alan oluşursa, bir Efes gibi
bir yer oluşursa bu çok kıymetli olacak. Dünyanın gözü burada
olacak. Sabırla bir somut alan oluşturmak istiyoruz. Ayrıca kasım
veya aralık ayında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde vakfımızın tekrar
tanıtımını yapacağız. Bizim o dünyaya kendimizi tanıtmamız
gerekiyor. Umuyoruz ki buradan çıkacak değerli eserlerle İzmit’in
adı dünya arkeolojisinde önemli bir yer kazanacak" dedi.