Muhtar Keskin: Bu partizan yarışın içinde olmak istemiyorum

“Muhtarlar Konuşuyor” yazı dizimize konuk olan Cedit Mahalle Muhtarı Nabi Keskin, mahallesindeki sıkıntıları, eksikleri anlattı, Büyükşehir ve İzmit belediyeleri arasındaki siyasi yarışta taraf olmayacağını söyledi. Keskin, “Ben bu partizan yarışmanın içinde olmak istemiyorum. Bu mahallede her kesimden seçmenimiz mevcut, onların hiçbirinin karşısında duramam” dedi

Kocaeli’nin kalbi olan İzmit’te görev yapan muhtarları kapsayan “Muhtarlar Konuşuyor” adlı yazı dizimizin ikinci konuğu, Cedit Mahalle Muhtarı Nabi Keskin oldu. Neredeyse 5.5 yıldır kentsel dönüşüm süreciyle birlikte anılan Cedit Mahallesi, kentsel dönüşüm projesinin gerçekleştirilmesi için önce İzmit Belediyesine, sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, daha sonra da Büyükşehir’e emanet edilmişti. Şimdilerde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edilip yıkımı sağlanmış vaziyette projeye başlanması bekleniyor. Birçok farklı ihaleye şahitlik eden ve bir türlü Kentsel Dönüşüm Projesi’nin tamamlanamadığı mahallenin muhtarı Nabi Keskin, “Ben bu süreci heba olmuş bir zaman dilimi olarak görüyorum. Mahallemizde yaşayan insanlarımız zaten yeterince sıkıntı çektiler artık daha fazla mağdur olmalarını istemiyorum” diye konuştu. En son yapılan ihaleye iki firmanın girdiğini, bunların En-Sa Yapı ve İnşaat firması ile Haldızlar’ın olduğunu belirten Keskin, ihaleyi Ankaralı bir firma olan En-Sa Yapı ve İnşaat firmasının aldığını açıkladı.



DEREBOĞAZI’NDAKİ YIKIMA ENGEL OLDU
İhaleyi alan firmanın şantiyesini kurup işe başlaması bekleniyordu. Uzun bir süredir mahalle sakinleriyle birlikte kentsel dönüşüm projesinin mücadelesini veren Cedit Mahalle Muhtarı Nabi Keskin, geçtiğimiz günlerde ihaleyi alan En-Sa Yapı ve İnşaat firmasının, iş makinelerinin güzergahı olması için Şeyh Akif Caddesi (Dereboğazı) üzerinde bulunan seçtiği yolu kapatmalarına izin vermemiş ve yolun sol tarafında bulunan evlerde yaşayan insanların mağduriyet yaşamaması için yıkıma engel olmuştu. Firma yetkililerine araçların güzergahı olması için Mimar Sinan ve İmam Hatip liselerinin arasındaki yol gibi farklı bir alternatifleri olduğunu belirten Keskin, “15 günlük değil 2 yıllık bir iş bu, kentsel dönüşüme kefil olduysak da mağduriyete kefil olmadık burada hala yaşayan başka insanlar var” diye tepki göstermişti. Bunun üzerine Cedit Mahalle Muhtarı Keskin’in gösterdiği tepki nedeniyle firma, Dereboğazı’ndaki yıkımı durdurmuştu.



“BU MAHALLENİN ESKİ BİR AĞABEYİYİM”
Mahallesinde gerçekleşecek kentsel dönüşüm projesinin çok uzadığının ve burada hala yaşayan insanların projenin yapım aşamasında da mağdur olmasını istemediğinin altını çizen Keskin, şunları söyledi: “Cedit Mahallesi çok eski bir mahalle. Ben İzmitliyim, bu mahallede doğup, büyüdüm. Dolayısıyla mahallenin eski ve bugünkü halini çok net bir şekilde görebiliyor ve karşılaştırabiliyorum. SEKA Kağıt Fabrikası emeklisiyim, İzmit’in eski sporcularındanım ve bu mahallenin eski bir ağabeyiyim. Mahallelinin isteklerini olabildiğince ilçe belediyesinden ya da Büyükşehir’den talep etmeye çalışıyorum. Burası genelde fakir insanların ağırlıklı olduğu bir mahalle. Bu yüzden her Ramazan hiçbir siyasi kurum ya da kuruluştan yardım almadan evlerimize yardımlarda bulunuyoruz. İş arayanlara iş bulmaya çalışıyoruz fakat sadece bizlerin çabası yetmiyor tabii ki hala mahallede iş arayan ve bulamayan vatandaşımız çok, yetkililerden bu konuda yardım istiyoruz. Talepler bize geliyor bizler de yetişmeye çalışıyoruz.



“BU SİYASİ REKABETİN İÇİNDE VAROLMAK İSTEMİYORUM”
Genelde çok az bir sürtüşmemiz olsa da mahalle halkıyla iyi geçindiğimizi söyleyebilirim. Kendini bilmez birileri kasıtlı siyasi haberler çıkarıyorlar. Bu siyasi yarışmanın bizlere vermiş olduğu bir acı var. Ben bu partizan yarışmanın içinde olmak istemiyorum. Kocaeli Büyükşehir ve İzmit Belediyesi tarafları arasında böyle bir yarışma söz konusu mahallede. Muhtar olarak olabildiğince bunun dışında durmaya çalışıyorum. Bu mahallede her kesimden seçmenimiz mevcut, onların hiçbirinin karşısında duramam. Tıpkı sorunlarımız ve sıkıntılarımız gibi, mahallemiz de eski bir yapıya sahip. Bu sıkıntılarımızın birçoğunu mahalleyi kentsel dönüşüme sokarak aşmaya çalışıyoruz.



“KANAYAN YARAMIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ”
Öncelikle yıllardır kanayan yaramız, bir türlü derman bulamadığımız, sürekli yarıda kalmış olan, henüz bir sonuca varamadığımız kentsel dönüşüm konusundan bahsetmek istediğim şeyler var. Bu sürecin maalesef bizleri derinden üzdüğünü söyleyebilirim. Yaklaşık 5 buçuk yılımız boşuna gitti, heba oldu gözüyle bakıyoruz. İlk önce 3,5 yıl Nevzat Doğan döneminde anlaşmazlıklar oldu daha sonra yönetim değişti. 1,5 buçuk yılda Fatma Kaplan Hürriyet bir çaba içerisine girdi. Bu ekonomik boyutu büyük bir proje, İzmit Belediyesinin gücü zaten yoktu bunu yapmaya. Bir yerlerden ekonomik destek beklediler fakat destekler de gelmeyince projeyi bitiremediler ve bunun neticesinde proje Ankara’ya iade edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da TOKİ ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesine evlerin yıkılması konusunda yetki verdi. Büyükşehir de TOKİ’nin desteğiyle birlikte evlerin yıkımını yaptı ve evinin yıkılması karşılığında para isteyen, ev istemeyen insanlara paralarını verdi. Daha sonra ertelenen üç beş ihale oldu, en son ihaleye ENSA ve Haldızlar firmaları girdi. Ankara kökenli bir firma olan ENSA, projeyi aldı. Buraya gelip kentsel dönüşümün başlayacağı yere 2 tane konteynır koymuşlar. Yavaş yavaş araçlarını, işçilerini getirmeye başlamışlar ve konuya hakim olabilmek adına da mahallede araştırma yapıyorlar.



“YIKILMAYAN EVLERDE OTURAN MAHALLELİ MAĞDUR OLACAK!”
Firma araçların geçiş güzergahı olarak Şeyh Akif Caddesi’nin, yıkımın olduğu yere doğru çıkan tarafını kullanmak istiyor. Orada bir refüj var o refüjü yıkıp, araçların geçiş güzergahı olarak orayı kullanmayı düşünüyorlar fakat ben ve mahalleli buna karşıyız. Bunun sebebi ise firmanın 2 vardiya 08.00-16.00, 16.00-00.00 saatleri arasında çalışacaklarını öğrendik ve o yolun sol tarafında hala yıkılmamış evler var, o evlerin içerisinde oturan insanlar var. Eğer hafriyat araçları ve iş makineleri oradan geçerse bu evlerin camları, kapıları hep toz, toprak olacak. Kaldı ki sürekli olarak bir gürültü halinde olacaklar. Bizim mahallemizde yaşayan kesim öyle çok genç bir kesim değil. Bunun yaşlısı var, hastası var. Mahallede yıkılmayan evlerin sakinleri mağdur olacak, kısacası bu yol ne o toz toprak yapacak hafriyat araçlarını ne de o gürültüyü kaldırmaz. Ayrıca Şeyh Akif Caddesi’ndeki yolu kapatırlarsa mahalleli hangi yolu kullanacak? Bu bizim mahalle düzenimize aykırı bir durum. Bunun cenazesi var, hastaneye gidecek olanı var.



“MİMAR SİNAN VE İMAM HATİP LİSELERİNİN ARASINDAKİ YOL UYGUNDUR”
Cumartesi günü ihaleyi alan En-Sa Yapı ve İnşaat firması, Şeyh Akif Caddesi’ni (Dereboğazı) itiraz etmemize rağmen güzergah olarak belirlemek istedi ve iş makineleriyle bu yola girdi. Burada yaşayan insanların mağduriyet yaşamaması için iş makinelerinin girişine ve yıkıma engel oldum. Firma bu düşüncesinden vazgeçmeli. Eğer bu yolu kapatırsak burada hala yaşayan insanlara zulmetmiş olacağız. Biz onlara bir alternatif sunacak olursak eğer, şu an da yıkılmış olan Mimar Sinan Lisesi ve yine yıkılmış olan İmam Hatip Lisesi’nin arasındaki yolu tercih edebilirler. Bu yol eskiden de zaten çıkmaz sokaktı, şimdilerde de biraz dar ama sıkıntı yok, onun da çözümü var. Mimar Sinan Lisesi’nin duvarını yıksınlar, yolu genişletsinler ve o yoldan çalışmaların olduğu yere hafriyat araçlarını, iş makinelerini geçirsinler. Orada ev yok, insan yok. İstedikleri gibi hareket etsinler.


“KİRA YARDIMI YETMİYOR!”
Buradaki ev sahiplerine yapılan kira yardımından başlamak isterim. İlk açıklandığında 995 TL olan kira yardımı, benim talebim üzerine sevgili Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum tarafından 1.300 TL’ye yükseltti. Fakat şu an da kiralar yükseldiği için artık bu da yeterli gelmiyor çünkü burada taşınan insanların ağırlıklı olarak ödediği kira en az 2.500 TL, yani bu insanların her ay ceplerinden ortalama 1.500 TL para çıkıyor. Ya bir an evvel bu proje başlayıp bitsin ya da projenin bitmesi uzun sürecekse her ailenin oturduğu eve göre kira bedeli kadar, kira yardımı verilsin. Yani vatandaşın ödediği kira bedeli neyse, o aynen karşılansın istiyoruz. Asgari geçim endeksi düşük olan bir mahalle burası, emekli ve fakir ağırlıklı bir mahalle burası. Öyle aman aman geliri olan insanlarımız yok. Bu evden çıkanların çoğu da zaten bir sürü borçlanmanın altına girdiler. Dolayısıyla bu kira bedellerinin altında, aldıkları kira yardımı az olduğu için eziliyorlar. Hükümet ne düşünür bu konuda bilemeyiz ama bizler böyle düşünüyoruz.

“ESKİYE NAZARAN DAHA İYİ DURUMDA”
Mahallenin asayiş durumuyla ilgili pek bir sıkıntı yok. Hele eskiye nazaran daha da iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Yaşanan çok fazla ahlaka mugayir şeyler yok, kahvehane tarzı mekanlarımız yok, alkol alınan yerlerimiz çok fazla yok. Emniyet güçleri de sağ olsunlar bu konuda bizlere aşırı derecede yardımcı oluyor. Eskiden beri meslek lisesi Cedit Mahallesi’nin sınırları içerisinde olduğu için kavgacı gençlerden dolayı, asayiş pek sağlanamıyordu fakat okul idaresi ve yine emniyet tarafından bu konuyla özellikle ilgilenildiği için son zamanlarda güvenlik açısından büyük bir problem yaşadığımızı söyleyemem.


“HASTANE YÖNETİMİ OTOPARKI KULLANMAMIZA KARŞI!”
Daha önce de söylediğimiz gibi bizim mahallemiz eski yapılı bir mahalle ve kentsel dönüşümün, rutin taleplerimizin yanı sıra da burada yaşayan vatandaşların hem benden hem de belediyeden başka büyük talepleri olabiliyor. Bu taleplerin en büyüğü otopark, özellikle bu konunun üzerinde durmak istiyorum çünkü Cedit Mahallesi’nde otopark neredeyse yok denecek kadar az. Evet belki Devlet Hastanesinin otoparkı bir alternatifmiş gibi gözüküyor ancak böyle bir durum maalesef söz konusu değil. Hastane yönetimiyle zaman zaman görüştük, lakin mahalle sakinlerinin Devlet Hastanesinin otoparkını kullanmalarına pek sıcak bakmıyorlar. Bunun nedeni ise mahalle sakinlerinin otoparkı işgal etmesiyle birlikte hasta yakınlarının ya da hastaların otopark dolu olduğunda park hizmetinden faydalanamaması. Bizler bu mahallenin sakinleri olarak bu otopark sıkıntısını eskiden beridir çekiyoruz çünkü düz bir alanımız yok, kamuya ait bir otopark alanımız zaten yok, özel otopark da 1-2 taneden daha fazla değil.


“BOSTANLAR SOKAK DEĞİL, CADDE VE BAKIMI ŞART!”
Büyükşehir’den Bostanlar Sokak’ın yenilenmesiyle ilgili bir talebimiz var ama 2022 yılının yatırım planlanmasında olmadığı söyleniyor. Bostanlar Sokak konusunda ısrarcıyız. Bu sokakta gidiş-geliş çift yönlü trafik var. Buraya bazı araçlar park ediyor, park edilen araçların arkalarında ahlaka mugayir işler oluyor, mahalle sakinleri en çok bu durumdan şikayetçi. Normalde genişliği 16 buçuk metreyi geçen sokaklarda, cadde olarak sayılır fakat burası Bostanlar Sokak olarak anılıyor. Caddelerle Büyükşehir, sokaklarla ilçe belediyeleri ilgileniyor. Bu yüzden, bu bizim Büyükşehir’den talebimizdir. Bu yola asfalt atılması ve yolun tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Sokakta bazı kanallar var, yağmur yağdığında bu kanallar taşıyor. Bu kanalların bakım ve onarımı yapılsın.


“SURİYELİLER, YIKIMDAN SONRA AZALDI”
Tüm bunların yanı sıra bir de göçmen sorunuyla karşı karşıyaydık. İzmit’te ağırlıklı olarak en fazla Suriyelilerin barındığı mahalle Cedit Mahallesi’ydi, fakat kentsel dönüşüm haritasının içerisindeydi birçoğu, dolayısıyla evler yıkıldıktan sonra oradan gitmek mecburiyetinde kaldılar. Yine de irili ufaklı kümeler halinde mahallenin diğer taraflarında yaşamlarını sürdürüyorlar.


“ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ CEDİT’İN GÖZBEBEĞİDİR, YIKILSIN DİYEMEM”
Bundan daha önce meslek lisesinin yıkılmasını istediğimi yazmışlar. Bu tamamen gerçek dışı bir haberdir, maalesef bir gazetecinin yanlış yorumuyla, yanlış bir algı oluşmuştur. Okulun yıkılacağını bizler senelerdir duyuyoruz ama henüz böyle bir girişim olmamıştır, keza ben Endüstri Meslek Lisesi’nin Cedit’in göz bebeği olduğunu düşünüyorum. Bu okul bizim yaş grubumuzun mezun olduğu bir okuldur, bu yüzden asla kapatılsın ya da taşınsın diyemeyiz. Bence kapatılsın demek yakışık alacak bir hareket değildir zaten. Siyasi irade ya da milli eğitim iradesi taşınsın ya da yıkılsın derse, söyleyecek çok fazla sözümüz yok ama bizim nazarımızda bu okulun herhangi bir tehlikesi yoktur.


“MUHTARLIK, DÖNÜŞÜMDEN SONRA MAHALLELİYE DAHA YAKIN OLSUN”
Dönüşüm sonrasında muhtarlık binamız burada kalır mı bilemiyorum tabii ama projeye göre orada yeşil alanımız çok olacak gibi gözüküyor. Bizim muhtarlığımız maalesef biraz uç bir yerde, mahallemizin ana yapısı biraz yukarıda kalıyor. Dolayısıyla vatandaşımızın buraya gidip gelmesi biraz zor oluyor. Bu yüzden şu proje bittikten sonra belki bize de orada bina uygun görürler ya da mahalleye daha yakın bir yerde, içinde de olabilir, bir ofisimiz olursa sevinebiliriz tabii.”


Muhtarlar Konuşuyor
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber