Derince Limanı’na gelen Polarnet gemisinin kaptanı konuştu
Ukrayna’dan gelip Kocaeli’nin Derince Limanı’na demirleyen 12 bin ton mısır yüklü Polarnet gemisinin kaptanı Ahmet Yücel Alibeyler, işlemlerin ardından açıklamalarda bulundu.
Küresel tahıl krizinin çözümüne yardımcı olması amacıyla 22 Temmuz 2022'de Türkiye, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında imzalanan "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi" belgesi çerçevesinde, Ukrayna'nın Çornomorsk Limanı'ndan Türkiye'ye gelmek üzere hareket eden "Polarnet" isimli 12 bin tonluk mısır yüklü gemi, dün İstanbul Boğazı'nın Karadeniz girişinde demirlemişti. Gemideki denetlemenin sona ermesiyle birlikte gemi İstanbul Boğazı'ndan geçti. Polarnet gemisi Boğaz'daki yolcuğunun ardından Kocaeli'nin Derince Limanı'na demirledi. Geminin kaptanı Ahmet Yücel Alibeyler, resmi işlemlerin tamamlanmasının ardından basın mensuplarına açıklamalar yaptı.
“HİÇ BU KADAR ÖZLEM DUYMAMIŞTIM”
11 Şubat’tan beri Ukrayna’da bağlı gemi halinde kaldıklarını
söyleyen Polarnet gemisi kaptanı Ahmet Yücel Alibeyler, “Uzun
zamandır ben de bu anı bekliyordum. 11 Şubat’ta ben 11 bin ton
Çornomorsk Limanı’na götürmüştüm. Tahliye süreci 13 gün sürmüştü.
13 gün sonra yükü bitirdim, tahliye ettim ama ne yazık ki bu üzücü
olay olan savaş patlak verdi. Dolayısıyla liman askeriye tarafından
ablukaya alındı. Giriş çıkışlar deniz trafiğine kapatıldı. Biz de
yükümüzü boşaltmış çıkış bekleyen gemiydik. Fakat ne yazık ki
çıkamadık. O zamandan beri liman içinde bağlı gemi olarak, boş
şekilde bekleme sürecine girdik. Ne zaman çözüm çıkacağını, ne
zaman olayların normale döneceğini bekledik. Olay, bizim
devletimizin 22 Temmuz’da yapmış olduğu girişimlerle Sayın
Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Milli Savunma Bakanlığının askeri
kuvvetinde, Dış İşleri Bakanlığının irtibat gücünde güzel bir sonuç
oluştu. Bir tahıl koridoru çalışması başladı. Ben buna insani
koridor da ekliyorum. Çünkü taşınacak yükler gıda endeksli olduğu
için insani koridor da oluşuyor. Ben de orada 5 buçuk 6 ay gibi bir
süre bulunduğum için, dökme mısır getirdiğim için, bağlantım da
Türk limanı ve Türk alıcısı olduğu için bu konuda öncü olduk. Bu da
bu sürecin bize bir mükafatı oldu diye düşünüyorum. Dolayısıyla
vatanımızı, ülkemizi görmek bana ayrı bir keyif verdi. Uzun
senelerdir açık deniz kaptanlığı, uzak yol kaptanlığı yapıyorum ama
hiç bu kadar özlem duymamıştım. Bu da ayrı bir anı olarak kalacak”
dedi.
“YÜKÜ TAHLİYE ETMEYE BAŞLAYACAĞIZ”
Geminin Ukrayna’dan hareket edip Derince’ye geliş sürecini anlatan
Alibeyler, “5 Ağustos’ta Çornomorsk Limanında tahılı yükledim.
İstanbul’dan bir koordinasyon merkezinden yönetiliyoruz. Bize de
gelen bütün direktifler o yöndeydi. Oranın başında Türk bir amiral
var. Onlar bağlı olduğum liman otoritesine ve Ukrayna otoritesine,
‘Hazır olan gemileri koridora alalım’ diye onay verdi. Çornomorsk
Limanı’ndan 2 gemi çıktık. Odessa’dan da bir gemi çıktı. 3 gemi
için koordinasyon merkezinden belirlenen rota ayakları geldi.
Tehlikeli bölgelerden arındırılmış koridorlarda rotamız belirlendi.
Dolayısıyla kılavuz kaptan ve kılavuz bot eşliğinde bu 3 gemi
yönlendik. Önde kılavuz gemi eşliğinde 3 gemi inmeye başladık.
Zaten Romanya sınırlarına doğru yaklaştıkça riskli bölge ortadan
kalkıyordu. Sulina Kanalı açıklarından sonra büyük ayaklara geçtik.
Oradan da İstanbul Boğazı’na geldim. Ben, 6 Ağustos’ta 21.30’ta
demirledim. Demirledikten sonra İstanbul’daki komitenin gemiye
ziyaretini ve denetimini beklemeye başladık. Denetimler
tamamlandıktan ve temiz raporu verildikten sonra bana boğazı geçiş
izni verildi. Ben de boğazı geçerek tahliye limanımız olan Derince
Safi Port’a doğru intikal etmeye başladım. Kısa bir süre Marmara’da
ikmallerim oldu. Çünkü uzun süredir Ukrayna’da bağlıydık. Geminin
yakıt ve su gibi birtakım ikmal ihtiyaçları vardı. Onları
tamamladıktan sonra Derince’deki liman yetkilileriyle de sürekli
irtibat halindeydik. Pilotaj hizmetini de Safi Port üstlendi.
Körfez’de Yelkenkaya açıklarında Safi Port’un pilotu yanımıza
geldi. Manevralarımızı yaptık ve çok şükür emniyetli bir şekilde
limana bağlandık. Şimdi resmi giriş işlemlerimiz yapıldı. Yükü de
tahliye etmek için gerekli adımları attık. Artık limanla irtibat
halinde yükü tahliye etmeye başlayacağız” diye konuştu.
“UKRAYNA-RUSYA SAVAŞINI, AĞABEY-KARDEŞ KAVGASINA
BENZETİYORUM”
Ukrayna’da kaldığı günlerin ardından tekrar ülkeye dönmenin
mutluluğunu yaşadığını da sözlerine ekleyen Alibeyler, “Denizcilik
ekstrem bir meslektir. Bunun getirisini götürüsünü iyi biliriz ama
meslek hayatımda ilk kez bu kadar keyif aldım. Yavuz Sultan Selim
Köprüsü altında tüylerim diken diken oldu. Ukrayna güzel bir ülke.
Ukrayna ve Rusya bizim rahat gittiğimiz ülkelerdi. Bizim için
hiçbir sıkıntı yoktu. Duyduğumuzda şok olduğumuz bir durumdu.
Savaşı, ağabey-kardeş kavgasına benzetiyorum. Empati yaparsak bizim
Azerbaycan ile savaşmamız gibi bir şey. Kendi mantığımda öyle
görüyorum. Gemi kaptanını en çok mutlu eden şey, bayrağımızı
düşürmeden, gemimizi deldirmeden, batırmadan, personelimizin de
sağlığını riske atmadan geminin gelmesidir. Ben de o mutluluğu
yaşıyorum” dedi.