Kocaeli’de mühendis çiftin icadı, deprem ve yangında hayat kurtaracak!
Kocaeli’de mühendis çift, icat ettikleri çok amaçlı dronla hayat kurtaracak. Yaşanan deprem felaketinden ve afetlerden ilham alan mühendis çift, 3 işlevi bir dronda buluşturdu. Mühendisler, depremde arama kurtarma çalışmaları sırasında ve yangın sonrası hayati öneme sahip olabilecek olan bu icadı, İHA’ya anlattı. İşte detaylar…
Türkiye, bir deprem ülkesi. Kocaeli de depremi yaşamış bir kent
olarak, bu felaketin acılarını en iyi bilen bir kent. Depremin
değil, binaların öldürdüğü gerçeği bilinse de hala büyük depremler,
can yakmaya devam ediyor. Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11
kenti yerle bir eden deprem sonrası, arama kurtarma çalışmalarında
önemli sıkıntılar yaşanmıştı. Pek çok insan, uzun süre kendilerine
ulaşılamaması sonucu can vermişti. Bu sıkıntılardan biri de gece
enkazın aydınlatılmasıyla ilgiliydi. Diğer yandan Bolu’daki kayak
merkezindeki otelde çıkan yangın, çok sayıda vatandaşımızı canından
etmişti. Kocaeli’deki mühendislerin icat ettiği dron, bir stadyumun
direklerinden bir tanesi kadar aydınlatma sağlıyor. Bu da olası
arama kurtarma çalışmalarında önemli bir sorunu ortadan kaldırıyor.
Yine bu dron otellere kiralanarak, olası yangınlara hızla müdahale
edilebilmesini sağlıyor. Çok amaçlı dron aydınlatıyor, yıkıyor ve
yangın söndürüyor. Afetlerin yanı sıra, ulaşılması güç, yüksek
katlardaki binaların dış kısımları, bu dronla yıkanabiliyor. Melih
Biçer (25) ve eşi Pelin Biçer (23) icat ettikleri dronun tüm
işlevlerini İHA’ya anlattı.
Biri 23, biri 25 yaşında
Kocaeli'de Melih Biçer (25) ve eşi Pelin Biçer'in (23)
öncülüğünde kurulan firma, Bilişim Vadisi'nde yer alan merkezinde
yaklaşık yüzde 60 yerlilik oranıyla çok amaçlı endüstriyel dron
üretimi yapıyor. Firma, 6 Şubat depreminin ardından yaşanan
aydınlatma eksikliğinden ilham alarak geliştirdiği genel maksatlı
dron ile geceyi adeta gündüze çeviren aydınlatma sağlayabiliyor.
Ayrıca aynı dron ile yangın söndürme ve yıkama işlemleri de
gerçekleştirilebiliyor.
"Aydınlatma, yıkama ve söndürme"
Melih Biçer, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Uzay Bilimleri
Mühendisliği'nde son sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, "Bilişim
Vadisi Teknopark'ta firmamızın genel merkezi var. Teknopark
bünyesinde geliştirdiğimiz cihazlarımızda genel maksatta işe
yarayabilen bir dron geliştirdik. İlk çıktığımız yolda aslında bize
en üzen geçtiğimiz yıllardaki deprem afetiydi. Deprem afeti
yaşandığı sırada geceleri enkaz üstünde aydınlatma sağlanamıyordu.
Biz kendi bünyemizde 350 bin lümenlik aydınlatma dronları yaptık.
Tek bir tane dronumuz var. Bu dronun üzerine veya altına taktığınız
podlar vasıtasıyla aydınlatma, yıkama ve söndürme işlemleri
yapabiliyorsunuz. Yani aslında bir genel maksat dronuyla
istediğiniz herhangi bir işi yapabiliyorsunuz. Şu an için
geliştirdiğimiz 4 farklı podumuz var. Bunlar yıkama podları,
aydınlatma podları ve söndürme podları olarak geçiyor" dedi.
“Yüksek katlı binalarda yangına ilk müdahale”
Özellikle hastane ve otel gibi yüksek binalarda yangına ilk müdahaleyi gerçekleştirmek için söndürme podları geliştirdiklerini vurgulayan Biçer, "Büyük kamu binaları, hastaneler ve otellerde yaşanabilecek yangınlara dronlar ile erken müdahale sağlayabilir miyiz diye düşündük. Geliştirdiğimiz söndürme podları sayesinde dron, itfaiye ekipleri gelmeden yangına müdahale edebiliyor. Bu hizmeti otellere kira yöntemiyle sunmayı planlıyoruz. Vatandaşlarımızdan da, konakladıkları otellerde bu tür bir güvenlik altyapısının olup olmadığını sormalarını rica ediyoruz" diye konuştu.
3 işlev tek dronda buluştu
350 bin lümenlik aydınlatma kapasiteli dronlar geliştirdiklerini
aktaran Melih Biçer "Bunlar ne demek? Geceyi gündüze çevirmek
demek, yapay bir güneş demek. Biz aynı dronlarla, aynı alt yapıyla
ve aynı sistemde bunu gerçekleştirebiliyoruz. Yani satın aldığınız
ve kiraladığınız herhangi bir teknolojiyle hem dış cephe temizleme,
hem gece aydınlatma faaliyeti yürütebiliyorsunuz hem de bunu yangın
söndürme teknolojilerini kullanabiliyorsunuz" ifadelerini
kullandı.
"Yerden 100 metreye kadar püskürtüyor"
Geliştirdikleri dronun 15 kilograma kadar yük taşıyabildiğine dikkat çeken Melih Biçer, sözlerine şöyle devam etti: "Yerde bulunan yüksek basınçlı pompalar sayesinde, tanktan alınan kimyasallar veya su, hortum aracılığıyla yukarıya, dronun bulunduğu noktaya iletilebiliyor. Şu ana kadar 100 metre yüksekliğe kadar püskürtme yapabildik. Güçlü pompa ve sistemlerle bu mesafeyi daha da artırmak mümkün. Tüm tasarımlar, patentler, faydalı modeller bize ait. Şu an Türkiye'deki dron firmaları arasında ya da uluslararası anlamda dron patentleri noktasında firmamız çok ciddi hacme sahip. Artık seri üretim aşamasına geldik. Üretim bantlarımızı ayarladık, makinelerimizi ayarladık. Takriben ayda 10'a yakın dron üretebilecek kapasitemiz var. Eşim de benim gibi bir mühendis. İkimiz de İTÜ'de bir mühendisiz"
Mezun olmadan drone firması kurdular
İTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencisi olan Pelin Biçer
ise "Geçtiğimiz yıl daha mezun olmadan dron firmamızı kurduk.
KOSGEB'ten 2 milyon TL'lik hibe alarak bu firmayı kurduk. Ana
merkezimiz Bilişim Vadisi'nde. Üretimlerimizi açtığımız iş yerinde
yapmaya devam ediyoruz. Türkiye Kalkınma Fonu, şirketimizin
ortaklarından bir tanesi. TÜBİTAK'tan destekler aldık, devlet
destekleriyle kurulduk ve üretimlerimize burada devam ediyoruz"
şeklinde konuştu.
Afet dronları üzerinde çalışıyorlar
Pelin Biçer, üniversitenin ilk yıllarında dron geliştirmeye başladıklarını ifade ederek, "6 Şubat'ta yaşanan depremden sonra aydınlatma dronları geliştirmeye karar verdik. Enkazın aydınlatılması amacıyla Japonya'dan getirtilen dronları öğrendik. 'Bunu biz de yapabiliriz, ülkemizde geliştirebiliriz' dedik. Aydınlatma dronu, ardından yıkama, püskürtme potları geliştirdik. Piyasadan gelen talebe göre geliştirmelerimize devam ediyoruz. Aynı zamanda afet dronları üzerine de çalışıyoruz. Aydınlatma dronumuz bir stadyumun direklerinden bir tanesi kadar. 350 bin lümenlik devasa bir ışık yayabiliyor. Yere tamamen bağlı. Pirize bağlayıp çalıştırabiliyorsunuz ve sınırsız bir uçuş sağlıyor bu sayede. Dronu indirip aydınlatmasını değiştirip farklı bir işlem yapmanıza gerek kalmıyor. Sadece kaldırıp havada tutabiliyorsunuz. İçeriğindeki yazılım sayesinde zaten havada kendisi kalabiliyor. Aydınlatmayı da sınırsız şekilde sağlayabiliyorsunuz" dedi.
"Endüstriyel dron tek yerli üretici"
Son olarak Pelin Biçer, "Şu an Türkiye'de online satış kanallarında yerli ve endüstriyel drone üreten tek firmayız. Başka yapan herhangi bir firma yok. Online mağazalara bakıldığında şu anda dron üreten ve satan bir tek biz varız. Şu anda Türkiye'de kilogram ihracat bedeli 1,5 dolarken biz sattığımız ürünle bunu kilogram başına bin doların üzerine çıkartabiliyoruz ki, bu neredeyse bin katı kadar bir değer sağlamış oluyor. Dron endüstrisi çok yeni bir alan olduğu için bu alanın uzmanı çok az. Biz burada aynı zamanda lise öğrencilerini de yetiştiriyoruz. 15 ortaklı bir firmayız ve genç mühendislerle büyümeye devam ediyoruz" sözlerine ekledi.