Kocaeli'de fabrika gibi lise
Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adeta fabrika gibi çalışıyor. Her bölümün kendine ait atölyesinde öğrenciler, öğretmenlerinin rehberliğinde hem üretiyor hem meslek öğreniyor. Mobilyadan kimyasala, metalden elektroniğe birçok alanda üretim yapan okul, yılda 5 milyon TL'ye ulaşan ciroyla dikkat çekiyor
Kocaeli'de bulunan Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adeta
fabrika gibi çalışıyor. Her bölümün kendine ait atölyesinde
öğrenciler, öğretmenlerinin rehberliğinde hem üretiyor hem meslek
öğreniyor. Mobilyadan kimyasala, metalden elektroniğe birçok alanda
üretim yapan okul, yılda 5 milyon TL'ye ulaşan ciroyla dikkat
çekiyor.
Esentepe Mahallesi'nde 1978 yılında kurulan Körfez Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesi, hem eğitim hem üretim hem de istihdamda
örnek bir başarı hikayesi yazıyor. Elektrik-Elektronik Teknolojisi,
Makine Teknolojisi, Metal Teknolojisi, Mobilya ve İç Mekan Tasarımı
ile Kimya Teknolojisi bölümlerinde eğitim veren okul, sadece
öğrencileri meslek sahibi yapmakla kalmıyor, aynı zamanda üretim
kapasitesiyle de dikkat çekiyor. Her bölümün kendi atölyesi
bulunuyor ve bu atölyeler, tam anlamıyla birer üretim üssü gibi
faaliyet gösteriyor.
Öğrenciler, öğretmenlerinin birebir rehberliğinde üretim
süreçlerine katılıyor. CNC makinelerinden torna tezgahlarına,
mobilya kesim ekipmanlarından elektronik devre sistemlerine kadar
birçok ileri teknoloji aracı kullanmayı öğrenen öğrenciler, iş
güvenliği ve ince işçilik konularında donanım kazanıyor.
Atölyelerde okul sırası, dolap, temizlik ürünleri, kolonya, parfüm
gibi pek çok ürün üretiliyor. Döner sermaye sistemiyle çalışan
okul, bu üretimlerden yıllık ortalama 4 ila 5 milyon TL ciro elde
ediyor.
"Yaklaşık 100 öğretmenimizle birlikte bin öğrenciye hizmet
veriyoruz"
Okul Müdürü Harun Künü, okullarının Körfez'in en köklü meslek
liselerinden biri olduğunu belirterek, "Yarım asra merdiven dayamış
bir okuldur. Körfez'in en eski meslek liselerinden biridir.
Yaklaşık 100 öğretmenimizle birlikte bin öğrenciye hizmet
veriyoruz. Okulumuzda 5 bölüm ve 10 dalda eğitimler veriliyor.
Elektrik, makine, mobilya, metal ve kimya alanımız bulunmaktadır.
Okulumuzda hem akademik hem de mesleki eğitimler veriyoruz"
dedi.
"Yıllık ortalama 4-5 milyon TL'lik bir ciro
yapmaktayız"
Okulda döner sermaye işletmesinin bulunduğunu ifade eden Künü,
"Yıllık ortalama 4-5 milyon TL'lik bir ciro yapmaktayız. Örneğin
mobilya bölümümüz okul sıraları, dolapları ve okul donatım ürünleri
üretiyor. Kimya alanımızda kolonya, parfüm, deodorant, çamaşır suyu
gibi ürünler üretiyoruz. Son olarak Ders Aletleri Yapım Merkezi'ne
15 bin adet sıra üretimi gerçekleştirdik. Teslimatı da yapıldı.
Döner sermayede ürettiğimiz ürünleri satabiliyoruz. Bunların
kurumsal olarak Milli Eğitim aracılığıyla da satışını
yapabiliyoruz, perakende satışını da gerçekleştirebiliyoruz. Vergi
numaramız var. Almak isteyen vatandaşımız döner sermayeye bedelini
ödediği zaman satışını gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
"Öğrenci 12. sınıftayken işi hazır oluyor"
Körfez Ticaret Odasınca başlatılan "Körfez Mesleklerinde
Yıldızlarını Yetiştiriyor" projesi kapsamında 12. sınıf
öğrencilerinin nitelikli ve iş garantili işletmelerde staj
yaptığını kaydeden Künü, "Seçerek gönderdiğimiz için öğrenci 12.
sınıftayken işi hazır oluyor" şeklinde konuştu.
"Nitelikli oldukları için asgari ücretin üstünde bir ücretle işe başladılar"
Geçen sene mezun olan 90 öğrenciden 65'inin staj yaptıkları
işletmelerde iş başı yaptıklarını dile getiren Künü, "Nitelikli
oldukları için asgari ücretin üstünde bir ücretle işe başladılar.
Geri kalanlar öğrencilerimizin bir kısmı ise akademik eğitime devam
etti" ifadelerini kullandı.
Künü, 12. sınıf öğrencisinin haftanın 2 günü okulda eğitim
aldığını, 3 gün ise staj gördüklerini aktararak, "Birçok öğrenci
staj yaptıkları işletmede işbaşı yapıyor. Sanayi zaten personel
arıyor. Bizde öğrencilerimizi nitelikli şekilde yetiştiriyoruz"
dedi.
"İşverenler, 'Çalışacak personel bulamıyoruz' diyor"
Sektörlerde yaşanan nitelikli personel sorununa da dikkat çeken
Harun Künü, sözlerini şöyle noktaladı:
"İşverenlerle konuşuyoruz. 'Çalışacak personel bulamıyoruz'
diyorlar. Geçenlerde yine bir işletme sahibiyle görüştüm. Kendisi,
'İyi ki Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) programı çıktı da birkaç
çırak bulabiliyoruz, bu da olmasa çırak dahi bulamıyoruz. En büyük
sıkıntımız bu' dedi. Ülkemizin en büyük sıkıntısı gerçekten bu.
Maalesef yurt dışından gelen kişiler işletmelerde çalışmaya
başladı. Bunlar da ülkemize bırakın fayda sağlamayı, aslında
ülkemizdeki teknolojileri alıp, kendi ülkelerine götürüyorlar. Bu
bakımdan çok tehlikeli. Bizim niteliklerimizi alıp, kendi
ülkelerine taşıyorlar. Mesleki eğitim çok önemli. Burada yetişen
öğrencileri sanayiye entegre ettiğimiz zaman ülkemizin işçi
problemi de karşılanmış olacak"