Kene vakaları alarm veriyor: Yaşlılar ve çocuklar tehlikede
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Türkiye genelinde kene ısırığı vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kırsal bölgelerde yaşayan bireyler için riskin her zamankinden daha yüksek olduğuna dikkat çekti
Kene vakalarındaki artışlar ve yaşanan ölümler, tedirginliğe neden olurken uzmanlardan peş peşe uyarılar geliyor. Kene ısırıklarına karşı alınabilecek önlemlere değinen uzmanlar, kenenin yapışması durumunda neler yapılması gerektiğini de aktardı.
Kene ısırığı belirti vermeyebilir, dikkatli kontrol şart
İstanbul Gelişim Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekan
Yardımcısı ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Değirmenci,
kene ısırıklarının çoğunlukla ağrısız ve fark edilmeden
gerçekleştiğini belirterek, "Keneler ısırdıkları sırada anestezik
etkili tükürük salgıladıkları için çoğu zaman belirti vermez.
Isırılan bölgede birkaç milimetrelik kırmızımsı bir şişlik
oluşabilir. Keneler genellikle koltuk altı, kasık, diz arkası ve
kulak arkası gibi derinin ince ve nemli olduğu bölgeleri tercih
eder" dedi.
Kenelerin Lyme hastalığına yol açan Borrelia bakterisini
taşıyabileceğini vurgulayan Değirmenci, "3 ila 30 gün içinde ısırık
bölgesinde boğa gözü şeklinde kırmızı halkalar oluşabilir. Daha
ciddi vakalarda ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül
hastalıklarla karşılaşılabilir. Ateş, halsizlik, kas ve eklem
ağrıları bu hastalıkların ilk belirtileridir" uyarısında
bulundu.
"Kene asla kendiniz tarafından çıkarılmamalı"
Dr. Değirmenci, vücuda yapışan kenelerin kesinlikle bireysel
müdahale ile çıkarılmaması gerektiğini belirterek, "Hatalı çıkarma
girişimleri keneyi ezebilir ve taşıdığı mikroorganizmaların vücuda
geçmesine neden olabilir. Bu durumda mutlaka en yakın sağlık
kuruluşuna başvurulmalı" dedi. Deriyle teması önlemek için pens ya
da eldivenle müdahale edilmesi gerektiğini belirten Değirmenci,
kenelerin kapalı bir kapta saklanarak sağlık kuruluşuna
götürülmesinin tanı açısından önem taşıdığını ifade etti.
2025’te 7 bin 801 vaka, 13 ölüm: Tehlike büyüyor
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Perfüzyon
Bölüm Başkanı ve Veteriner Anatomist Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Kartal,
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının özellikle Tokat,
Sivas, Giresun, Amasya ve Çorum gibi illerde endemik hale
geldiğini, hastalığı taşıyan Hyalomma marginatum türü kenelerin ise
Türkiye’nin birçok bölgesinde yaygınlaştığını belirtti. Kartal
ayrıca, dünya genelinde yaklaşık 900 kene türü bulunduğunu,
Türkiye’de ise bugüne kadar 56 kene türünün tespit edildiğini ifade
etti.
"Sağlık Bakanlığı verilerine göre, KKKA hastalığı Türkiye’de ilk
kez 2002 yılında tespit edilmiş olup, 2002-2024 yılları arasında
toplam 17 bin 132 vaka kaydedilmiş, bu vakaların 819’u ölümle
sonuçlanmıştır. 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde ise şu ana
kadar 13’ü ölümle sonuçlanan 7 bin 801 yeni vaka rapor edilmiştir"
diyen Kartal, "Bu veriler, zoonotik hastalıkların hem bireysel hem
de toplumsal sağlık açısından taşıdığı riski gözler önüne seriyor.
Ayrıca bu durum, tarımsal üretim süreçlerini ve kırsal yaşamı da
doğrudan etkiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Bilimsel ve bireysel önlemler hayat kurtarabilir"
Her iki uzman da kenelerle mücadelede hem bireysel hem de
çevresel önlemlerin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Dr.
Kartal, "Evcil hayvanlara düzenli akarisit uygulamaları yapılmalı,
meralar sürülmeli, yabani otlar temizlenmeli, gelişigüzel
ilaçlamalardan kaçınılmalı" şeklinde konuştu.
Uzmanlar, bireysel korunma önlemleri arasında açık renkli uzun
kıyafetlerin tercih edilmesini, pantolon paçalarının çorap içine
sokulmasını ve DEET, ikaridin veya permetrin içeren spreylerin
kullanılmasını öneriyor. Ayrıca limon yağı ve okaliptüs gibi doğal
kovucular da alternatif yöntemler arasında yer alıyor.
Çocuklar ve yaşlılar daha fazla risk altında
Her yaş grubu için tehlike oluşturan kene ısırığı, özellikle
yeşil alanlarda fazlasıyla vakit geçiren çocuklar ve bağışıklık
sistemi daha zayıf olan yaşlılar için büyük sağlık sorunlarına yol
açabiliyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıklar, söz konusu
yaş grubundaki kişilerin vücudunda daha hızlı ilerleyebiliyor.
Çocuklar ve yaşlıların yanında kırsal ve ormanlık alanlarda vakit
geçiren kişilerin de kene ısırığından korunmak için önlem alması
gerektiğini vurgulayan ve özellikle kırsal ve ormanlık alanlarda
yapılan yürüyüşlerde, uzun giysiler ve kapalı ayakkabılar giyilmesi
gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Hasan Değirmenci, alınabilecek
diğer önlemlere de ayrıca değindi:
"Açık alandan döndüğünüzde de vücudunuzu ve kıyafetlerinizi kontrol
etmeniz gereklidir. Kenelerin genellikle kulak arkası, saç dipleri,
boyun, koltuk altı, göbek çevresi, kasık, diz arkası gibi
bölgelerde tutunduğu unutulmamalı ve bu bölgeler özellikle kontrol
edilmelidir."
"Toplumsal bilinçlenme şart"
İstanbul Gelişim Üniversitesi uzmanları, artan kene vakaları karşısında yalnızca bireysel önlemlerin değil, aynı zamanda toplum genelinde bilinçlendirme çalışmalarının da artırılması gerektiğini vurguladı. Uzmanlar doğru bilgiyle hareket ederek, erken müdahale ve önleyici uygulamalar sayesinde ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebileceği ifade etti.