Kaya, “Barış için adalet ve demokrasi şart”
Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle düzenlenen basın açıklamasını yapan Eğitim-Sen Kocaeli 2Nolu Şubesi Başkanı Sinan Kaya, “Barış için adalet ve demokrasi şarttır” dedi
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bu akşam Gebze Kent Meydanı’nda Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını Eğitim-Sen Kocaeli 2Nolu Şubesi Başkanı Sinan Kaya yaparak, “Dünyanın birçok coğrafyasında süren çatışmalar, her yıl on binlerce insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının yerinden edilmesine ve temel haklarından mahrum kalmasına yol açmaya devam ediyor. Emperyalist güçler kapitalist üretim ve bölüşüm ilişkilerinin yarattığı krizi dünya genelinde körükledikleri savaş ve saldırganlık politikaları ile aşmaya çalışıyorlar. Buna karşı, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden savaşlara, işgallere ve şiddet politikalarına karşı sesimizi yükseltiyoruz. İsrail’in Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde aylardır sürdürdüğü soykırım başta olmak üzere; Ortadoğu’dan Afrika’ya, Ukrayna’dan Asya’ya kadar pek çok bölgede süren savaşların yarattığı yıkım, sınırsız bir sömürü arzusuyla işleyen küresel kapitalist düzenin ve birçok uluslararası organizasyonun insan hayatını hiçe sayan yüzünü bir kez daha Ortaya koymuştur.
“Ertelenemez bir zorunluluktur”
Çocuklar açlıktan ölmekte, hastaneler yıkıntıların arasında
çaresizce ayakta kalmaya çalışmaktadır. Gazze’de aslında tüm
insanlığın vicdanı ölüm döşeğindedir. Diğer yandan komşu
coğrafyamız Suriye'de HTŞ rejiminin, gerici cihadist çizgide,
farklı kimlik ve inanç topluluklarına dönük sivil katliamları;
Ortadoğu'da laiklik, eşit yurttaşlık, temel insan hakları ve
demokrasi mücadelesi veren tüm kesimler için büyük bir tehdit
haline gelmiştir. Bu rejime iktidarın ve dünyanın egemen güçlerinin
verdiği tüm dolaylı ve dolaysız destekler derhal sona ermeli;
Cihatçı çetelerin yönetime getirildiği ülkelerin geleceği,
halkların özgür iradesinin kendini bulacağı bir demokratik çerçeve
gerçekleşmelidir. Bu şiddet atmosferinde, ülkemizde uzun yıllardır
çözümsüz bırakılan Kürt meselesinin, şiddetin devreden çıktığı bir
düzlemde tartışılabilir hale gelmesi ise kuşkusuz çok kıymetlidir.
Gelinen aşamada, çatışmaların, ölümlerin ve hak ihlallerinin son
bulması; sorunun kapsamlı bir demokratikleşme çerçevesinde
çözülmesi demokratik, adil ve kalıcı bir çözümün barışın inşa
edilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.
“Adalet ve demokrasi şarttır”
Barışa olan özlem ve ihtiyaç siyasi iktidarın kendi ömrünü uzatmaya
yönelik bir fırsatçılığa dönüştürülmemelidir. Anayasaya, hukuka ve
halk iradesine saygı duyulmalı, siyasallaşmış yargı eliyle
toplumsal muhalefet unsurlarını, muhalif belediye başkanlarını ve
muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir.
Siyasi gerekçelerle hukuksuz biçimde cezaevinde tutulan tüm tutuklu
ve hükümlüler derhal serbest bırakılmalı ve görevlerine iade
edilmelidir. Halkların eşit, özgür ve bir arada yaşadığı bir
gelecek, ancak karşılıklı güvenin tesis edilmesiyle, hak ve
özgürlüklerin evrensel normlar çerçevesinde güvence altına
alınmasıyla mümkün olacaktır. Barış için adalet ve demokrasi
şarttır. Barışın yeşermesi ve kalıcılaşması için gelirde adalet,
vergide adalet, ülkede adalet şarttır. İş güvencesi, sendikal
haklar, toplu pazarlık süreçleri ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel
hakların güvence altına alındığı demokratik bir ortam, barış için
sağlam bir zemin oluşturacaktır.
“Barış hemen şimdi!”
Bizler; emek, meslek demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti
temsilcileri olarak, savaşların ve çatışmaların değil, barışın ve
kardeşliğin tarafındayız. Savaşların, halkların iradesini yok
sayan, doğayı ve yaşam alanlarını tahrip eden yıkıcı etkilerine
karşı; eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi temelinde bir yaşamı
savunuyoruz. 1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle, tüm halkları ve
emekçileri savaş politikalarına karşı ortak mücadeleyi büyütmeye,
barışın dilini ve iradesini yaşamın her alanında hâkim kılmaya
çağırıyoruz. Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” dedi. Grup yapılan
basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.