İYİ Partili Demirel, “Engelsiz bir Türkiye mümkün”
İYİ Parti Darıca İlçe H. Pınar Demirel 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Engelli Hakları Günü’nde bir kez daha vurguluyoruz: Engelli bireyler için gerçek anlamda erişilebilir, güvenli ve destekleyici bir Türkiye mümkündür yeter ki irade olsun” dedi
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yazılı bir açıklamada bulunan İYİ Parti Darıca İlçe H. Pınar Demirel, “Bugün, Engelliler Günü dolayıyla, engelli bireylerin yalnızca yasal haklara sahip olmasının yetmediğini; bu hakların gündelik yaşamda uygulanabilir, güvenli ve erişilebilir hâle gelmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. 2025 Uluslararası Engelliler Günü'nün teması ‘Toplumsal İlerlemeyi Sağlamak İçin Engellileri Kapsayan Toplumların Geliştirilmesi’ olarak belirlenmiştir. 20 Kasım’da İzmir’de yaşanan trajik olay hepimizi derinden sarsmıştır. Gaziemir’de, doğuştan ağır engelli olduğu belirtilen 30 yaşındaki kadın, iddialara göre kendi babası tarafından öldürülmüş, baba da aynı silahla intihar etmiştir. Yakınlarının ifadelerine göre baba hem kendi sağlık sorunları hem de ‘kızına artık bakamayacağı’ düşüncesiyle büyük bir çıkmaz yaşamaktaydı. Bu korkunç olay, bakım yükünün ailelere bırakılmasının, sosyal destek mekanizmalarının zayıflığının, psikososyal desteğin yokluğunun ve koruyucu hizmetlerdeki eksikliklerin nasıl yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini acı bir biçimde ortaya koymuştur.
“Sesli anons sistemleri bile yetersiz”
Bu olay; maddi, sosyal ve psikolojik yüklerin devleti yönetenler
tarafından yeterince hafifletilmediği bir ortamda, engelli
bireylerin ve ailelerinin ne kadar savunmasız kaldığını gösteren
dramatik bir örnektir. Kamu binaları, okullar ve sağlık merkezleri
hâlâ tam erişilebilir değil. Toplu taşıma, duraklar ve şehir içi
çevre düzenlemeleri engelli bireylerin bağımsız yaşamını
desteklemiyor, sesli anons sistemleri bile yetersiz. Ev içi
erişilebilirlik ve bağımsız yaşam araçları sürdürülebilir bir
politika hâline getirilebilmiş değil. Evde bakım hizmetleri
sürdürülebilir değil; nitelikli personel ve düzenli denetim eksik.
Rehabilitasyon, koruyucu hizmetler ve kriz destek mekanizmaları
zayıf. Ailelerin ‘ben olmazsam çocuğuma kim bakar’ korkusu,
sistemsel bir sorunun göstergesi. Kamu kurumlarının internet
siteleri ekran okuyucularla uyumlu değil; birçok hizmet engelli
birey tarafından kullanılamıyor. E-devlet uygulamalarında görme,
işitme veya zihinsel engeli olan bireyler için rehberlik
eksiklikleri var. İşaret dili çeviri desteği, kolay okuma modu,
sesli yönlendirme, sade ara yüz gibi evrensel erişim standartları
büyük oranda uygulanmıyor.
“Standart olduğu bir sistem kurulmalı”
Dijital başvurular, sağlık randevuları, sosyal yardım sistemleri ve
ulaşım uygulamalarının çoğu engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre
tasarlanmıyor. Teknolojik destek cihazları (akıllı bastonlar,
artırılmış iletişim araçları, akıllı ev sistemleri vb.) için
uygulanan destekler oldukça sınırlı. Engellilerin toplumsal yaşama
tam ve eşit katılımının sağlanabilmesi için yalnızca bir sosyal
sorumluluk değil; daha adil, üretken ve dayanıklı bir toplum inşa
etmek temel şarttır. Eğitimden istihdama, erişilebilirlikten
dijital kapsayıcılığa kadar tüm alanlarda bariyerleri kaldırmak;
politika yapıcıların, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun ortak
iradesini ve mevcut kaynakların tek elden planlanarak uygulanmasını
gerektirir. Biz İYİ Parti olarak farklılıkların zenginlik olduğuna
inanıyor, engellilerin karar alma süreçlerinde etkin şekilde yer
aldığı, hak temelli ve kapsayıcı bir toplumun mümkün ve
erişilebilir olduğunu vurguluyoruz. Çağrımız; koruyan, eriştiren ve
destekleyen bir politika uygulanmasıdır. Engelli bireylerin yalnız
bırakılmadığı, bakım yükünün ailelerin omzunda bir kriz hâline
dönüştürülmediği, fiziksel ve dijital erişimin bir lütuf değil
zorunlu standart olduğu bir sistem kurulmalıdır.
“Bakım Sigortası Yasası çıkarılmalı”
Bu çerçevede; Ekonomik güçlük içinde olan ve harcamaları gittikçe
artan engellilerin ve ailelerinin aldığı evde bakım aylığının
(11.702 TL) ve engelli aylığının (4.302,61 TL- 6.453,91 TL) mevcut
ekonomik koşullara uygun düzeye getirilmeli. Özel sektör
işyerlerinde yüzde 3, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 olan engelli
istihdamı oranları artırılmalı. 18 yaşını dolduran engelli
bireylerin istihdam edilememesi halinde, hane içi gelir kriteri
uygulanmadan kendilerine engelli aylığı bağlanmalı. Nadir hastalığı
olan çocukların ilaçlara erişiminde yaşanan güçlükler giderilmeli.
Engellilerin ve bakım sorumluluğunu üstlenenlerin, geleceğe güvenle
bakmasını sağlayacak, engellilerin bağımsız yaşamalarını
destekleyecek her türlü kişisel destek sistemini de içine alacak ve
ilgili STK’lar ile koordine edilen geniş kapsamlı bir Bakım
Sigortası Yasası çıkarılmalı. Engelliler için yıpranmadan dolayı
erken emeklilik hakkı tanınmakla birlikte, yıpranma süresi emekli
tazminatı ve emekli aylığına da yansıtılmalı.
“Katılımcı karar mekanizmaları kurulmalı”
Hem cinsiyet temelli hem de engellilik temelli ayrımcılıkla
mücadele etmek zorunda kalan ve yaşadıkları bu çifte eşitsizlikten
dolayı toplumsal hayatta yer almaları daha da zorlaşan kadın
engellilerin önündeki olumsuz etkenler ortadan kaldırılmalı.
Engelli çocuğuna bakan annelere ‘sigortalanma ve emeklilik hakkı’
verilmeli. Erişilebilirlik fiziksel, dijital, teknolojik – ulusal
ölçekte zorunlu standart haline getirilmeli ve sıkı denetime
bağlanmalı. Dijital devlet hizmetleri, evrensel erişilebilirlik
standartlarına uygun hâle getirilerek her engel türüne göre
uyarlanmalı. Engelli bireylerin politika süreçlerine doğrudan
katıldığı katılımcı karar mekanizmaları kurulmalıdır. Toplumda
engelli bireylere yönelik genellikle merhamet eksenli ve aşırı
koruyucu yaklaşımların, engelli bireylerde oluşturduğu olumsuz
psikolojik baskıyı ortadan kaldırmak için; toplum-engelli birey
iletişimini doğru bir empatik düzleme oturtacak çalışmalar
yapılacaktır. Engelli Hakları Günü’nde bir kez daha vurguluyoruz:
Engelli bireyler için gerçek anlamda erişilebilir, güvenli ve
destekleyici bir Türkiye mümkündür yeter ki irade olsun” dedi.