Gebze’deki sendikalardan Filistin’e destek

Gebze Sendikalar Birliği’ne adına basın açıklaması yapan DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2Nolu Şubesi Necmettin Aydın yaparak, “Gebze Sendikalar Birliği olarak Filistin halkıyla ve Filistinli emekçilerle dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha açıkça ilan etmeye geldik” dedi

Gebze Sendikalar Birliği’ne üye sendikalar bu akşam, Filistin’de yaşanan katliamı protesto etmek ve Filistin halkıyla dayanışma adına yürüyüşü ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Gebze Tarihi Çeşme önünde toplanan Gebze Sendikalar Birliği’ne üye sendikaların başkanları ile temsilcileri ile çok sayıda işçi sloganlar eşliğinde Gebze Kent Meydanı’na kadar yürüyüş yaptılar. Gebze Kent Meydanı’nda basın açıklamasını DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2Nolu Şubesi Necmettin Aydın yaparak, “Bugün bu kadar sadece bir coğrafyada yaşanan acıyı değil tüm insanlık vicdanlı yarayan bir adaletsizliği bir soykırımı bir halkın yaşam hakkına yönelik topyekûn saldırıyı haykırmak için toplandık. Bugün burada Gebze Sendikalar Birliği olarak Filistin halkıyla ve Filistinli emekçilerle dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha açıkça ilan etmeye geldik.

“Bu açıkça bir soykırımdır”

Filistin halkı yaklaşık 100 yıldır emperyalizmin desteklediği Siyonist işgal yerinden edinme etnik temizlik ve soykırımın politikalarıyla yüz yüze. 1948'den bu yana evlerinden topraklarından tarihinden koparılıp mülteci olan milyonlarca Filistinli ülkesi dışında hayatta kalmaya çalışıyor. 1967'den beri Doğu Kudüs’te Gazze'de Batı Şeria’da 5 milyona aşkın insan İsrail işgali altında ve dünyanın gözleri önünde her geçen gün aşağılanıyor, öldürülüyor, aç bırakılıyor kuşatma altına alınıyor. Özellikle son iki yıldır Gazze’de süren saldırılar artık hiçbir biçimde çatışma ya da savaş olarak adlandırılamaz. Bu açıkça bir soykırımdır. Sivillerin çocukların kadınların yaşların sistematik biçimde hedef alındığı hastanelerin okulların su kaynaklarının ve tarım alanlarının bilinçli olarak yok edildiği bir kıyım yaşanmaktadır. Bu saldırılarda başta ABD olmak üzere Batı dünyasının emperyalist devletlerinin siyasi ve askeri desteği ile sürdürülmektedir.

“Mücadelenin içinden geldik”

Biz Türkiye işçi sınıfının birikimini ve mirasını taşıyan Türkiye emek hareketi olarak bu soykırıma ve işgalci politikalara karşı sesimizi yükseltmeyi tarihsel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Çünkü bizler antiemperyalist mücadelenin içinden geldik. 1960'ların sonlarında Filistin davasına omuz veren devrimci gençler dünya halklarının özgürlük mücadelesini Türkiye'de eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyorlardı. Onlar emperyalizme, kapitalizme, Siyonizme ve her türlü işgalci zihniyete karşı Filistin'de direniş mevzilerinde saf tuttular. Onların bıraktığı yerden bugün biz devam ediyoruz. Filistin halkının Kendi kaderini tayin hakkı sadece hukuk gibi hak değil aynı zamanda tüm dünya emekçilerinin savunması gereken tarihsel bir görevdir. Bir halk kendi ülkesinde özgürce yaşama çalışma yürütme ve örgütlenme hakkından mahrum bırakılıyorsa orada sadece bir ulusal sorun değil aynı zamanda ağır bir sınıfsal baskı da var demektir.

“Sendikal harekete çağrımızdır”

İsrail işgali sadece bir toprak işgali değildir. Bu aynı zamanda Filistinli emekçilerin çalışma hakkının sendikal örgütlenmesinin ve toplumsal yaşamında hedef alınmasıdır. Abluka altındaki gazetede insanlar sadece bombalarla değil açlıkla işsizlik de yoksulluk da terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Tarım alanları fabrikalar altyapılar bilinçli olarak yok edilmekte emekçilerin yaşam damarları kesilmektedir. Gebze Sendikalar Birliği olarak bizler uluslararası emek hareketinin bir parçası olarak Filistinli işçi sendikalarıyla kooperatifler ve direniş odaklarıyla dayanışmayı büyütmenin yalnızca insani değil aynı zamanda sınıfsal ve tarihsel bir görev olduğunun bilincindeyiz. Buradan ülkeyi yönetenlere yani hükümete Türkiye'deki emekçilere ve uluslararası sendikal harekete çağrımızdır. İşgalci İsrail'e karşı ekonomik siyasi ve örgütsel başta olmak üzere tüm boyutlarıyla bir boykot hattı oluşturulmalıdır.

“Filistin halkı yalnız değildir”

Filistinli işçi örgütleri ile Google'dan ilişkiler kurumalı ve karşılıklı dayanışma mekanizmaları hayata geçirilmelidir. Savaşa soykırıma işgale emperyalizm ve ırkçılığa karşı her ülkede sokaklara çıkılmalı hatların ortak mücadelesi örülmelidir. Emperyalizmin Ortadoğu'daki ileri karakolu olan İsrail Bugün sadece Filistin halkını değil tüm bölgenin barışını tehdit etmektedir. Bu tehdide karşı mücadele aynı zamanda Türkiye işçi sınıfının da özgürlük mücadelesidir. Filistin'in özgürlüğü işgale karşı direnişin meşruluğu ve hakların kardeşliği savunulmadan gerçek bir barış mümkün değildir. Bu vesileyle Filistin'de yaşamını yitiren tüm sivil halkı çocukları işçileri ve direnişçileri saygıyla anıyor onların mücadelesini selamlıyoruz. Filistin halkı yalnız değildir. Filistinli emekçiler yalnız değildir. Emperyalizm yenilecek direnen haklar kazanacak” dedi. Başkan Necmettin Aydın’ın ardından Filistin Genel Sendikalar Federasyonu üyesi Suzan Tayseer Salam da bir konuşma yaptı.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber