Antik Dünyaya Açılan Kapı: Kocaeli Arkeoloji Müzesi
Nikomedia (İzmit), tarih boyunca medeniyetlerin iz bıraktığı hazinelerden biri. Roma İmparatorluğu’na bir dönem başkentlik yapmış bu antik kentin zengin geçmişi Kocaeli Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bu kadim kenti tanımak, geçmişle kurulan güçlü bağın kapılarını aralıyor
Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’na başkentlik yapan, dünyanın en büyük antik kentlerinden biri olarak anılan Nikomedia, bugün Kocaeli Arkeoloji Müzesi’nde yeniden hayat buluyor. Stratejik konumu sayesinde tarih boyunca hem ticaretin hem de siyasetin merkezlerinden biri olan bu kadim kent, toprağın altından çıkarılan mozaikler, heykeller ve gündelik yaşama dair objelerle geçmişin zenginliğini gözler önüne seriyor. Nikomedia’yı tanımak, yalnızca Kocaeli’nin değil, dünya tarihinin de önemli bir dönemini anlamak demek.
Tarihle Bütünleşen Mimari
İzmit’in Kozluk Mahallesi’ndeki İstasyon Caddesi üzerinde yer alan Kocaeli Arkeoloji Müzesi, eski İzmit Garı alanı içerisinde, farklı dönemlerin izlerini taşıyan yapılar arasında yer alıyor. İstasyon ve Ambar binalarına ek olarak; Lojman, tamir atölyesi, su deposu, yemekhane ve iki Tekel binası gibi yapılar, müzenin kültürel dokusuna katkı sağlıyor. Müzeye adım atan ziyaretçileri, her biri geçmişe bir pencere niteliğinde olan Roma ve Osmanlı dönemlerine ait zarif mermer eserler karşılıyor.
Mitolojinin Gücü: Herakles Heykeli
Kocaeli Arkeoloji Müzesi’nin simgelerinden biri, girişte sergilenen Herakles (Herkül) heykeli. Mitolojik dünyanın en güçlü kahramanlarından biri olan Herakles, burada tüm görkemiyle ziyaretçileri selamlıyor. Bu etkileyici heykel, dünyanın en büyük ikinci Herakles heykeli olma unvanını taşıyor. Müze koleksiyonunda ayrıca Roma dönemine ait bronz eserler, takılar, büstler ve çift yüzlü heykeller gibi pek çok çarpıcı parça yer alıyor.
Kayıp Başkentin İzleri: Nikomedia Rölyefleri
Çukurbağ kazılarında gün yüzüne çıkarılan eserler, Roma'nın kayıp başkenti Nikomedia’ya dair bugüne dek elde edilen en kapsamlı arkeolojik veri grubunu oluşturuyor. Bu buluntular arasında yer alan rölyefler, Roma sanatının estetik ve teknik mükemmelliğini yansıtıyor.
Özellikle ‘İki İmparatorun Buluşması’ ve ‘İmparator ve Nike’ gibi eserler, zarafeti ve detay işçiliğiyle dikkat çekerek, antik dünyanın politik ve sembolik sahnelerini gözler önüne seriyor.
Derinlerdeki Tarih: Kalpe Sualtı Kazıları
Müzenin dikkat çekici sergilerinden biri olan ‘Karadeniz’in Sessiz Limanı Kalpe’, Türkiye’de Karadeniz kıyılarında yapılan ilk bilimsel sualtı kazısı olan Kerpe çalışmasının ürünlerini barındırıyor. Seramik kaplar, ticari amphoralar ve taş çapalar, antik liman yaşamına dair ipuçları sunan bu özel sergi yalnızca karadaki değil, su altındaki tarihin de izlerini sürmek isteyenleri bekliyor.
Açık Hava Sergisi: Bahçedeki Sessiz Tanıklar
Müze bahçesi, henüz içeriye adım atmadan ziyaretçileri tarihî bir atmosferle buluşturur. MS 1–3. yüzyıllar arasında tarihlendirilen çok sayıda lahit, sunak, yazıt, sütun, pithos, kadın ve erkek heykeli bu açık hava alanında sergileniyor. Özellikle Roma ve Geç Helenistik dönemlere ait eserler, geçmişin sessiz tanıkları olarak burada yaşamaya devam ediyor.
Geçmişten Günümüze Kültürel Bir Köprü
Kocaeli Arkeoloji Müzesi, yalnızca bir sergi alanı değil; aynı zamanda bir kültürel hafıza mekânı. Nikomedia’nın görkemli mirasını günümüze taşıyan bu müze, her yaştan ziyaretçiyi tarihle buluştururken, kentin çok katmanlı geçmişine de ışık tutuyor.