AKP’li vekiller neye imza attığını bilmiyormuş!

Nefes Gazetesi Yazarı Nuray Babacan bugünkü yasasında oldukça tartışmalı bir süreçten geçen İklim Yasası üzerinden, yasama sisteminin ne derece çöktüğünü kaleme aldı. AKP’li vekillerin hakkında bir bilgisi olmadığı tekliflere dahi imza attığını belirten Babacan’ın yazısında şu ifadeler yer aldı: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, içi boşaltılan kamu yönetimi, hafızasını kaybeden bakanlıklar, ülke yararından çok, siyasi tercihleri önceleyen karar vericiler yüzünden büyük bir sorun yaşıyor. Bunu, hazırlanan eksik yasalar, yanlış düzenlemeler, altına imza attığı teklifin içeriğini bilmeyen AKP’li vekillerden biliyoruz. Gün yok ki; buna ilişkin örnekler yaşanmasın.

Toplum bilimcilerin en kibar haliyle, ‘kişileştirilmiş siyasal iktidar’ dediği ve yetkilerin tek kişide toplanması anlamına gelen yeni sistemde, sadece kurumların kendi alanlarındaki işleyişleri değil, yasama faaliyetleri de ‘alarm’ veriyor.

SİSTEM ALARM VERİYOR

Bir örneği İklim Yasa Teklifi. Muhalefetin, ‘param varsa kirletirim’, ‘bu bir imtiyaz yaratma yasasıdır’ diye eleştirdiği ve iktidarın geri çekmek zorunda kaldığı düzenlemenin, aslında iklim krizi nedeniyle ülkenin kısıtlı tarım ve su kaynaklarını korunması gerekiyordu. Anayasa Mahkemesi’nin uyarılarını dikkate almayan ve tam tersi doğayı tahrip etme maddeleri içeren teklif, çok tepki çekince askıya alındı.

TBMM’de benzer örneklerin yaşanmadığı gün yok. Son 8 yıldır, sürekli sorun yaşanıyor. Devlette devamlılık, birikim, tecrübe gibi özelliklerin yok sayılmaya başlaması, alanlarında uzman olan bürokratlar yerine, eş-dost-akraba-partili tercih edildiği için her gün yanlış, eksik bazen de kasıtlı yasa metinleri gündeme geliyor.

Muhalefetin sürekli gündemde tuttuğu, zaman zaman AKP’lilerin bile şikayetçi olduğu bu durumun, bakanlıklarda yasa hazırlıklarını yürütecek kadrolar kalmaması, kurumlar arasında koordinasyonun olmaması, yasaların ‘bazı grupların’ ihtiyaçlarına göre alelacele hazırlanması, sürekli değişen bakan ve bakan yardımcılarının sistemi yeterince tanımaması, bakan yardımcılarının eski müsteşarlar gibi kamu mevzuatına hakim olmamaları gösteriliyor.

NEYE İMZA ATTIĞINI BİLMİYOR

Yasa tekliflerinin yanlış ve eksik hazırlanmasının yanı sıra başka bir garabet ise altına imza atan milletvekillerinin feci durumu! Normal bir sistemde yasa çalışmalarına katılmayan, tüm düzenlemeleri bilmeyen hiçbir milletvekili teklifin altına imza atmazdı.

Şimdi, AKP’li vekiller, hakkında hiçbir bilgisi olmadıkları tekliflere, AKP Grup Yönetiminin ‘grupta imzaya açılan teklife imza atacak vekil aranıyor’ uyarısıyla çoğunlukla da boş kağıda imza atıyorlar.

Basın mensuplarının habercilik refleksiyle, imzası olan milletvekillerini arayıp, “Bu düzenlemenin amacı ne? Buradaki madde ne amaçla konuldu?” gibi sorularına AKP’liler, “Valla içeriğinden haberimiz yok, bizi çağırdılar imza attık” diyebiliyorlar. Hiç şaşırmadan.

Ülke kaynaklarının kullanımını, bakanlıkların oyun kurallarını belki 10-20 yıllık süreler için değiştirecek, çok önemli, bir o kadar da riskli düzenlemeler işte böyle TBMM gündemine geliyor. Çoğunlukla, Cumhurbaşkanlığı Saray’ında şekilleniyor, ilgili bakanlığın çizdiği çerçeve, parti grubunda son kez şekillenip gündeme alınıyor.

HÂLÂ MÜSTEŞAR VAR ZANNEDENLER!

Daraltılıp, daha işlevsel hale getirileceği iddia edilen devlet sisteminin nasıl hantallaştığı, yeni kurumlar ve kurullarla hiçbir işlevi olmayan kişilere yeni makamlar yaratıldığının binlerce örneği var zaten. Eskisinden daha hantal ve kalabalık olan bu yapı, hata üstüne hata yapıyor.

Son yasa tekliflerinin birinde yapılan hata pes dedirtti. Öyle baştan savma çalışmalar var ki; TBMM’ye son gönderilen yasa teklifinin bir maddesinde, ‘Bu düzenleme müsteşar tarafından uygulanır’ hükmü yer aldı!

Herhalde, müsteşarlıkların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle kaldırıldığından haberleri yok. Kes-yapıştır yasama anlayışının sonuçları…

Müsteşarlık makamını kaldırmanın, siyasi bakan yardımcıları ve siyasi olmayan bakanlara görev vermenin sonuçları, her gün iktidar partisinde de konuşuluyor. Sistemi yamamaktan, revize etmekten, hatta müsteşarlık makamının yeniden getirilmesinden dem vuruluyor.

Tüm uyarılara rağmen, düğmeyi basan yanlış iliklemenin sonuçları yaşanıyor.

8 yıllık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi şimdiden yaşlandı!”