Adatepe’ye kimyasal tanklar dikmiş, yaşanabilir bir Dilovası vaat etmişti! YAŞANAMADI!

Dilovası, malumunuz kanser oranının en yüksek olduğu ilçeler arasında. Burada sanayi ile yerleşim yerleri iç içe geçmiş durumda. İstanbul’un Çamlıcası’nı andıran Dilovası Fatih Mahallesi’nde bulunan Adatepe’de dahi, Altıntel ve Solventaş tarafından yaptırılan kimyasal tanklarla insanlar iç içe yaşıyor. Buraya bu kimyasal tankların daha fazla kurulmaması ve olanların da kaldırılması için uzun süre eylemler yapılmıştı. Ancak vatandaşların ve STK’lerin eylemleri, sonuç vermemiş, tankların yapımı durdurulamamıştı. Akabinde ise 2019 yerel seçim süreci yaşanmış, Altıntel’in tanklarını inşa eden Şayir Mühendisliğin sahibi Hamza Şayir, AKP tarafından Dilovası Belediye Başkan adayı ilan edilmişti. Adatepe’deki tankları inşa eden Şayir, seçim sürecinde Dilovası sakinlerine “Yaşanabilir bir Dilovası” vaat etmeyi de unutmamıştı. Şayir’in bu tankları inşa etmesinde hukuksuz bir durum yoktu ancak halkın karşı çıktığı tankların yapım işini üstlenen birinin Dilovası’na başkan adayı yapılması ve seçilmesi ilginçti.

7 can feci şekilde can verdi

Peki, Dilovası yaşanabilir bir ilçe oldu mu? Hamza Şayir, bu uçuk vaadini yerine getirdi mi? Hayır! Adatepe’deki tankların yapım işini üstlenmiş bir isimden bu vaadini yerine getirmesi de beklenmiyordu! Ve Şayir’in belediye başkanlığı bir dönem sürdü, sonrasında ise unutuldu gitti! Ancak kısa süre önce yaşanan felaket, adını tekrar gündeme getirdi. Dilovası’nda kaçak olduğu bilindiği halde Şayir tarafından yıktırılmayan kaçak fabrikada patlama meydana gelmiş, 7 can, burada feci şekilde yaşamını yitirmişti. Fabrika sahibi ve ihmali bulunanlar tutuklandı, gerekli denetimi yapmayan, çocuk işçi çalıştırılmasına, kaçak faaliyete göz yumanlar açığa alındı ancak en fazla konuşulan isim Şayir oldu. Şayir’in 2023 yılında kaçak fabrika önünde seçim çalışması kapsamında çektirdiği fotoğraf da dolaşıma girdi ve tepki aldı. Ve tüm bu yaşananlar, Şayir’in Adatepe’deki tankları inşa eden isim olduğu gerçeğini ve üstüne verdiği “Yaşanabilir bir Dilovası” vaadini hatırlattı! Şayir’in, kaçak fabrikaya göz yummuş olması bile bu vaadinin bir kandırmacadan öteye gitmediğini gösterdi.