Sağlık sektöründe yaşanan pek çok skandalı gündeme
getirdik bugüne dek… Kiminde doktorun ilgisizliği, hatası,
ihmalkarlığı vardı, kiminde ise doktora şiddet…
Daha da çok getiririz gibi…
Devlet kurumlarındaki doktorların
özel muayenehaneler açıp hastalara muayeneye
gelip gelmemesine göre ilgi gösterdiği zamanları da gördük.
Hükümet bu muayenehaneleri yasakladı ancak
bir şeyler düzeldi mi, maalesef düzelmedi…
Bu kez de bıçak parası bekleyen
vicdansız doktorlarla karşılaşmaya başladık…
Kimilerinin ise mesai saati sonrası gelmiş gibi
hastaları muayene edip para aldıklarını da duyduk,
duyuyoruz…
Kimileri ise ne para bekliyor, ne ilgi gösteriyor…
Garip! Sanki işinin dışında bir şey yapmasını
bekliyor vatandaş…
Yani bitmiyor sorunlar, sağlık sektöründe atılan adımlar
hep geri tepiyor…
Çünkü vicdanı oluşmamış insanların insan canı
ile ilgili bu şerefli mesleği kirletmekte üzerlerine yok.
Alışmış kudurmuştan beterdir misali…
Empati yeteneği ölmüş, vicdanı iflas etmiş
insanların bu meslekte olması aslında
“Sağlık terörü” diye adlandırılacak kadar
vahim bir durum…
Çünkü kimi zaman ilgisizlik, kimi zaman bilgisizlik,
cana mal oluyor…
En acı yanı da bu mesleği insanları kurtarmak
için seçmiş doktorların mesleğine leke sürülmesi.
***
Şimdi nereden girdim bu konuya kısmına gelelim…
Kocaeli Üniversitesi’nde yaşandığı iddia olunan
garip bir olaydan bahsedeceğim sizlere.
Gazetemize ulaşan vatandaşın anlattıklarını
olduğu gibi sizlere aktaracağım…
“Saat 05.30, yani sabahın körü.
Çocuğum ateşler içinde yanıyor.
Ne yaptıysak düşmüyor ateşi.
Çocuğu kaptığımız gibi Kocaeli Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yolunu
tuttuk.
Özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde
çocuklar için nöbetçi doktor yok, bu nedenle de dağın
başındaki KOÜ Tıp Fakültesi’ne gittik.
Hemşire ‘biraz bekleyin’ dedi ve doktora
haber verdi… Nöbetçi doktor belli ki uykudan
uyandırılmış, surat beş karış…
Doktor, ‘Ateşli çocuklara bakmıyoruz, ilaç verseydiniz,
buraya niye getirdiniz ki biz de aynı ilaçlı
tedaviyi uyguluyoruz’ şeklinde bir şeyler dedi.
Rahatını bozduk sanırım.
Çocuğumun ateşini düşürmek için
fitil kullandık, ateş düşmeyince
de o kadar yolu sabahın köründe
kat edip hastaneye gittik ve uykusundan
uyanan doktorun bize verdiği cevap bu.
Nöbetçi doktorun uykuda olması ayrı bir gariplik,
uykudan kalkıp geldiğinde ‘Beni niye rahatsız
ediyorsunuz’ dercesine bir edaya bürünmesi
ayrı bir gariplik…
Evladımız ateşler içinde, uykumuzun ortasında
gitmişiz doktordan şifa beklerken sitem işitiyoruz.
Neymiş: ‘Ateşli çocuk getirmeyin.’
Ya böyle bir şey var mı Allah aşkına?
Neden maaş alıyor bu insan, neden orada nöbette?”
***
Evet, vatandaşın anlattıkları özetle bu şekilde…
Ama burada uyuyan doktor değil sanki
uyuyan hastane yönetimi gibi!
Eee biz de onları uyandıralım istedik!
Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(5)dr - Sağlık bakanılığını ihbar ediyorum, bir doktor olarak 24-36 saat arasında kesintisiz köle gibi çalıştırıldığım yetmiyor gibi dinlenme ve kendime bakma ihtiyaçlarımı da gideremiyorum. Hastaya bakacak hal bırakmadılar, sağlık politikası çöktü!!!! Ama içinizde neşter unutursak en kötü doktor yine biziz. Hakkımı helal etmiyorum
İnt - Ben bu olayın olduğu gün aynı hastanede ayni serviste nöbetçiydim. Bahsedilen olayın ve yaşandığı iddia edilen diyalogun yalan olduğuna şerefim ve namusum üzerine yemin ederim. Dava açmak yerine gazeteye yazı yazdırıp karalamaya çabalaması da manidar. Hasta dosyasında gerekli tüm notlar mevcuttur. İsteyenler bilgi edinme kanunu çerçevesinde başhekimlige dilekçe yazarak konu ile ilgili tahkikata dair bilgi sahibi olabilir.
CALPOL - O uykusundan uyandırılan doktor sabah 8de mesaiye başlayıp, ertesi gün akşam 8e kadar aralıksız çalışmaya devam ediyor. Doktoru empati yoksunluğu, vicdansızlık, bilgisizlikle suçlayan zihniyete sesleniyorum, şoförlerin bile maksimum çalışma standartlarının olduğu ülkemizde mesai sonrası izin kullanmadan çalışmaya zorlanan doktorların aslında nefes alan, yemek yiyen, yorulan normal insanlar olduğunu algılamak, kabul etmek çok mu zor ? Acil servis, burun tıkanıklığı, hapşırık, saç dökülmesi, sivilce tedavisi verilecek, hele hele ki "poliklinikten sıra alamadık, bakar mısınız?" yeri değildir. Acil servis, yaşam tehlikesi olan hastalara "acil" müdahale yeridir. Ateş ise, vücut savunma sisteminin mikropla mücadele çabasıdır. Onkoloji ya da bağışıklık sistemi çökkün hastalar dışında acil müdahale gerektirmemektedir. Son olarak , MASA BAŞINDA OTURUP BUNLARI KARALAYAN EY GAZETECİ SANA SESLENİYORUM, HİÇ DOKTORLA KONUŞTUN MU ???
umut - O doktor gün içi başladığı mesaisi sonrası nöbet tutup ertesi gün tekrar mesaiye devam etmeseydi yani 32 saat çalışmasaydı ve kendisinden hata yapmaması beklenmeseydi uyumak için fırsat kollamazdı. Doktorun söyledikleri muhakkak ki yanlıştır ama dağa üniversite kurulmasının suçunu, sağlıktan memnuniyete ve ek para ödemesine rağmen özel hastanede nöbetçi çocuk doktoru bulamamasının suçunu doktordan çıkarmaya çalışan bu zihniyetin olayı yanlış aktarması da muhtemeldir.
burak - kendi cocugu olsa bu sekilde davranirmiydi acaba yaziklar olsun nediyelim Allah merhamet vicdan versin.
Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.