Taşeron belası otuz kişinin ocağına düştü

Türkiye’nin son yıllarda başına dert aldığı en büyük sorunlardan biri ne deseler?

Hiç kuşkusuz en başı çekecek olan sorun, TAŞERONLAŞMA olacaktır.

Gün geçmiyor ki, taşeron firmalarıyla ilgili bir şikayet gelmesin.

Tamamen patron ve müteahhit firmanın memnuniyeti üzerine kurulu bu modern köle düzenine uymayan kurum, kuruluş, fabrika, kobi hemen hemen yok denecek kadar az.

Düşünün… Evinize, işyerinize yardımcı temizlik elemanı ihtiyacı duysanız bile, hemen hepsi

taşeron firmalara bağlı olarak çalışıyor.

” Konu komşu aracılığıyla, kimin ihtiyacı varsa onu bulalım” şeklindeki vicdani sorumluluklar dahi,

profesyonellerin eline geçmiş. Her şey bir makine düzeninde tıkır tıkır işliyor.

*******

Taşeronlaşma konusunda kimsenin perspektifini dar tutacağını sanmıyorum.

En nihayetinde toplumsal bir sorun olarak geldi içimize yerleşti.

Bu işin körü körüne muhalefet etmekle hiç alakası yoktur.

Ancak kimi ön yargılar olaya bu pencereden bakmayı ısrarla reddediyor.

Sanki siyasi bir malzeme, siyasi bir argüman olarak varsayılıyor.

Ama bu evine üç kuruş ekmek götürenin sorununu çözmüyor.

ARADA EZİLEN BÜYÜKÇE BİR SINIF VAR…

Hani şu “ORTA DİREK” dediğimiz ve ülkenin gelir gider tablosunda denge olarak duran kesim…

Taşeronlaşma sayesinde artık öyle bir kesim kalmadı.

En alt ve üst seviye diye bir tabaka yerleşti, ortası yok..!

********

İşte bu sorunla boğuşan bir grup emekçilerden gazetemize yansıyan şikayetler oldu.

Bu kez isyanın adresi  Çolakoğlu Metalurji Fabrikası oldu.

Dünyanın sayılı fabrikaları arasında anılan Çolakoğlu metalurjinin Dilovası’ndaki fabrikasında,

Taşeron firmaya ait işçiler haklarını aradıkları için, işinden oldu.

Taşeron firmada 30 kişilik bir ekiple, fabrikanın işlerini yapan bu işçilere,

Beş yıldan bu yana kadro sözü verilmiş.

Onları rahatlatan ve motive eden bu söz olmuş.

Fakat gelin görün ki,beş yıldan bu yana bırakın kadroyu,

sosyal haklarını bile tam anlamıyla alamamışlar.

17 ay geçmesine rağmen, maaşlarına zam yapılmamış.

E …tabi emekçiler mecburen hak mücadelesinin peşine düşerek, hukuksal yollara başvurmuşlar.

Tabi onun öncesinde her türlü iletişim yolunu denemişler.

Taşeron firma, “işinize gelirse, şartlarımız bu. Sizin yerinize çalışmaya can atan binler var dışarıda” diyerek, gözdağı veriyor.

Asıl fabrikayı temsil eden müdürlerin, yöneticilerin topu üzerinden atmaları daha kolay.

“Siz bize bağlı değilsiniz” diyerek iki arada bir derede kalan işçilere başka çare bırakmamışlar.

Kurnaz taşeron müteahhit işin profesyoneli tabi…

İşçilere ne maaş bodrosu veriyor, ne de maaşın tamamını bankaya yatırıyor.

Bir kısmını bankadan, diğer kısmını elden dağıtıyor.

Neden böyle bir taktik uyguladığını anlamak çok zor olmasa gerek.

Taşeron işçileri hukuk mücadelesi başlatınca tahmin edeceğiniz gibi

30 kişinin birden işine son veriliyor.

Tazminatlar da bankaya yatan para üzerinden hesaplanır artık.

Elden aldıkları kayıt dışı paralar patronun onlara lütfu…

********

Görüldüğü gibi bu ülkede hak arama mücadelesi yapanların sonu aynen bu şekilde…

Şimdi daha iyi anlıyor muyuz sendika ne işe yarar?

Toplum bugün kendisine yapılmayanı umursamaz ve oralı olmazsa,

işte böyle modernize edilmiş bir köle düzeni gelir aramıza yerleşir.

İktidarından muhalefetine bu hepimizin sorunu.

Senin, benim, çocuğumuzun, yakınımızın, herkesin…

PATRONLAR VE MÜTEAHHİT PATRONCUKLAR HARİÇ TABİ…!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Aysun Özcan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

09

ömer - tasaron firmalarıyaptıkları haksızlıkları durdura bilmek için derhal sendikalar devreye girmeli ve kendi kafalarına göre emekilerin hakını yiyen tasaronlara bu hakları yerken dur diye bilecek bi sistem olmus olmalı tasaron işciylen patron arasında işcinin hakını savunacak bir sistem

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Haziran 20:08


Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler