Sinan Ejderoğlu: Kocaeli’de sanayici ciddi baskı altında!

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli 1. sıra Milletvekili Adayı Sinan Ejderoğlu, 24 Haziran genel seçimlerinde Kocaeli’de birden fazla vekil çıkaracaklarını dile getirdi. Kocaeli’de sanayici ve iş adamlarının sorunlarına da değinen Ejderoğlu, “En büyük baskıyı onlar görüyor” dedi

Yılmaz Karabıyık
Yılmaz Karabıyık Tüm Haberleri
Sinan Ejderoğlu: Kocaeli’de sanayici ciddi baskı altında!
Sinan Ejderoğlu: Kocaeli’de sanayici ciddi baskı altında!
Haber albümü için resme tıklayın

Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin kurduğu Millet ittifakı ile bu partilerin seçim barajı da bir nevi sıfırlanmış oldu. Demokrasi adına atılan bu adım, Saadet Partisi tabanını da tekrar kenetledi. Artık, SP’nin seçim barajı sorunu yok. Uzun yıllar sonra SP, Meclis’te kendisine yer bulacak.

Saadet Partisi’nin geçmişte kalesi olan ve Türkiye bazında baktığımızda en fazla oy oranına sahip olduğu il Kocaeli… 2005 ve 2007 seçimlerinde vekil çıkaracak sayıya ulaşsa da Türkiye’deki seçim barajına takıldı Kocaeli’de SP…

Bu nedenle de oyunun boşa gitmesinden endişe eden bir kesim SP’ye gönül verse de oy vermedi. Ancak buna rağmen 7 Haziran genel seçimlerinde milletvekili çıkarabilecek sayıya yakın bir oy aldı Saadet Partisi. 24 Haziran genel seçimleri SP için bu noktada büyük bir fırsat.

SP, hem Meclis’e milletvekilleri göndermek hem de Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nu Cumhurbaşkanı seçtirmek için gece gündüz çalışıyor. Sahada en çok görülen, araçları kent sokaklarında en fazla dolaşan parti SP…

Bu partinin Kocaeli 1. sıra Milletvekili Adayı ve Genel Başkan Yardımcısı Sinan Ejderoğlu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine yönelttiğimiz soruların hiç birini cevapsız bırakmayan Ejderoğlu, neden Cumhur değil de Millet ittifakını tercih ettiklerinden, CHP üzerinde oluşturulmak istenen alışılagelmiş algıya, SP’nin Atatürk’e bakış açısından, adalet ve kalkınma konularına, Kocaeli’deki milletvekili hedefinden bu kente ne gibi katkılar sunmak istediğine kadar pek çok konuya değindi.

Ejderoğlu, TBMM’ye tek gitmeyeceğini, SP’nin vekiller çıkaracağını söyledi. Kocaeli’nin bir vekili olmadığını iddia ederek hem iktidar hem de muhalefet vekillerini eleştiren Ejderoğlu, seçilmesi durumunda OSB’lere büyük önem verecek gibi görünüyor. Ejderoğlu, basın ve bürokrasi üzerindeki baskının 10 katı baskının sanayici ve iş adamlarına yapıldığını iddia etti.

FETÖ’nün merhum Necmettin Erbakan’ı neden kandıramadığını da anlatan Ejderoğlu, diğer tüm cemaatlerin yararlı olabilecekleri alanları dağıtanın ise AKP olduğunu öne sürdü.

Sinan Ejderoğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşimizle sizleri baş başa bırakıyoruz…

MİLLETVEKİLLERİ ÇIKARACAĞIZ

***Kocaeli hedefiniz ne? Meclis’e girebilecek misiniz?

-Biz Kocaeli’de Saadet Partisi kurulduğundan bu yana ciddi oylar alıyoruz. Milletvekili ve milletvekilleri çıkarılabilecek oylar aldık 2005’te, 2007’lerde. Ama maalesef ülkedeki seçim barajından dolayı vekil çıkaramıyorduk. O çıkaramadığımız vekillerin tümünü şimdi çıkaracağız inşallah. Bir kere milletvekilimiz değil, milletvekillerimiz olacak bu seçim sonrası bu ilde. Ben arkadaşlarla birlikte TBMM’ye gideceğimi öngörüyorum. Anket çalışmalarımız var ancak bunu rakamlarla ifade etmek doğru değil, bir hangi rakamı desek daha fazla alabileceğimizi görebiliyorum.

***Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz, gittiğiniz yerlerde size karşı tepkiler nasıl?

-13 milletvekili adayı olarak her gün değişik ilçelere gidiyoruz; STK ziyaretleri, basın yayın kuruluşu ziyaretleri, gündüz ve akşam esnaf ziyaretleri, vatandaş ziyaretleri, hatırlı kişi ziyaretleri, nokta ziyaretleri yapıyoruz. Sahadayız. Beklediğimizin üzerinde olumlu tepkilerle karşılaşıyoruz. Sert tepki de aldığımız oluyor, 100 kişiden 2 kişi o da… Bu dönem seçmenin tümünden (sağ-sol) oy alabileceğimizi görüyoruz.

AK PARTİ’YE OY VEREN SEÇMEN BİZİ TERCİH EDECEK

***AKP’den oy alabilecek misiniz?

-Seçmenin önemli bir bölümünün hem bize hem de AKP’ye sempatisi var. Daha çok bize sempatisi olup da baraj sorunundan dolayı AKP’ye oy veren seçmen, baraj sıkıntısının ortadan kalkması nedeniyle bizi tercih edecek.

***Stantlarınıza saldırılar oldu, bunların seçmen üzerinde etkisi oluyor mu?

-Seçmen bu sefer çok dikkatli. Dışarıdan izlemiyor, içeriden izliyor. Hadiseyi net öğreniyor. Sosyal medyanın da bunda çok büyük katkısı var. Biz ziyaretlerimizde, arazide gördüğümüz, seçmenin her şeyin farkında olduğu. Seçmen birçok şeyi çok net değerlendirecek.

CHP ÜZERİNDE OLUŞTURULAN BİR ALGI BU

***CHP ile ittifakın olumsuz yansıması oluyor mu? CHP üzerinde sürekli bir algı oluşturma çabası var ve halkın da bir kısmında bu algı yer edinmiş durumda. SP, bu yaftayı da kırabiliyor mu?

-Öncelikle CHP ile yaptığımız seçim iş birliği ittifakının toplumun tümüne faydası oldu, artı siyasal oluşuma da faydası oldu. AKP’de kemikleşmiş yüzde 5-10 rahatsız, onların dışında toplumun tüm kesimi çok memnun. Bir kere normalleşmeye de katkı sağladı. Biz, Türkiye ve kendi insanımızın menfaati gereği her kesimle, her parti ile bir araya gelebiliriz, partilerin esas görevi de budur. Bugün yaptık, evvelinde de yaptık. Sadece CHP ile değil, MHP ile de birlikteliğimiz oldu, Doğru Yol Partisi ile de. Ama CHP ile daha belirgin, daha kalıcı birlikteliğimiz var.

***CHP’nin ‘camileri ahır yaptığı’ iddiası sürekli her seçim döneminde halka empoze ediliyor. AKP de sizden kopan isimlerin kurduğu bir parti sonuçta. Bu algı sizin zamanınızdan gelme bir şey mi, merhum Erbakan Hoca’nın böyle bir söylemi var mıydı?

-Hiçbir şekilde Erbakan Hoca’nın birilerinin boşluğu üzerinden siyaset yapma durumu yoktu. Elbette ki eleştirileri vardı, yanlış politikaları dile getirerek kendi politikasını izah ederdi. Biz geçmişe dönük, bu tip şeyleri tarihçilerin, sosyologların bir arada değerlendirip sunabileceği şeylerdir. Bence siyasilerin yarın öbür gün bir arada ülke için yararlı işler yapabilmenin zeminini aramaları gerekiyor. Bu tüm şeylerle meşgul olmaya gerek yok. Bize göre CHP üzerinde oluşturulan bir algıdır, bir yönlendirmedir. AK Parti, CHP karşıtlığı bir siyasetle iktidarını devam ettirmek istiyor ama nispeten son dönemde CHP’nin uyguladığı politikalar ve toplumun ciddi manada bilinçlenmesi, artık birçok şeyi görmesi nedeniyle bu algılar tutmuyor.

TEMEL BEY, CUMHURBAŞKANI OLACAK

***Genel Başkanınız ve Cumhurbaşkanı adayınız Temel Karamollaoğlu’nun 24 Haziran’da şansını nasıl görüyorsunuz?

-Biz Genel Başkanımız Temel Bey’in, Cumhurbaşkanı olacağına yüzde 100’e yakın eminiz. Sadece yüzde 100 diyemiyoruz. Muharrem İnce’nin ve Meral Akşener’in seçmen bazında çıkmazları var. Bizim ise çıkmazımız, TBMM’de olmamamız ama birinci turdan sonra, ikinci turda seçmenin bazı kabullerinin evrileceği kanaatini taşıyoruz. Seçmenin birçoğunun çözümü, Temel Bey’de gördüğünü düşünüyoruz. Doğu’dan da Batı’dan da, solun ulusal kesiminden de destek var. Çok tepki gösteren denilen kesimin de Temel Bey’i desteklediğini biz biliyoruz. Güneydoğu ve Doğu’da, bizzat beraber bulunduğumuz çalışmalarda Temel Bey’in desteklendiğini biliyoruz.

***İkinci tura Saadet Partisi’nin adayı ikinci tura kalamaz, Muharrem İnce ya da Meral Akşener kalır ise desteğiniz tam olacak mı?

-Temel Bey olacağı için sıkıntı yok. Türkiye menfaati için gerekli olan her şeyi, ittifakı nasıl yaptıysak bundan sonraki adımlarda da devam ettireceğiz. Gerçekleşmemiş durumlar için de değerlendirme yapmak çok doğru değil. Ben şunun gitmesi, bunun gitmesi ile Türkiye’nin düzeleceğini düşünmüyorum, bundan sonraki sürecin doğru üretilmesi gerekiyor. Saadet Partisi olarak biz faydalı olabiliriz ancak sadece biz faydalı olabiliriz demiyoruz, nispeten her parti ülkeye faydalı olabilmek için gayret eder, bunu da dikkate alıyoruz.

BİZ DE ONLARIN MİTİNGİNDE OLACAĞIZ

***Kocaeli’de Temel Karamollaoğlu’nun katılımıyla bir miting ve iftar gerçekleştirdiniz. Mitinge ilginin az olduğu söyleniyor…

-Göreceli bir durum. Kesinlikle saha doldu. Ben bundan önceki mitinglerimizin çok üzerinde bir katılım gördüm. İl başkanlığım döneminde en az 3 miting yaşadım, o 3 mitingin de üzerinde bir katılımla bir miting oldu. Bir Ramazan ayı, iki baskının en fazla olduğu bir süreçteyiz. Bunların tümünü değerlendirmek gerekiyor.

***Mitinge CHP ve İYİ Parti mensupları da katılım gösterdi, nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizler de onların mitinglerine katılacak mısınız?

-Onlar demokratik bir özveri gösterdiler. Bizler de katılacağız. İttifak içerisinde nezaket gereği, hem bizim seçmenimizden gidecek olanlar vardır, biz de partiler arası diyaloğa çok önem veriyoruz, ondan dolayı ilgi göstereceğiz.

***Merhum Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan’ın AKP’ye karşı eleştirileri vardı… Sosyal medyada baktığımızda şu algı var AKP tabanında: “Erbakan, şartlar gereği o dönem sırf AKP kapatılmasın diye, AKP’ye yüklenmek durumundaydı, bu kasıtlı yapılmış eleştirilerdi, aslında AKP’yi destekliyordu...” Oluşan bu algıya ne diyorsunuz?

-Siyasette bizim yapmadığımız bir şey var; seçmeni yanıltmak, aldatmak. Erbakan Hoca, çok büyük bir liderdi. Söyleyeceklerini bazen direk söylerdi, bazı şeylerini de dolaylı olarak siyaseten söylerdi ama burada direk söylediği, bir babanın evladına nasihati gibi şeylerdi. Şuna bakmak lazım, bugüne baktığımızda o gün söylediği şeyler çıkıyor. Çıkıyorsa demek ki hiç öyle ‘o gün AK Parti’yi korumak içindi’ ve benzeri falan filan değil, o gün ne söylediyse AKP seçmeni direk alsın.

FATİH ERBAKAN’IN TERCİHİNİN DOĞRU OLMADIĞI AŞİKAR

***Merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, yeni bir parti kuruyor, zaman zaman da SP’yi eleştiriyor. O mu, yoksa siz mi Erbakan’ın ideoloji mirasına sahip çıkmadı?

-Hem teşkilat mensupları, hem Genel Başkan’ımız, hem de alt kademeler, Erbakan’ın siyaset anlayışına göre canla başla çalışıyoruz. O kendi değerlendirmesi, biz işimizi yapıyoruz. Saadet Partisi ile beraber olmadıktan sonra doğru bir tercih olmadığı da aşikardır.

BBP İÇİN DE BİZİM İÇİN DE KAYIP

***7 Haziran genel seçimlerinde ittifak yaptığınız Büyük Birlik Partisi’nin bugün AKP’nin listelerinden seçime girmesine ne diyorsunuz?

-BBP için kayıp, yazı olarak görüyorum. Bu süreçte yine beraber olabilirdik. Bizim için de BBP için de kayıp olduğu kanaatini taşıyorum.

HER BİRİ BİR ŞEYLE TEHDİT EDİLİYOR

***Saadet Partisi’nin Cumhur ittifakına dahil olma ihtimali kamuoyunda konuşuluyordu ancak sizler Millet ittifakını tercih ettiniz… Neden? AKP’de yanlış gördüğünüz ne vardı?

-AK Parti ‘istikrar’ diyor. Kendine yarayan bir istikrar var, topluma yarayan bir istikrar yok. Bunun değişmesi gerekiyor. Genel Başkan’ımız da zaten eğer diyor: ‘AK Parti bütün politikalarını değiştirirse beraber oluruz tabii, biz beraber olmaktan kaçınmayız…’ AKP, ‘kalkınma’ diyor, o kendine göre kalkınmadan bahsediyor. İşte o yolu, refüjü, kaldırımı kalkınma olarak algılıyor. Dünya standardında kalkınma; para değerinin artması, üretimin artması, istihdamın artması, kişi başına düşen gelirin artmasıdır. Bunların kalkınma anlayışını kabul etmediğimiz için… Seçmene yutturmuşlar, ‘köprü yapıyoruz, yol yapıyoruz, daha ne olsun’ diyorlar. Sanki 50-60 sene önce millet havada gidiyordu, yoldan gitmiyordu. Bu seçimin adalet vurgusunu en belirgin şekilde Genel Başkan’ımız ve partimiz dile getiriyor. Zaten insanlar güven içerisinde değil. Gerçekten hangi meslek erbabı olursa olsun; memur, işçi, esnaf, her biri bir şeyle tehdit ediliyor. Basının başına gelenler zaten pişmiş tavuğun başına gelmez. Böyle bir ortamda insanların ağız tadı ile yaşaması, mutlu olması zor. Bunun değişmesi, yeni bir düzene, siyasi ortama ihtiyacımız olduğu aşikar.

***Referandumda ‘Hayır’ oyu verdiniz… Başkanlık sistemine tümden karşı mısınız, size göre bu sistemin neyi yanlış?

-Başkanlık sistemine özünde karşı değiliz, bunu söylüyoruz ama bugünkü başkanlık sistemi daha net ortaya da konmuş değil. Kaç bakanlık olacak, Yasam, Yürütme, Yargı hangi konularda yetkin olacak, bunların hiç biri belli değil. Uyum yasaları çıkmış değil. Genel Başkan’ımız ‘tek kişinin iki dudağı arasında Türkiye yönetilmez’ diyor. Tam o manada tek kişinin iki dudağı arasında Türkiye yönetilmek isteniyor. Elbette biz buna Saadet Partisi olarak karşıyız. Denetleme mekanizması kurulmadan, Türkiye yönetilmez. Adaleti sağlayamazsınız. Güçlü bir devleti sağlayamazsınız. Bunlar da olmayınca ülkede huzur olmaz.

BİZ BU MARŞLARI SÖYLEYEREK BÜYÜDÜK

***İYİ Parti ile Saadet Partisi üyesi gençler, Yürüyüş Yolu’nda birlikte İzmir Marşı söyleyerek “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” diye İzmit’i inletti… Bu güzel bir şeydi. Nasıl CHP için dini noktada bir algı oluşturuluyorsa SP için de Atatürk karşıtı algısı oluşturuluyor toplumda. Bu bir değişim mi, yoksa olağan bir durum mu? SP’nin Atatürk’e bakış açısı nedir?

-Ya biz çocukluğumuzdan beri bu marşları söyleyerek büyüdük. İçten söylediğimiz marşlardı. Bunu ortak paydaları değerlendirme diye düşünebilirsiniz. Bu değerlerin bir siyasal şeysi olamaz.

SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI CİDDİ BASKI ALTINDA

***Meclis’e girerseniz, Kocaeli için hedefleriniz neler? Projeleriniz var mı?

-Uçağa bindiğinizde hostes bazı kuralları açıklıyor. O kurallardan bir tanesi, ‘tehlikeli durumlarda gaz maskesini ilk önce kendinize takın sonra çocuğunuza takın’ ifadesi. İşte ilk önce Türkiye’nin normalleşmesi noktasında genel siyasete faydalı bir vekil olacağım. Onun haricinde ben Kocaeli’nin vekilinin olduğu kanaatini taşımıyorum. Ciddi manada. Kocaeli’yi hissettiren bir vekil yok, hem iktidarda hem de muhalefette. Biz şu anda zaten Kocaeli için yaptığı gelişi güzel, düzensiz olarak yaptıklarını çalışma olarak görmüyoruz ki. Birçok göstermelik şey yapıldı, o yapılanlar da AKP’nin sadece kendi teşkilatı ile görüşmesi ve karara bağlanması ile oldu. Bunun Kocaeli’ye hizmet olmadığını görüyoruz bu düzensizlik nedeniyle. Bir boşluğun olduğu gözüküyor. Kocaeli’nin bütün sorunları ile daha fazla ilgilenecek bir vekil olmayı düşünüyorum. Önemli bir boşluğu doldurmuş olacağız. Muhalefet önerge veriyor, önerge vermek önemlidir ama burada yapılanlar etki etmez. Bizim için Türkiye’de alt yapı, eğitim, sağlık, kültür önemlidir ve Kocaeli bu saydığım bütün unsurların merkezinde olan bir ildi. OSB’lerin en yaygın şekilde üretim yaptığı bir şehir Kocaeli. Hatta söylüyorum, Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en fazla üreten şehirlerinden bir tanesi. Ancak OSB’lerde iş adamlarımızın, sanayicimizin ciddi sorunları var. Basın ve yayın ile bürokrasiye uygulanan baskının 10 katı baskı sanayici ve iş adamlarına uygulanıyor. Zor şartlar altında üretimlerini yapıyorlar. Hem belediyenin hem genel iktidarın baskısı altındalar. Onların önünü açma noktasında önemli bir görev yapacağıma inanıyorum. Onun ötesinde Kocaeli’de eğitim kalitesinin yükselmesi için ciddi gayret sarf edeceğim ve en önemli katkımız da bu olacak.

***Sanayici ve iş adamlarından söz etmişken bu kentte üretim yapan ancak vergisini başka şehirlere aktaranlar için bir yasal düzenleme yok… Kocaeli, ülke ekonomisine sunduğu katkının geri dönüşünü eksik alıyor bu nedenle… Bu noktada ne diyeceksiniz?

-Kocaeli’nin bütçeye 52 milyar TL katkısı var, aldığı pay eksik olabilir ama önemli olan bizim Kocaeli olarak mutlu olacağımız ve üreten bir şehir. Bu üretimi devam ettireceğiz ancak o ölçüde de evet hakkediyor diye kendi payımızı da almaya gayret edeceğiz yani. Kocaeli’nin kendi dinamizmi ve bulunduğu ortam gereği diğer şehirlere göre farklı bir durumu var. İktidarlara bağlı kalmaksızın kendi avantajları var. Kendi avantajlarını kendisine hissettirmek en önemli görevimiz olacak.

OLMAZSA OLMAZIMIZIN BAŞINDA ORDU GELİR

***AKP, 24 Haziran genel seçimlerinde sizlere karşı yani Millet ittifakına karşı yarışacak ancak şöyle bir algı oluşturuluyor: “Dünyaya, emperyalizme, dış mihraklara karşı yarışıyoruz.” Ne diyorsunuz, siz bu güçlerin tarafında mı kaldınız?

-(Gülüyor)… Bunlar seçmene dönük söylenmiş çok basit şeyler. Amerika ile yarışıyorsanız Amerika ile aynı masada, aynı doğrultuda neden iş yapıyorsunuz? Avrupa ile yarışıyorsanız, Avrupa ile alakalı bir ileri bir geri neden muhatap oluyorsunuz. Toplum net bir şekilde görüyor.

***Korgeneral Metin Temel’in, Erdoğan’ın muhalefeti eleştirdiği konuşmasını alkışladığı gerekçesiyle tepkiler oluştu, hatta Muharrem İnce, ‘apoletlerini sökeceğim’ dedi. Bu söylem de AKP kanadından tepki aldı. Siz ne diyorsunuz?

-Bizim ortak değerlerimiz, olmazsa olmazlarımız arasında en başta ordu gelir. Ordu ile ilgili değerlendirme yapmak bizim yararımıza değildir. Askerimizi olabildiğince sahiplenmek durumundayız. Hataları varsa zaten ilgili yerler değerlendirmesini yapar. Vatan hainliği oradan çıkmaz. Bir asker Cumhurbaşkanı’nı alkışlayabilir de. Yani alkışın tümü destek manasında da çıkmaz. Moral ve motivasyon vardır, alt üst diyaloğu vardır. Zorunlu da kalmış olabilir. Askerimiz en değerli varlığımızdır, bunu böyle değerlendirmek gerekir.

İKTİDAR, EN FAZLA CEMAATLERE ZARAR VERDİ

***FETÖ, merhum Necmettin Erbakan’ı neden kandıramadı? Erbakan Hoca, bu yapıdan neden uzak durdu?

-Bizim 50 yıllık bir geçmişimiz var. O hareket ile bizim aramızda bunların tabiri ile paralel olduğumuz hiçbir dönem olmadı. Birlikte olduğumuz dönem olmadı. Bundan sonra olabilecek bir durumumuz yok. Biz siyasi bir partiyiz. Bizim için ülke bütünlüğü, insanın refahı komple önemlidir. Yani sadece Saadet Partililerin, Refah Partililerin mutluluğu, refahı önemli değildir. Bütün gençlerimizin eğitim alması, bütün halkın sağlıktan faydalanması, bütün kabiliyetli, ehliyetli insanların görev alması bizde önceliklidir. Siyasi kimlik, yani ne olduğun önemli değil ama o tip cemaatlerde kendisinden olmayanı değerlendirme şansı yoktur. Kendisinden olmayan gençlerin eğitim alma şansı yok. Bu tip ayrımlar var. Vatandaşın tümü eşit haklara sahip olmalı. Biz bunu bünyemizde yaşayan bir partiyiz. Dolayısı ile bu yapı bizim dokumuza uygun değil. Tüm cemaatleri katmıyorum, onların da faydalı olduğu yerler var ama siyasetin yanlış işletilmesinden dolayı onların çalışma alanlarının saptırıldığı, onların da faydalı alanlarının dağıtıldığı bir süreç yaşıyoruz. Aslında bakarsanız bugünkü iktidar, en fazla cemaatlere zarar vermiştir. Yapısal olarak.

***Son olarak neler söylemek istersiniz?

-Biz önemli bir seçime gidiyoruz. Türkiye’de sloganımız da değişti, biz durum dururken iktidarı değiştirmek istemiyoruz. İnsanların güven, refah içerisinde yaşayabileceği, kendi kabiliyetlerinin, özelliklerinin ortaya çıkabileceği bir Türkiye’yi hedefliyoruz. Çünkü insanların rahat ortamlarda bu özellikleri ortaya çıkar. 24 Haziran’da, sağ-sol, 81 milyon insanın olabildiğince kenetleneceği, ortak değerlerimiz altında toplanabileceği bir Türkiye’nin oluşması için tercihlerin yapılacağı bir seçime gidiyoruz. Biz, köprüden önceki son çıkış diye düşünmüyoruz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve 81 milyonu ileriye taşıyacak ciddi potansiyele sahibiz ama zaman kaybetmemek için 24 Haziran’ı değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Kocaeli’nin Türkiye’de ayrı bir özelliği var doğru ama Türkiye’nin de dünyada ayrı bir özelliği vardır. Biz çok güçlü bir ülkeyiz, bu süreçleri çok rahatlıkla geçebiliriz.

SİNAN EJDEROĞLU KİMDİR?

1972 Kartepe Maşukiye doğumlu… İlkokul, ortaokul ve liseyi Kocaeli’de tamamladı. Kocaeli’de mühendislik fakültesinden mezun oldu. İş hayatı İzmit ve civar illerde geçti. Ailesi 150 yıl önce Artvin’den Kocaeli’ye göç etti. Batum göçmeni. Siyaseten gençlikten bugüne çok sayıda görevde bulundu. SP İl Başkanlığı yaptı, ardından Genel Başkan Yardımcısı oldu.

05 Haz 2018 - 13:37 - Siyaset

Mahreç  Yılmaz Karabıyık



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

sinan kukul - Seçimden sonra sokakta chp nin yardakçisi olarak gezeceksiniz.ne kadar piskinsiniz.2 milletvekili meclise sokacam diye cehepeye 10 vekil fazla kazandiracan sonra da milli gorüşcuyum diye camiye gidecen.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 05 Haziran 13:37


Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler