Özür dilemeye hazırım yeter ki yapsın…!

Bu ülkede özgür basından söz etmek ne kadar mümkün, hepimiz biliyoruz.

Tek başına iktidarı elinde tutan AKP, bütün kamu kurum ve kuruluşlarından tutun;

En ufak bir hemşehri derneğini bile kendinden olmayan anlayışlara teslim etmiyor.

Durum böyleyken, yasama-yürütme-yargıdan sonra gelen ve dördüncü güç olarak kabul edilen basının

Çok sesli bir anlayışa bırakılamayacağı bilinen bir gerçek.

***

Türkiye’de tutuklu gazetecilerin kafa yapısına baktığımızda olay kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Bana bir tane sağ zihniyetli gazeteci gösterin ki düşünce suçundan dolayı hapse girsin!

Gösteremezsiniz, en fazla göstereceğiniz Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan gibi bir zamanlar iktidarın borozancılığını yapan,

kanal kanal gezen medya maymunları FETÖCÜLERİ gösterirsiniz.

Darbe öncesine kadar bu boş tenekeler ekran karşısına geçip sabah-akşam kendi gibi düşünmeyen insanları fişlemek, aşağılamakla meşgullerdi.

Ama sonra ne oldu? Savundukları düşünce onları yuttu, yok etti.

Çünkü onlarınki bir duruş değil, menfaat üzerine kurulu bir yaranma çabasıydı.

Hatırlayın, 17/25 Aralık tarihinden sonra Nazlı Ilıcak denen kadın, nasıl da AKP düşmanı oluvermişti.

Yani menfaati bitince karşıya geçmesi beş dakikasını bile almamıştı.

O nedenle Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şeylerin başında

Gerçek anlamda gazetecilerin çoğalması geliyor.

***

Bunun çok mümkün olmadığını biz de biliyoruz ama biz bir şeyi daha biliyoruz.

Eğer gerçekten sadece işinize odaklanır da kamu yararını en öne koyup habercilik yaparsanız

Kişilere değil, fotoğrafa geniş bakarsanız, ona buna yağdanlık yapmazsanız, kimse size bir engel çıkarmaz.

Kendi açımızdan değerlendireyim.

Bu şehirde internet gazeteciliğinde –sorgulayan gazetecilik anlayışıyla- neler yapılabildiğini,

isterse nasıl ses getirebileceğini herkese gösterdik, örnek olduk.

Bir kere bunu bir kenara koymak istiyorum.

Yazılı basının internet sitelerini ayrı düşünerek bu yorumu yapıyorum.

Onlar zaten vardı. Vardı ama internet sitelerini hep ikinci-üçüncü planda tutuyordu.

Baktılar ki teknoloji çağında iş oraya doğru gidiyor, Kocaeli Barış Gazetesi ses getiriyor;

Hepsi kendini yenilemek zorunda kaldı.

Çünkü hiç kimse onları akşam saat 18:00 olsun da gazetesini alalım diye heyecanla beklemiyor.

İşte onlar bunun farkına vardı.

***

Şimdi bütün gazeteler, baskıdan çok internet sitelerine ağırlık verir oldu.

Baskı gazeteler ise, kendilerini “ağır ağabey” göstermek için ellerinde tuttukları bir araç oldu.

Zamanla hepsi bizimle aynı çizgiye gelecek, buna en ufak bir şüphem yok.

Hele hele internet medyasıyla ilgili yasal düzenleme çıkarsa asıl o zaman görün.

Ya da basın ilan kurumu ilanları kesiyorum desin bak neler oluyor.

Hepsi o katkıdan aldıkları pay için direnç gösteriyorlar.

Yoksa kolay mı o işi sürdürmek?

Tabi bu sözüm sermaye grubunda olanları kapsamıyor.

Onlar amip gibi çoğalıp daha birkaç tane baskı gazete çıkarabilirler.

Hiçbir şekilde onlara koymaz!

Çünkü bizim gibi oturup üç kuruşun hesabını yapmıyorlar, adamlar milyonlarla dans ediyorlar.

Para kazanmak onlar için çocuk oyuncağı

Kim takar basın ilan kurumunu, kim takar ilanı, reklamı…

***

Bakın günlerdir MİA projesini tartışıyoruz, kişiye özel yapılmak istenen imar düzenlemesini konuşuyoruz.

Bu konuyu gündeme getirdiğimiz dakikadan itibaren yaşananları ibretle seyrediyorum.

Bu öyle bir konu ki; hem yerel yönetimlerin, hem iktidar partisinin hem de ilimizdeki basının en saf, en çıplak halini gözler önüne serdi.

Çünkü kim ne anlatırsa anlatsın, kendini nasıl pazarlarsa pazarlasın, kişi yaptığıyla tanınır.

Real arsası konusunda görünen gerçeği saptırmaya çalışanlar, bu şehrin ölmüş kalemleridir.

Tekrar tekrar bu konuyu yazmayacağım.

İzmit’i uçuracak bir proje olarak pazarlayanların gazına gelmeyeceğim.

MİA’ya karşı olmadığımı, kişiye özel ranta karşı olduğumu yineleyeceğim.

Ama buradan kendini sözde İzmit sevdalısı olarak ifade eden gazeteciye

“patronunun sesi” olduğu gerçeğiyle bir an evvel yüzleşmesi gerektiğini söylemeden edemeyeceğim.

Fakat ben işin burasında da değilim, bu zaten artık herkes tarafından kanıksanmış bir gerçek.

Ben farklı bir noktaya değinmek istiyorum.

***

Real AVM arsasında çıkan kriz mal sahibi beyefendiyi öylesine etkilemiş ki,

Ağzından güzel bir şey çıkmasına vesile olmuş.

Kendi gazetesinin eski sahibine demiş ki “Eğer imar konusu hallolmazsa burayı satar parasını Mehmetçik Vakfı’na bağışlarım”

Vallahi de billahi de bu fikri çok ama çok tuttum.

Gerçekten bunu yapabilir mi, o paraya kıyabilir mi görmek istiyorum.

Mehmetçik Vakfı gibi hepimizin ortak noktada buluşabileceği, kimsenin hayır diyemeyeceği bir vakıf burayı alsın;

Üzerine isterse gökdelen diksin.

Bizim askerimize canımız feda..!

Yeter ki böyle hayırlı bir iş için kullanılsın, ceremesi neyse çekmeye hazırız.

Sayın Haldız müthiş bir fikir ortaya atmış. Buna da şükür, TÜRGEV’e bağışlıyorum da diyebilirdi.

Ama dememiş, Mehmetçik Vakfı aklına gelmiş.

Haldız, istediği imar artışını aldığı halde gelirinin bir kısmını Mehmetçik Vakfı'na bağışlarsa o zaman iki kez özür dileyeceğim.

***

Sizce Sayın Haldız bunu yapabilir mi? Ben pek inanmıyorum.

Çünkü üyesi olduğu Trabzonlular Derneği’ne bile kongre zamanında -istediği olmadığı için- yüz bin liralık yardımı yapmaktan vazgeçtiği söyleniyor.

Ne alaka diyeceksiniz.

Bence anlamak isteyene çok alaka…

Fakat yine de sonucu görmeden ön yargılı davranmayacağım.

Şayet imar artışı gerçekleşmez de Haldızlar burayı Mehmetçik Vakfı’na bağışlarsa;

Kendisinden aynı bu köşeden özür dileyeceğim.

Her şey vatan için, millet için.

Biz eğileceksek ancak bu değerler için eğilir, gerekirse özür dileriz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Aysun Özcan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

03

Ne - CHP liler sesini çıkarmasın haldız CHP ye bile bağış yapar, ama Mehmetçik vakfı na boşa bağış yapmaz...

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 20 Şubat 19:20
02

Hhee - Kaşıkla verırler kepçeyle alırlar
Haldız bınmeyecegı essege ot verırmı
Şırın gözükmeye çalışıyor bence

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 20 Şubat 19:20
01

Ks - MEHMETCIGIN HARAM PAAYA IHTIYACI YOK.BIZ HELAL RIZKIMIZDAN ARTTIRIR KIMSEYE MUHTAC ETMEYIZ .ONLARIN KOCAELI HALKINDAN BUYUKSEHIRDEKI KARAKTERSIZ MAKAMLAR SAYESINDE CALDIGI PARALARA IHTIYAC YOKTUR.KENDI KRALLIKLARINDA YASASINLAR.TRABZONLULARIN YUZ KARALARI

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 20 Şubat 19:20


Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler