İşimizde duygusallığa yer yok!

Millet olarak zor bir süreç geçirdik.

Yaşananlara bakılırsa bizim durgun günlerimiz olmayacak.

Bir olay oluyor, ardından “hele şu olsun rahata ederiz” diyoruz ama o an hiç gelmiyor.

Türkiye bundan sonra aradığı o sakinliği daha uzun zaman bulamayacak.

Bakın, referandumun ardından yapılan ilk iş, OHAL süresini üç ay daha uzatmak oldu.

Ben bu süreyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, referandum yüzünden ertelediği FETÖ temizliği için bir kredi olarak aldığını düşünüyorum.

Aksi halde OHAL’in kıskacında yaşamak bizim ülkemizin tarzı ve tavrı olmamalı.

***

İster istemez merak ediyorum, eğer tehlike geçtiyse neden hala OHAL devam ediyor?

Yok, eğer tehlike geçmediyse dip temizliği için neyi bekliyorlar?

Bu nedenle son bir kez daha sıkı yönetimin uzadığını düşünüyorum.

Diyeceksiniz ki “OHAL’in size ne zararı var veya OHAL olmasa durum farklı mı olurdu?

Bütün gücü elinde bulunduran iktidar için OHAL’in çok bir anlamı olmadığını ben de biliyorum.

İstediği kişiyi istediği yere atayıp, istediği kurumu istediği şekle sokacak kadar geniş yetkilere sahip iktidarın yapmak istediklerine kim engel olabilir? Meclis mi?

Yapmayın Allah aşkına… son iki yıldır fiili başkanlık sistemini dibine kadar yaşayan bir ülkeyiz.

Son Anayasa değişikliği esnasında ve oylamasında meclisin ne kadar etkisiz olduğunu görmedik mi?

Muhalefet istediği kadar çırpınsın, plan neyse tıkır tıkır işliyor.

*** 

Bundan sonra da durum farklı olmayacak.

O nedenle CHP’nin sine-i millet seçeneğini son derece önemli buluyorum.

Ancak bunu yapacak cesareti oldukları konusunda emin misin derseniz, işte orası meçhul!

Bir kere CHP’nin bir türlü oturmayan kurumsal kimliğine deli oluyorum.

Böylesi önemli bir noktada, tüm gözler üzerlerindeyken, yüzde 50’lik “hayır” kitlesinin lokomatifi konumundayken ve millet onların ağızlarından çıkacak söze bakarken;

Her birinin ayrı telden çalması en hafif tabirle cahilliktir.

Parti sözcüsü Selin Sayek Böke çıkıyor, meclisten çekilmek seçeneklerimiz arasında diyor,

Ardından partinin grup başkanvekili Levent Gök, böyle bir seçeneğimiz yok diyor. 

Üstelik bu açıklamalar birbirini yalanlarcasına art arda geliyor.

***

O andan beri bu iki farklı söylem arasında gidip gelen millet, hangisinin doğru olduğunu sorguluyor.

Meclisten çekilmek ne demek? Şayet çekilirlerse hükümet düşer mi, erken seçim olur mu, düşmezse bundan sonra meclisin işleyişi nasıl olur, meclisten çekildiklerinde milletvekillikleri sonlanır mı gibi bir sürü sorular var vatandaşın kafasında.

Madem böyle bir realite var ve bu da demokratik tepkiler arasında; o zaman bunu bir zahmet önce kendi aranızda karara bağlayın.

Ondan sonra eksileri ve artılarıyla vatandaşın önüne koyun!

Ama her kafadan ayrı ses çıkarmaktan vazgeçin.

***

CHP’nin sine-i millet konusunda kararı sanıyorum cumartesi günü belli olacak.

Ben şimdikinden farklı bir sonuç çıkacağına ihtimal vermiyorum.

Ancak CHP ne karar verecekse, halka verdiği kararın nedenlerini niçinlerini çok iyi anlatmalı.

Çünkü artık sorumlulukları eskisinden çok daha fazla.

Ve artık tam bir ciddiyet takınmak durumundalar.

***

Şimdi ben böyle pat diye içimden geleni söylüyorum ya!

CHP örgütü temsilcileri bana çok kızıyor, biliyorum.

Evet, benim dünyaya bakışım CHP ideolojisiyle örtüşüyor bunu herkes biliyor.

Ama ben hiçbir zaman ideolojimi kişilere endeksli tutmam!

Hele hele işimde asla duygusal olmam.

Yanlış veya eksik gördüğüm bir şeyi yok sayamam.

Yani AKP’li arkadaşlar sanmasınlar ki CHP’liler bize bayılıyor, bizim için can siper oluyor, yok öyle bir şey.

***

Objektifliği seven bir siyasetçi söyleyebilir misiniz bana?

Hangi siyasetçi eleştirel bir haberde telefon açıp basına teşekkür etmiştir?

Etmezler! Etmedikleri gibi bunda kasıt ararlar.

Mesela Kılıçdaroğlu’na Kocaeli’ye geldiğinde öğle yemeği yiyeceği, işçilerle vakit geçireceği bir fabrika bulunamayışını ilk biz yazdık.

Bazıları bu gizli kulis haberin üstüne yatmaya çalışsa da ilk haber bizden çıktı.

Bunu CHP’li yöneticiler de çok iyi biliyor ki, ihaleyi bize yıktı.

Referandumdan sonra basın ziyaretleri yapan il örgütü bizi es geçerek kendilerince ceza kesmiş olabilir.

Ama ben bunları görünce ne kadar doğru bir iş yaptığımıza bir kez daha inanıyorum.

Bazen işime duygumu mu katıyorum acaba dediğim zamanların cevapları böyle anlarda ortaya çıkıyor.

***

Evet, biz işimizle duygumuzu birbirine karıştırmıyoruz.

Gazetecilik reflekslerimizden asla taviz vermiyoruz.

Bizim için haber haberdir, bunun sağı solu yok!

İdeolojime zarar verecek noktaları hepsinden daha iyi tahlil edebilecek anlayışım var çok şükür.

Bizim işimiz gazetecilikse, önce işimizi yapacağız. Tıpkı sevgili yöneticilerin iş ve meslek yaşamlarında yaptıkları gibi…

“Karaosmanoğlu’nu savunmak gururdur” diyen CHP’li Avukat arkadaşımızın söylemi benim duygumu anlatmaya yetiyor sanırım. Çünkü doğru bir savunma mekanizması…

Herkes işini yapıyor, biz de öyle.

***

Bu gazetede sansür yok, bu gazetede şahısların önceliği yok!

Hele hele seçim dönemlerinde yapmacık siyasetçilerden bıkıp, milletin objektif bir şeyler duymaya ihtiyaç duyduğu o kritik dönemlerde hiçbir detayı atlamaz, görmezden gelmeyiz.

Gazetecilik tam da budur!

O nedenle siyasetçilerin bizim gazetemize gelmesi gitmesi, onu önemli kılmaz.

O kapıdan çıktığında bir bakmışsınız hakkında çok önemli bir istihbarat gelmiş.

Ne yaparız? Eminsek haberi yayınlarız.

Yani biraz alışılagelmişin dışında yürüyoruz.

O yüzden mesafe iyidir..!

Basının tek ele geçtiği bir zaman diliminde bence de o mecrayı sıkı tutsunlar (!)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Aysun Özcan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler