Çocukların sınav stresi, ergenlerin aşk acısı, büyüklerin ev- iş- eş kaygısı, emeklinin geçim sıkıntısı.. İki kişi yan yana geldiğimizde başlarız anlatmaya dert edindiklerimizi.. Konuştukça konuşuruz nefes almayı unuturcasına.. Hiçbir şey bulamazsak kilo verdim- kilo aldım deriz. Hava soğuk ya da sıcak deriz. Az veya çok deriz.. Ah deriz vah deriz.. Dedikçe deriz işte...
Sızlandıkça sızlanır sonra yine başa döneriz.. Bir şeyi değiştiremediğimiz için öfkeleniriz.. Ancak yine de değiştirmek için harekete geçmeyiz.. Düşünmekten baş ağrılarına tutulur, yemeden içmeden vazgeçeriz.. Sıcak havada üstümüze yorgan çeker, soğuk havada dondurma yeriz.. Kısaca dengemizi şaşırır, soranlara da; “hayatın tokadını yedim” kendime gelemiyorum deriz.. Labirentin içine çıkış tabelası assalar yine gider çıkmaz yolu seçeriz.. Peki niçin yaparız bunu KENDİMİZE??
KENDİMİZ diyorum çünkü şu yaşamda en değerli olan, en iyiyi hak eden, en güzeline layık kendimize öyle eziyetler ediyoruz ki.. Bunu bize başka birileri yapsa eminim zırhımızı kuşanır vakit kaybetmeden savaşırız tüm gücümüzle.. Ama kendi kendimize yapınca savaşamıyoruz olumsuz düşüncelerimizle.., Omuzlarımız düşüyor ağırlığında, yüzümüz asılıyor, koyuveriyoruz her şeyi, yığılıyoruz olduğumuz yere.. Dermanı olan dertleri dermansız yapıyoruz bile bile.. Her anından, her saniyesinden keyif alacağımız bin bir türlü güzelliklerin farkına varmadan geçiriyoruz günlerimizi.. Lanet ediyoruz, isyan ediyoruz ve bela okuyoruz kendi yazdığımız kadere..
Eeee o halde ne mi yapmak lazım??
Cevap çok basit..
Hayatı anlamlı kılan, küçük ama mutluluk veren ufak ayrıntıları hissederek başlayım günümüze.. Vakit ayıralım kendimize.. Mesela; çıkarıp ayakkabılarımızı yürüyelim çimlerin üzerinde.. Kötü enerjimizi gömelim toprağa.. Yağmurda şemsiye almayalım elimize.. bırakalım ıslansın saçlarımız, kıyafetlerimiz, yüzümüz.. makyajımızın dağılmasına, saçlarımızdaki jölenin bozulmasına izin verelim.. Bir kahve koyalım kendimize ya da çay demleyelim bir bardak.. Aldığımız her yudumda içimizin ısındığını fark edip damağımızdaki keyfi hissedelim.. Gökyüzüne bakalım uzun uzun.. O eşsiz maviliği görebildiğimiz için tebessüm oluşsun yüzümüzde.. Bir nefes çekelim içimize derin derin; dert de neymiş diyerek gülümseyelim.. Yatalak hastaları düşünüp yürüyebildiğimize, kolları olmayan insanları düşünüp dokunabildiğimize, yemek borusu hasarlı olan insanları düşünüp tadabildiğimize, cezaevinde kalan insanları düşünüp özgürce dolanabildiğimize şükredip bize bahşedilen tüm güzellikler için mutlu hissedelim kendimizi..
Geçmez dediğimiz acıları, dertleri, kederimizi bırakıp bir kenara AN’ın keyfini her salisesine kadar yaşayalım doya doya.. Sonra dönüp hatırlayalım bu güzel sözü:
Ne demiş Yunus Emre; “ derman aradım derdime, derdim bana derman imiş”..
Sevgiyle kalın J
Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(8)Şükrü Aslan - Çok güzel bir anlatim. Çok güzel tespitler, çok güzel tavsiyeler. ..Başarılar diliyorum, yolun açık olsun. ...
Kenan Aslan - Keşke daha uzun olsaydı yazınız. Çok güzel tespitler ve mizansen tarzınızla yazdıklarınız günlerce okunacak cinsten tebrikler
Esra Şen - Tebrikler hocam
Kamil S. - Gerçekten güzel bir konu. Özelikle geçim sıkıntı mahvetti herkesi. Dertten uyku girmez oldu. Herkes ümitsiz. Önerilerinizi düşününce bu devirde en kötüsünü düşünüp şükretmenin ne kadar önemli olduğunu farkettim. Teşekkür ederim psikolog hanım, kaleminize sağlık.
Selma - Bugün geçirdiğim sıkıcı ve yorucu günün sonuna doğru ne iyi geldi yazınız, hayatın içinde yaşadıklarımızı çok güzel anlamlandırıyor, biz okurlarınıza her geçen gün zorlaşan yaşamımıza ışık oluyorsunuz, yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum, yazılarınızla bizlere rehberlik ettiğiniz için sonsuz teşekkürler, yazmaktan lütfen vazgeçmeyin.
Pelin - Baş ucu diye nitelendirdiğimiz kıtaplar vardır ya işte bu yazı artık benim için öyle. Kaleminize, yüreğinize sağlık değerli hocam.
Eda - Ne kadar Harika anlatmışsınız, bayılıyorum yazılarınıza. Kaleminize yüreğinize sağlık. Devamını bekliyoruz.
neriman bayrak - yaa size ne kadar güzel, ne kadar espirili ve ne kadar zeki bir yazarsınız. bayılıyorum yazılarınıza. hepsinde kendime özgü bir anı bir hatıra buluyorum muhakkak. lütfen daha çok yazın ve daha çok anlatın yaşadığımız duyguların açıklamasını. çok teşekkür ediyorummmmm
Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.