Cengiz Sarıbay’ın tecrübesi CHP’nin “HAYRINA” oldu

Sık sık dile getiriyorum.

Ne CHP, ne AKP ne de diğerleri 2010 referandumunun önemini anlayamadı.

Hatta sözde kendini solda tanımlayan bir takım “Aydınlar” bile 2010 referandumunun başımıza ne işler açacağını iyi okuyamadı.

Ve o çok bilen solcular “YETMEZ AMA EVET” diyerek cemaatin bizi teslim alma aşamasının en önemli durağında farkında ya da değil; onlara yardaklık etti. 

Hadi diyelim AKP o zamanlar cemaat ile diz dize, kol kola, kucak kucağaydı ve diyelim ki o an için kandırıldı.

Peki, ya bu “Yetmez ama Evetçilere” nasıl bir kılıf bulacağız?

Onu bunu bilmem, Türkiye’nin bugünlere gelmesinde daha doğrusu cemaat denen hain FETÖ örgütünün cesaretlenmesinde hepsinin payı büyük.

***

Şimdi tüm bunların ardından, “kandırıldık” diyen bir hükümetin, kandıranların hala içlerinde olduğu söylenen milletvekillerinin hazırlamış olduğu Anayasa var.

Bu Anayasa ile ülkenin yönetim şekli tamamen değişecek.

AKP’ye bakarsanız bunun çoğulcu demokrasinin önünü açtığını söylüyor.

Tek adamlık bir yana, çok sesli Türk tipi başkanlık sistemi olduğunu savunuyor.

Hatta Cumhuriyet elden gidiyor algısını kırmak için, sistemin adına “Türk tipi Cumhurbaşkanlığı” deniyor.

Ancak diğer yandan büyük bir kesim, bu sistemin tamamen tek adamlığa yönelik olduğunu

Ve art niyetli birilerinin eline geçtiği taktirde Türkiye’yi çok büyük belaların beklediğini savunuyor.

Dertlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olmadığını, bu sistem onaylandığı takdirde kontrolsüz bir gücün ülkeyi esir alacağını anlatmaya çalışıyor.

***

Bu düşünceyi savunan siyasi partilerin başında ise Cumhuriyet Halk Partisi yer alıyor.

Hem de bu kez başıyla, gövdesiyle bu işe sahip çıkıyor.

2010 referandumunda treni kaçırdığının farkına varan CHP, ikinci tren seferine yetişmek için var gücüyle çalışıyor.

Partinin eski genel başkanını ve genel başkanlık iddiası olan isimleri alana sürmekten imtina etmiyor.

Mesela 2010 yılında ki referandum çalışmalarını hatırlayalım;

Ben de o zamanlar görevim gereği saha çalışmalarında yer almıştım.

Hiç unutmam, parti binasına doğru dürüst kimse esmiyordu, partinin arabasına benzin koyacak para bulunamıyordu.

Hepsi elini cebine atacak diye köşe bucak kaçıyordu.

İl ve ilçe başkanları, yöneticiler deseniz, dostlar alışverişte görsün misali yürüyüş yolunda broşür dağıtmaktan öteye geçmiyordu.

Onu da keyfiyet ölçüsünde yapıyorlardı.

***

Büyük programların, panellerin olmadığı, kadın ve gençlik kollarını bir tarafa bırakın, yöneticilerin hatta daha da ileri gideyim; 

ilçe başkanlarının bile referandumda neden HAYIR demek gerektiğini anlatacak bilgisi yoktu.

Çünkü en tepeden en aşağı inen bir boş vermişlik vardı.

CHP Genel Merkezi bu işe asılmıyor ve Ankara’dan buraya bir rüzgar estiremiyordu.

Tek dertleri hemen ardından, 2011’de yapılacak olan Milletvekilliği seçimleriydi.

Ve sonuç ortada… 2010 yılında Türkiye, bütün siyasi partilerin katkılarıyla, sarı öküzü FETÖ’ye teslim etti.

Sonra ne oldu? Hep beraber bedel ödemeye başladık, hala da ödüyoruz.

FETÖ’nün yerleştiği ordu, polis, yargı ve tüm kamu kurum ve kuruluşları dahil; itibar kaybetti. 

Şimdi ilk işimiz, Türkiye’nin yapı taşlarını tekrar yerine oturtmak olacak ama bunun için önümüzdeki referandumu geçmek gerekiyor.

***

Peki, iktidar partisinden sonra insanların ikinci adres olarak baktığı ana muhalefet partisi ne yapıyor?

Az evvel dedim ya, 2010 yılında Ankara’dan bir rüzgar esmedi diye!

İşte şuan bunun tam tersi bir durum yaşanıyor.

CHP çok sakin ve olgun bir tavırla başkanlık sisteminin ülkemize getireceği olumsuzlukları anlatıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tahriklerine kapılmıyor ona cevap vermiyor.

Bilakis, maddeler üzerinden konuşarak, onları “aslında bu CHP’nin anlattığı gibi değil” anlamına gelen açıklamalar yapmak zorunda bırakıyor.

***

Kocaeli ölçeğinde bakarsak, Cengiz Sarıbay çok yerinde bir kararla partisinin çakralarını herkese açtı.

Gelip görev almak isteyenlere, “saha orada buyrun çalışın” dedi.

Bunun için illa resmi bir tevdi beklemeyin, kim ne kadar asılacak boyunuzu görelim dedi.

Öyle üst üste komisyonlar komisyonlar kurup, kimseyi kimseden üstün kılmadı.

Zemin müsait, hava şartları uygun, buyrun oynayın dedi.

Sarıbay’ın bu yaklaşımından sonra CHP’de kim ne yapıyor, dikkatle izliyorum.

İleride adaylık beklentisi olacak olanları özellikle takip etmeye çalışıyorum.

Hepsi hakkında ortalama bir kanaat oluştu diyebilirim.

***

Ama bir şey çok dikkatimi çekiyor, CHP ilk kez bu kadar Hukukçu ile sahalara çıkıyor.

Kocaeli’nin en saygın ve en başarılı Avukatlarını bünyesinde bulunduran CHP, konu Anayasa olunca hepsinden sonuna kadar faydalanmaya çalışıyor.

O Avukatlar da en ufak bir egoya kapılmadan köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe gezip halkı bilgilendiriyorlar.

Sadece onlar mı? Kadınlar, gençler, delegeler, muhtarlar…

***

Anlayacağınız Sarıbay işi çözmüş. E tabi sonuçta kurt bir siyasetçi.

Kaç yıllık il başkanlığı tecrübesi var CHP’de. En pasif üyeden en aktif üyeye kadar tanır, bilir.

İsim isim görevlendirmeye kalksa, hepsini birden memnun edemez, böyle kalabalık bir çalışma ekibi kuramazdı. 

Yok o “ben onun altında çalışmam”, yok bu “ben şu komisyonu isterim” türünden kaprislere ta en başından kapıları kapadı.

Hem başı ağrımadı hem de herkesi sahaya sürdü.

Sistemli çalışmanın ne faydasını gördük şimdiye kadar, hadi hep beraber sokağa dedi ve CHP bu kez tüm katmanlarıyla sahada.

***

Eksikleri ya da yetersiz kaldıkları yerler yok mu, elbette var ama hiç olmazsa bu kez ikinci sarı öküzü vermemek için ipi çok sağlam tutuyorlar.

Sarıbay bu kez alkışı hak ediyor…

Çünkü öyle sanıldığı gibi kolay değildir CHP tabanını tümden sokağa çıkarmak!

Cengiz Sarıbay’ın tecrübesini konuşturması, "CHP’nin HAYRINA” oldu.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Aysun Özcan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler