Barcılara en çok onlar sahip çıkmalı!

Tramvayın mağdur ettiği ilk esnaflar onlar: BARCILAR…

Yıkılan binalarının yerine yeni binalara

geçemediler, ruhsat engeliyle karşılaştılar…

Barların tümünü şehir merkezinin dışına taşıyacak

projeler sundular, bu projeleri de reddedildi…

Ve aylardır sorunlarını çözecek muhatap bile bulamıyorlar…

CHP bile göreceği tepkiden sinmiş durumda…

Sesi cılız çıkıyor…

Hani “Alkolik parti” yaftası var ya üzerlerine

AKP’lilerin yapıştırdığı, bu yafta bile seslerini

kısmaya yetiyor…

AKP’li başkanlara, yöneticilere sorsanız;

insanların yaşam tarzına karşı bir

kastları yok…

Ama icraat de yok…

Evet, belki de kasıt yok ama tabandan çekiniyorlar…

Bu yüzden, “Yıktık, oldu, bitti, bakın başınızın çaresine”

der misali, koca bir sessizlik…

Barcılar konuşsa ne fayda, bağırıp çağırsa neye yarar…

Toplumca suskunuz ya da yılmış işte…

***

Aslına bakarsanız CHP’nin konuşmasının da bir anlamı yok…

En çok bu barlara bir defa dahi girmemiş

insanların ses vermesi gerek…

En çok onlar bağırıp, çağırmalı barları yıkılan

esnafın durumuna…

En çok onlar merhem olmaya çalışmalı…

Aksi halde, kendi çalar, kendi oynar durur;

mağduriyetleri kine dönüşür bu esnafların,

bu barların müdavimlerinin, çalışanlarının…

***

“Eee alkol kullanmak günah, ben neden

böyle bir destek verip de

günaha gireyim ki?” diyenleriniz olabilir…

Peki, siz tepki vermediğinizde

diğer barlar, alkollü mekânlar

kapanacak mı?

Siz, bu duruma sessiz kaldığınızda,

hatta desteklediğinizde alkol kullanımı

sona mı erecek?

Tabii ki böyle bir şey mümkün değil!

O halde birincisi burada bir adaletsizlik var!

Adaletsizliğe sessiz kalmak günah değil mi?

***

“Peki, neden bu barlara bir defa dahi girmemiş

olanlar tepki vermeli? Yani ne alaka?”

Özellikle aksi düşüncedeki insanların

tepki vermesi gerektiğini yazdım…

Çünkü zamanında başörtüsü takanlara

yapılanları biliyorum…

O zaman susanların kimler olduğunu da biliyorum…

O zaman susanlar ile konuşanların arasındaki

fark, farklı görüşlere sahip olmalarıydı…

Peki, aradaki fark, yine farklı görüşler olup,

aynı şeyi savunsalardı..?

Yani ‘başörtüsü’ yasağına

birlikte tepki verselerdi..?

Başörtüsü, ülkeyi yönetenlerin yaşam tarzına

zıt olsa bile yasaklanamayacaktı değil mi

üniversitelerde?

Başörtüsü var diye kompozisyon okumasına

izin verilmeyen bir kızımız olmayacaktı mesela?

***

Evet, bu ülkedeki sorun bu…

Haksızlığa uğrayanın illa ki sizinle

aynı yaşam tarzını benimsemesi gerek ki

tepki veresiniz…

Aksi halde "Bana dokunmayan

yılan bin yaşasın” ya da “Oh iyi olmuş,

beter olsunlar” değil mi?

Başörtüsü yasağına sessiz kalan ya da

destek olanlar yüzünden oldu

tüm bu kinleşme…

Ve yarın da barcıların mağduriyetine

sessiz kalmanızdan dolayı olacak…

Bu kez mağdurlar yer değiştirecek…

Sonra yine kinleşme ve yine

mağdurlar yer değiştirecek…

İnsanların yaşam biçimlerine saygılı

olmayı öğrendiğimizde ve

farklı görüşlerdeki insanların

haksızlığa uğramasına ses verdiğimizde

bitecek bu aleni haksızlıklar…

Tabii başarabilirseniz, başarabilirsek…

***

Gazetecilik ve adamlık!

Öyle sanıldığı kadar büyük

bir meslek değil “GAZETECİLİK…”

Öyle büyük paralar kazandırmıyor,

öyle büyük adam olmanızı da sağlamıyor…

Hatta adam olarak kalabilmenizi bile zorlaştırıyor…

Adam kalabildiyseniz ne ala, gerisi eksik olsun…

***

Zordur adam kalabilmek de ha…

Günümüz şartlarında zor iken

gazetecilikte 10 katı daha zordur…

Güce tapanın maddi açıdan büyüdüğü,

gücü karşısına alanın ise her türlü

ambargoya uğradığı bir dönemde

elindeki kalemi değil de dilini kullananların

çoğaldığını gördükçe adamlığın zorluğunu

bir kez daha anlarsınız…

Bir yanda para, bir yanda adamlık…

Adamlığı seçmek kolay mı sanırsınız?

Ben zoru seçtim,

biz zoru seçtik,

size kolay gelsin…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yılmaz Karabıyık - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

02

monte - Adamsin yilmaz ... HAKK'a inanmak böyle bir sey...para nedirki bugün olur yarin olmaz ama HAKK' a inanip onu savunmak beşeri bir meziyet

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 08 Aralık 17:58


Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler