Alev Saçlı Çocuk

Elimdeki kitabın sayfalarında gezinirken aklıma bir başka kitap ve yazar geliyor. Sanki bakış açıları, niyetleri, vermek istedikleri mesaj veya yaralandıkları yerler aynı gibi. “Alev Saçlı Çocuk” Christine Nöstlinger tarafından yazılıp Huban Korman tarafından resimlenmiş. Ama okurken aklıma daha önce okuduğumuz Ursula K.Le Guin’in Kanatlı Kediler Masalı geldi. Elbette konular farklı ama ikisinde de aynı notadan çıkan sesi duyar gibiyim. Sanki farklı şekillerde yaralanmış yerlerine aynı merhem iyi geliyor gibi. Garip ama hissettiğim tam da bu.

Öncelikle neden böyle bir hisse kapıldığımı belirteyim. İkisinde de iyi ve kötü insanların varlığından bahsediliyor ve ikisinde de daha iyi, güzel ve ütopik bir mekan arayışı var. Bu mekan terk ettikleri yerden çok daha insancıl ve olumlu şeylerle donatılmış. Ütopik mi derseniz evet belirli yönleriyle öyle diyebilirim. Ama bizleri ayakta tutan da umutlarımız değil mi? Ütopyalarımız değil mi elimizde kalması için sıkıca ellerimizi kapadığımız?

İki kitap arasındaki bir başka ortak nokta ise ikisinde de insanüstü veya normalin dışında hayal dünyamıza seslenen özellikler olması. Kurgusal yapıda bir tanesinde kedilerin kanatları oluyor ve tehlikeleri bu şekilde geride bırakıyorlar. Bu kitapta da görünüşü nedeniyle dışlanan ve yıpratılan kırmızı saçlı kız çocuğunun saçları alev alabiliyor ve çocuk uçabiliyor. Hatta burdaki kedi ve kızın teyzesi de uçabiliyor. Üstüne üstlük kedi konuşuyor.

İki kitap arasındaki benzerliğe Türkiye özelinde bir üçüncü ortak nokta ise ikisinin de Günışığı Kitaplığı tarafından basılmaları. İkisi de ayrı ayrı kıymetli ve güzel kitaplar. Ne derler; onların yazarı ortak merhemi yaralarına sürerlerken bizleri de dahil ediyorlar kendilerine.

Alev Saçlı Çocuk Türkçe’ye Suzan Geridönmez tarafından çevrilmiş. Kırmızı saçları olan bir kız çocuğunun yürek burkan dışlanmasına dahil oluyoruz ilk sayfalarda. Öyle böyle değil ama; ciddi ciddi çocuklardan hakaretler ve şiddet görüyor Frida adlı kız. Adı size başka başka çağrışımlar da yaptı değil mi? Aynen bana da öyle. Yalnız Frida Kahlo ile yapıları farklı bu kız çocuğunun. Frida Kahlo ne kadar yaşadıklarını dışa vuran, asi ve başına buyruk ise(olumlu anlamda söylüyorum elbette bu kavramları) Alev Saçlı Çocuk’taki Frida bir o kadar narin ve hassas. O kendisine uygulanan şiddete ses çıkarmazken biz okur olarak atlayıp konu anlatımını bozmak istiyoruz. Pasif ve klasik öğretilerle davranan okul müdürü yerine geçmek istiyoruz, ya da öğretmenin çözümsüzlüğünde ona başka başka yollar sunmak istiyoruz. Yani en azından ben okurken ara ara kendimi dahil ettim bu karakterlerin yerine. Başkaları ne diyor buna; empati mi? Belki de o, belki de Frida’nın çaresizliği bizde başka başka örnekleri hatırlattığı içindir bu kadar içine girmek isteyişimiz kitabın.

Frida kendisine uygulanan şiddet karşısında sessiz kaldığı oranda daha da dozu artıyor olumsuz olayların. Çocuklar onu nehre atmayı bile deniyorlar. Sebebe bakın; sadece kırmızı saçları! Şiddete sebep aranmaz ama durup düşünmek de gerekiyor üzerine. Neden uygulanıyor bu şiddet ve altında yatan nedir diye. Bu saçının rengi olmaz da teninin rengi olur, o olmaz da dilinin farkı olur, o olmaz da kıyafeti olur, ya da hiçbiri olmaz da cinsel tercihi olur. Bu liste uzar gider. Siz de aynı şeyi düşündünüz değil mi? Kendisinden farklı olana tahammül edemeyen ve şiddeti kendisine araç edinenler böylece insanlığı yok edip kendi cehennemlerini kurarlar. Acı olan bu tavrın alevinin kalan herkesi de içine alması.

Bu kitapta şiddete maruz kalan Frida önce saçlarını kesiyor yaşadıklarından kurtulmak için ama hemen yeniden uzuyor saçları. Sonra başka çözümler arıyor ama bu çözümler hep kendisine zarar vermekten yana. Yani asıl sorunla yüzleşmiyor Frida. Durumun farkında olan postacı ve eşi kızın yardımına koşuyor ama yeterli olmuyorlar. Frida’nın öğretmeni küçük bir çaba gösteriyor ama mesleğinin içeriğini dolduracak kadar değil. Hele okul müdürü tipik makam sevdalısı. Görmezden gelin diye buyuruyor sadece. Görmezden gelince sanki yaşananlar son bulacakmış gibi. Aksine görmezden gelindiğinde artıyor şiddetin türü ve gücü. Aksine görmek, yüzleşmek ve elbette yok etmek için çözüm yollarını deşmek gerekiyor.

Sonunda kedi yetişiyor imdada. Kızın teyzesinin de vaktiyle aynı şeyleri yaşadığını bilen kedi konuşmaya başlıyor ve böylece düğümler gevşiyor. Kız saçlarını yakabileceğini ve böylece tehlike anında kaçabileceğini öğreniyor. Bu kısmı okuyunca aklıma kertenkele türlerinden avcısını şaşırtmak için kuyruğunu ikiye bölen ve bazen kuyruğunu koparan cinsi geldi. İlkokul döneminde okuduğum bir ansiklopedide yazıyordu bu bilgi ve çok şaşırmıştım. Tam da kertenkelelerin amaçladığı gibi şaşırmıştım. Onlar da avcısı şaşkınlıkla bakarken kaçıyorlar ve kurtuluyorlar tehlikeden. Alev Saçlı Çocuk’taki Frida’da da benzer şey oluyor. Saçlarını alev alev yakınca kurtuluyor nehre atılmaktan. Sonra uçabildiklerini öğreniyor Frida. Teyzesinin elindeki kitapta da ütopyalarındaki hayata nasıl kavuşacakları yazıyor. İnsanların birbirini dışlamadığı, mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşadıkları, fakirlik ve zenginlik kavramlarının olmadığı, herkesin istediği ve sevdiği iş ile ilgili uğraş verdiği bir yerden bahsediliyor Frida’nın teyzesinin elindeki kırmızı kitapta.

Yine dayanamayıp tüm kitabı anlatırken buluyorum kendimi. Tamam azıcık merak okuyana kalsın. Sadece şunu belirteyim kitapta gerçekten şiddetten etkilenmiş ve buna karşı durmaya çabalayan kim varsa hepsi, yani işinden edilen postacı ve eşi de bu kızıl saçlı kızın ve ailesinin peşinden gidiyor. Onlar kendilerine kanat olan saçları ile mutlu olacakları ülkeye doğru uçuyorlar. Aynı Kanatlı Kediler Masalı’ndaki gibi.

Sözün duygulara yetmediği zamanlarda susmak gerekiyor sanırım. Alev Saçlı Kız’la birlikte sözel veya fiziksel şiddete maruz kalmış tüm çocukların ortak vatanıdır Dünya. Yapılacak ne varsa onlardan taraf ve onlar için olsun…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Saadet Sevinç Doğan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler